İnovasyon, insan var olduğundan bu yana var. İlk insandan bu yana binlerce inovasyon yapılmış. Elbette ülkemiz kurumlar için de önemli. Ülke olarak kelime anlamını çok önceden bildiğimiz halde, yaygınlaşması ve inovatif ürünler üretilmesi gecikmiş olsa da zararın neresinden dönülse kardır diyoruz. İnovasyon elbette sadece ürünlerde değil hizmet sektöründe de yapılabilir. Bu konuya daha yeni yeni alışıyor olsak da hizmet sektöründeki ve kurumların kendi içlerindeki inovasyonu önemsiyorum. Hatta ürünlerde ve teknolojide inovasyon biraz daha yavaş ilerlese de hizmet alanında kurum, kuruluş ve işletmelerin her aşamasında daha hızlı ve fazla hissedilen ve yaşanan inovatif çalışmalar olması gerek. Eğitim verdiğim, çeşitli çalışmalar yaptığım, hizmet aldığım pek çok özel veya devlet kurumlarında inovasyon açısından yapılabilecek çok iş olduğunu görüyorum. Eminim o kurumlardan hizmet alanlar da görüyorlardır. Hatta kurumların çalışanları da... Peki ya yöneticiler... Elbette yöneticiler de fark ediyorlar. En azından fark etmek isteyenler fark ediyor.

YÖNETİCİLER İNOVASYONUN NERESİNDE?
İstisnasız diyebileceğim şekilde yıllardır her eğitimimden sonra “çalışanlar bu anlattıklarınızı yöneticiler de duymalı, yöneticilere de anlatıyor musunuz?” diye soruyorlar. Elbette anlatıyoruz. Yöneticilere yönelik eğitim çalışmaları personel eğitimleri kadar önemli. Çünkü “biz bir bütünüz duygusunu” yaşamak gerekiyor. Elbette gerçekten “biz bir bütün” isek, olmayı istiyor isek. Müşteriler inovasyon istiyor, çalışanlarda bir şeylerin iyi gitmediğini fark ediyor ve işlerini daha iyi yapmak istiyorlar, yönetici de farkında peki neden inovasyon yapamıyoruz, inovatif olamıyor, inovatif davranamıyoruz?
Bu konuda yöneticilere oldukça önemli görevler düştüğünü düşünüyorum. Her kademedeki yöneticiler ve tepe yöneticiler aldıkları kararlarla tüm çalışanlarını etkiliyor ve hatta zaman zaman sektörlerini ve ülkeyi etkileyebiliyorlar. Bu etkileme inovasyon oluşturma konusunda da olabilir, işletmeyi kapatma konusunda da olabilir. Kurumların inovatif davranışlarını işletme süreçlerinden işe alıma, çalışana değer verme ve doğru ücretlendirmeye, kurumlarda hayal kurmayı desteklemeye, kurumlarda iyi duyguların hakim kılınmasına kadar pek çok yönetimsel konu etkiliyor.

YÖNETİCİLER İNOVATİF DAVRANIŞ İÇİN NELER YAPABİLİR?
Kurumlarda yöneticiler ne yaparak inovasyonu, yeni fikirlerin çıkması özendirip, işletmelerini inovatif hale getirebilirler? Bazı önemli noktalar;
1-Yöneticilerin inovatif bakış açısına ve heyecana sahip olması ilk koşul.
2-Heyecanın doğru yöntemlerle çalışanlara yansıtılabilmesi gerek.
3-Kurumlarda inovatif davranılabilmesi için çalışanların aldıkları ücretle yaşamsal ihtiyaçlarını giderebilmeleri, karınlarını doyurabilmeleri şart.
4-Yöneticiler tüm pozisyondaki çalışanlara unvanlarına göre değil, önce insan olarak değer vermeli ve bunu gösterebilmeli. Ekibinizdeki hiçbir mesleği, unvanı ve çalışanı küçümsemeyin.
5-Çalışanlarının fikirlerini çeşitli ortam ve yöntemlerle sormak, işle ilgili gerçek fikirlerini öğrenmek gerek. Burada da yönetimin samimiyeti, sonuç odaklılığı önemli.
6-Ara yöneticilerin yetenek ve iletişim kabiliyetlerini sorgulamak ve gerçekten personel ile sağlıklı iletişim kurup kuramadıklarını anlamak önemli Yönetici sorun yaratıyorsa inovatif olmak zor.
7-Kurumunuzda korku kültürünün olup olmadığını sorgulamak. Korku varsa olumlu fikir yok.
8-İnovasyon hayalle başlar. Çalışanlarınızın hayal kurmasına fırsat vermek, ortam yaratmak, desteklemek, bu konuda iyi niyetinizi belli etmek.
9-İnovasyon konusunda eğitimlerin alınması sağlamak. Ama “mış” gibi değil. Bu konuda modaya kapılmamak gerek.
10-İşletme süreçlerinin ve sistemin inovatif düşünmeye ne kadar uygun olduğunu gözden geçirmek. Sözün özü, kurumlarda inovasyonu tetikleyecek, özendirecek, kolaylaştıracak, destekleyecek ve köstekleyecek olan yine yöneticidir.
Siz inovasyon konusunda nasıl bir yöneticisiniz?