Kurumların genel olarak iklimi, atmosferi, kültürü, yöneticinin bakış açısı, tarzı, davranışı ve üslubu kurumsal davranışı etkiliyor.
 
Kurumunuzun ve sizin bugünkü iklim ve mevsiminiz geleceğinizi belirler. Kurumların çalışma ortamı ve huzuru verimlilik açısından önemli. Kimse bunun aksini iddia edemez. Fakat bu aynı zamanda kurumlarda en zorlanılan konulardan biri. Kurumların çalışma ortamlarının bu özellikleri taşımasını sağlamak kolay olmuyor. Yöneticiler, insan kaynakları uzmanları, PR uzmanları bu ortamı sağlamak için çeşitli çalışmalar yapıyorlar. Danışmanlık kurumlarından hizmetler alınıyor. Eğiticiler eğitim veriyorlar. 32 yıllık çalışma hayatımın son 16 yılında üniversite derslerim dışında sayısını hatırlayamadığım kurum ve kuruluşta çalışma ortamının barışçıl ve verimli olması konusunda yöneticilere ve personele eğitimler verdim ve vermeye devam ediyorum. Gerek iletişim açısından gerekse verimliliği sağlayan diğer aktörler açısından eğitimler elbette faydalı oluyor. Ama eğitim işin sadece bir kısmı. Kurumlarda barış, huzur ve verimliliği sağlamak açısından dikkat edilmesi gereken başka konular da var.

Kurumların iklimi neye bağlı?
Kurumların genel olarak iklimi, atmosferi, kültürü, yöneticinin bakış açısı, tarzı, davranışı, üslubu kurumsal davranışı etkiliyor. Kurumun mevcut kültürü verimliliğe ve yeniliğe çok açık değil ise, yapılacak bir dizi çalışma kurumlarda kültür, davranış değişikliğini yavaş da olsa sağlayabiliyor. Doğru bir eğitim planı ile çalışanlar arasında iletişim, ekip çalışması, yenilik, inovasyon, değişim duyguları yaratılarak kurumun geleceğe daha emin adımlar atabilmesi için gereken çalışmalar yapılıyor. Bu çalışmaların sonuçlarını görebiliyor ve ölçebiliyoruz. Kurumlarda başarılı sonuçlar olabilmesi için ayrıca yöneticilerle de çalışmalar yapmak gerekiyor. Kurumda saatlerce eğitim verip personelde olumlu bir atmosfer ve heyecan yarattıktan sonra yöneticilerin çalışanlarda ve ortamda buz gibi hava hissettirmesi yapılan iyi işlerin etkisini azaltıp heyecanı törpülüyor.
 
Kurumlarda hep ilkbahar mümkün mü?
İlimler içinde herkes tarafından en beğenilen malum ılıman iklimdir. Mevsimlerden ilkbahar enerji, yenilenme, canlanış kısacası olumlu duygular uyandıran, heyecan veren bir mevsim. Bir kurumun hep ilkbahar olması mümkün mü? İyi, sistemli bir yönetim şekli, doğru ve herkesin uyduğu kurallar, sevgi, saygı, işe ve verimliliğe odaklanan ortamda neden olmasın? Doğru, sürdürülebilir sistem, inanç, hedef odaklılık, bilinç iş ortamının huzuru için olmazsa olmazlar arasında. Elbette her düzeyde egoların bir kenara bırakılması, hatta unutulması şart. Aslında herkesin istediği bu değil mi? İş yerlerinde iyi ve huzurlu bir ortam, işlerin tıkır tıkır yürümesi. Peki bu ortamları kim oluşturacak? Yıllardır eğitimlerimde söylediğim bir cümle var” İşler iyi de gitse, kötü de gitse yönetici sorumludur.”
 
Kurumlarda ılıman iklim ve ilkbahar için neler yapılabilir?
Bazı başlıklar;
- Yöneticilerin şikayet etmek yerine sistemi ve kendi davranışlarını gözden geçirmeleri,
-Çalışanlarına karşı saygı ve nezaket kurallarını uygulamaları, çalışanları esiri gibi görmemeleri, çalışanın “insan” olduğu ve duyguları unutulmamalı
-Yöneticilerin bütün çalışanlar ile birlikte zincir halkası olduğunu daima hatırlaması. Unutmayın ki, halkalardan herhangi biri olmazsa veya gevşerse, mevsim değişir, iklim bozulur,
-Çalışanlarını önyargısız dinleyip sorunun kaynağını bulması. bulunmasını sağlaması. Pansuman yapmak yerine doğru tedavi yöntemini uygulamak.
-Doğru işe doğru eleman, adalet ve şeffaflık ilkesine uymak,
-Değişimlere ve yeni fikirlere açık olmak,
-Herkesin hata yapabileceğini kabul etmek,
-Kurumda gruplaşmaya sebep olmamak ve izin vermemek.

Maddeler bilindik geldi değil mi? Bilmek değil, uygulayabilmek önemli. Bunları ne kadar uygulayabiliyorsunuz?
 
Doğru, sürdürülebilir sistem, inanç, hedef odaklılık, bilinç iş ortamının huzuru için olmazsa olmazlar arasında.
 
Sizin kurumunuz hangi mevsimde?
Şöyle bir düşündüğünüzde;
-Sizin kurumunuz hangi mevsimde ve neden?
-Sizin bireysel etkiniz nedir?
-Çalışanlarınıza nasıl davranırsınız?
-Onlarda hangi duygulara sebep olursunuz?
-Çalışanlarınız sizinle çalışmaktan ve orada olmaktan mutlular mı?
-Kurumunuzda fırtınalar estirince mi mutlu olur ve kendinizi önemli hissedersiniz yoksa ilkbahar mı sizi mutlu eder?
-Zaman zaman kış mevsimi yaşanıyorsa neden?
-Neden yaprak dökümleri yaşanıyor ve yaprak dökümü sürekli mi oluyor?
-Hedefinize hangi mevsim ile ulaşmak sizi tatmin ediyor?
-Yönetici olarak siz kişisel açıdan hangi mevsim ve iklimdesiniz? Hangisine yatkınsınız?

Kurumunuz hangi mevsimde, ikliminiz nasıl ve sizin buna yönetici olarak etkiniz nedir? Siz kendinizi yönettiğiniz kurumda hangi mevsimde hissediyorsunuz, kişiliğiniz hangi mevsim?
Sözün özü, unutmayın ki ilkim ve benimsediğiniz mevsime göre sevilir ve hatırlanırsınız. Bu günkü iklim ve mevsiminiz geleceğinizi belirler.