Lojistik sektörünün büyümesi tümüyle sanayi ve ticaret sektörlerinin büyümesine bağlı. Ulaştırma ve depolama sektörü diğer bir deyişle lojistik sektörü, 2019 yılını sadece ayakta durmağa çalışarak geçiriyor. Sadece yeni dış ticaret güzergahlarında faaliyet gösterme çalışmaları arttı ve kurumsallaşma çabaları sürdürüldü. Ancak ana sorunlar Ortadoğu’daki sorunlar, dış ticaret hacminin artmaması, etkinlik ve verimsizlik kaynaklı maliyet artışları ve karlılıkların son derece düşük olması.

Uluslararası ve ulusal entegre karma taşımacılık altyapısı hala daha kurulamadı. Verimsizlikteki ana nedenler; kayıt dışı ekonomi, altyapı yetersizlikleri ve şirketlerin küçük ölçekli ve kurumsal bir yapıda olmamaları. Yetki belgesiz çalışma, standart dışı araç, yakıt tedariki vb. konularda haksız rekabet var. Denetimler artmasına rağmen istenen düzeyde etkinlik sağlanamıyor.

Lojistik, taşımacılığın yanı sıra depolama, gümrükleme, sigortalama, paketleme ve katma değerli hizmetler, sipariş ve stok yönetimi, muayene/gözetim faaliyetlerinin eşgüdümlü yapılmasını gerektiriyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nca baz alınan NACE Rev.2’ye göre Lojistik Sektörü, H grubu altında “Ulaştırma ve Depolama” olarak tanımlanıyor. “H” Grubu; 49 (karayolu taşımacılığı, demiryolu taşımacılığı, boru hattı taşımacılığı), 50 (Suyolu taşımacılığı), 51 (Havayolu taşımacılığı), 52 (Taşımacılık için depolama ve destekleyici faaliyetler) ve 53 (Posta ve Kurye faaliyetleri) alt gruplarını kapsıyor. Yolcu taşımacılığı faaliyetleri de bu alt gruplar altında yer alıyor.

Türkiye; yaklaşık 80 milyon nüfusu, 783.542 kilometrekare yüzölçümü, üç kıtanın kavşak konumunda olması ve üç tarafının denizlerle kaplı olması özellikleri ile bölgesinin lojistik üssü olmaya aday bir ülke. Türkiye; 2018 yılı cari fiyatlar itibarıyla 3 trilyon 700 milyar 989 milyon TL Gayri Safi Yurtiçi Hasılaya-GSYH (GDP) sahip (TÜİK). Türk lojistik sektör büyüklüğünün, yaklaşık 444 milyar TL (Gayri Safi Yurtiçi Hasılanın yaklaşık yüzde 12’si) olduğu öngörülüyor. Bu miktarın yarısının lojistik sektörü, diğer yarısının üretim/ticaret şirketleri tarafından kendi olanaklarıyla gerçekleştirildiği öngörülüyor.

Dünya Bankası tarafından yayımlanan 160 ülkenin lojistik performanslarının incelendiği “The Logistics Performance Index (LPI) 2018” raporunda Türkiye’nin yeri, 3,15 puanla 47. sıra olarak açıklandı. 2016 yılı raporunda ise Türkiye 3,42 puanla 34. sıradaydı. Dolayısıyla gerek puanımız, gerekse sıralamadaki yerimiz önemli ölçüde geriledi. Almanya son dönemde puanı biraz düşse de ilk sıradaki yerini koruyor. Sıralamada ilk 10’nda yer alan diğer ülkeler sırasıyla İsveç, Belçika, Avusturya, Japonya, Hollanda, Singapur, Danimarka, İngiltere ve Finlandiya. Afganistan ise 1,95 puanla sonuncu oldu. (Tablo 1)

Tablo 1: Dünya Bankası Lojistik Performans İndeksinin Değişimi

2012 LPI

2014 LPI

2016 LPI

2018 LPI

Sıra

Ülke

Puan

Sıra

Ülke

Puan

Sıra

Ülke

Puan

Sıra

Ülke

Puan

1

Almanya

4,11

1

Almanya

4,12

1

Almanya

4,23

1

Almanya

4,20

2

Singapur

4,09

2

Hollanda

4,05

2

Lüksemburg

4,22

2

İsveç

4,05

3

İsveç

4,08

3

Belçika

4,04

3

İsveç

4,20

3

Belçika

4,04

4

Hollanda

4,07

4

İngiltere

4,01

4

Hollanda

4,19

4

Avusturya

4,03

5

Lüksemburg

3,98

5

Singapur

4,00

5

Singapur

4,14

5

Japonya

4,03

6

İsviçre

3,97

6

İsveç

3,96

6

Belçika

4,11

6

Hollanda

4,02

7

Japonya

3,97

7

Norveç

3,96

7

Avusturya

4,10

7

Singapur

4,00

8

İngiltere

3,95

8

Lüksemburg

3,95

8

İngiltere

4,07

8

Danimarka

3,99

9

Belçika

3,94

9

A.B.D.

3,92

9

Hong Kong

4,07

9

İngiltere

3,99

10

Norveç

3,93

10

Japonya

3,91

10

A.B.D.

3,99

10

Finlandiya

3,97

27

Türkiye

3,51

30

Türkiye

3,50

34

Türkiye

3,42

47

Türkiye

3,15

155

Somali

1,34

160

Somali

1,77

160

Suriye

1,60

160

Afganistan

1,95

Puanlama aşağıdaki 6 ölçüte göre yapılıyor:

  • Gümrük ve sınır geçiş işlemlerinin etkinliği,
  • Ticaret ve taşımacılık altyapısının kalitesi,
  • Lojistik hizmetlerin kalitesi ve rekabetçiliği,
  • Rekabetçi fiyatlarla uluslararası sevkiyatları düzenleme kolaylığı,
  • Sevkiyatların takibi ve izlenebilmesi,
  • Sevkiyatların alıcıya zamanında ulaşması.

Ülke lojistiğinin gelişmesinde coğrafya avantajı maalesef tek başına yetmiyor, fiziksel ve kurumsal altyapılar en az coğrafya kadar önemli. Bu çerçevede yürütülmekte olan Lojistik Master Planı’nın bir an önce hayata geçirilmesinde yarar var. Lojistiğin taşımacılıktan çok daha geniş bir bakışa açısına sahip olduğu unutulmamalı.

2018 yılı itibarıyla toplam dış ticaret hacmi 390 milyar dolar olup 223 milyar doları ithalat ve 167 milyar doları ihracat. Gerek ihracat ve gerekse ithalatta denizyolu taşımacılığının payı en yüksek. Ağırlık bazında bu pay daha da yükseliyor. Bilindiği üzere döviz kurlarındaki artış sektörü derinden etkiledi. İthalatın azalmasıyla ithalat taşımaları önemli oranda azaldı, dönüş yükü yetersizliği nedeniyle ihracat taşıma ücretleri arttı. Bu nedenle 2019 yılı sonu itibarıyla lojistik sektörü için ciddi bir gelir kaybı olacak ve zarar açıklayan firma sayısı artacak. Bu çerçevede şirketler tasarruf önlemlerini artırdılar.

Türkiye’nin taşımacılık modlarına göre ihracatına baktığımızda ihracatın, sürekli arttığının ve tutar olarak en yoğun kullanılan taşımacılık modunun denizyolu olduğu görülüyor (Tablo 2).

Tablo 2: Modlara Göre İhracat Değerleri (‘000$) (TÜİK)

Yıllar

Toplam

Denizyolu

Demiryolu

Karayolu

Havayolu

Diğer

2005

73.476.408

35.425.856

756.935

31.602.012

3.978.592

1.713.013

2006

85.534.676

42.670.650

911.760

75.170.349

4.880.697

1.901.219

2007

107.271.750

52.174.049

1.081.911

44.482.360

7.018.292

2.515.138

2008

132.027.196

66.456.960

1.260.202

50.923.205

10.436.291

2.951.539

2009

102.142.613

47.145.609

906.923

42.392.616

9.764.289

1.933.175

2010

113.883.219

57.784.065

990.802

45.948.708

7.684.769

1.474.875

2011

134.906.869

73.576.384

1.242.610

50.257.713

8.577.891

1.252.272

2012

152.641.737

77.983.403

1.017.753

50.440.156

21.781.595

1.238.830

2013

151.802.637

82.930.885

956.521

53.674.535

12.960.697

1.279.999

2014

157.610.158

86.304.496

922.776

55.270.960

14.103.312

1.008.613

2015

143.838.871

78.036.876

806.721

46.708.755

17.275.523

1.010.997

2016

142.529.584

78.400.026

641.121

44.754.542

17.747.063

986.832

2017

156.992.940

91.315.378

684.183

45.809.929

16.991.627

2.191.809

2018

167.920.613

105.511.781

726.568

46.665.683

13.754.484

1.262.098

Türkiye’nin taşımacılık modlarına göre ithalatına baktığımızda ithalatın, kur etkileri nedeniyle dalgalı seyrettiği ve tutar olarak en yoğun kullanılan taşımacılık modunun yine denizyolu olduğu görülüyor.

Tablo 3: Modlara Göre İthalat Değerleri (‘000$) (TÜİK)

Yıllar

Toplam

Deniz Yolu

Demir Yolu

Kara Yolu

Hava Yolu

Diğer

2005

116.774.151

56.497.896

1.816.522

28.667.246

13.072.142

16.720.355

2006

139.576.174

68.354.704

2.196.112

32.694.202

13.710.656

22.620.501

2007

170.062.715

86.670.036

2.540.385

38.631.797

16.912.068

25.308.429

2008

201.963.574

105.743.822

2.573.376

41.296.201

16.898.462

35.451.714

2009

140.928.421

73.962.307

1.723.345

33.514.253

11.562.648

20.165.868

2010

185.544.332

98.629.933

2.454.604

42.442.194

15.131.613

26.885.987

2011

240.841.676

133.440.206

3.185.525

44.516.802

21.514.596

38.184.548

2012

236.545.141

129.029.330

2.346.113

39.414.333

23.797.146

41.958.219

2013

251.661.250

139.927.201

1.773.400

40.058.217

32.602.866

37.299.565

2014

242.177.117

141.381.287

1.206.626

37.300.980

24.696.997

37.591.227

2015

207.234.359

124.439.886

1.169.581

34.364.154

20.002.844

27.257.894

2016

198.618.235

120.376.825

1.428.154

34.306.874

22.969.452

19.536.930

2017

233.799.619

136.671.439

1.178.059

37.800.756

34.286.879

23.862.486

2018

223.047.094

132.850.601

1.237.165

35.407.648

28.516.811

25.034.870

Başlıca sorunlar aşağıda belirtilmiştir:

  • Ülkemizde baskın taşıma türü karayolu (%90) olup kamyon bazında bireysel taşımacılık ağırlıklıdır, eğitim düzeyi düşük, atıl kapasite yüksek ve filo yaşlı. Karayolu taşımacılığı çok kırılımlıdır ve çok sayıda şirketten oluşuyor. Ölçek ekonomisi yakalanamıyor. Kaliteden ziyade fiyat odaklı bir rekabet var.
  • Çoğu lokasyonda serbest piyasa ekonomisi kuralları yok.
  • Liman ve demiryolu alt yapısındaki yetersizlikler var. Ölçek ekonomisi sağlanamıyor. Liman ölçeklerimiz yeterli büyüklükte değil.
  • Dünya klasında lojistik köyler/merkezler oluşturulamadı.
  • Eğitim, araştırma, standardizasyon ve sertifikasyon eksikliği var. Lojistik eğitim ve meslek standartları oluşturulmalı. Mutlaka lojistik hizmet sistem standartlarının oluşturulması ve öngörülen standartlarda hizmet vermeyen şirketlere izin verilmemesi gerekir.
  • Dış ticaret ve lojistik birlikte planlanmalı.
  • Lojistikte ulusal koordinasyon tam sağlanamadı.
  • Sektörde şirketler profesyonel yönetime sahip değil.
  • Gümrük uygulamaları olumlu gelişmelere rağmen lojistik maliyetleri artırıcı yönde (İhtisas gümrükleri kullanımı, sınırlarda tek kapı sistemi olmaması, vd.). Ürün hareketi durdurulmadan gümrükleme hizmeti başarılmalı.
  • Uluslararası konvansiyonlara (ATP, vd.) uyum tam sağlanamadı.