ABD ve İsrail'in söylemlerinin çelişkili olduğuna dikkat çeken Nasırzade, "Ne yazık ki ABD’li yetkililer bir yandan müzakere çağrısı yaparken, diğer yandan İran’ı sürekli tehdit ediyorlar. Bu tavır inandırıcılıktan uzak ve ikiyüzlüdür" ifadelerini kullandı.
Tehdit dilinin İran üzerinde hiçbir etkisi olmayacağını vurgulayan Nasırzade, ABD’li ve İsrailli yetkililere çağrıda bulunarak, "İran’ın son 40 yıllık direniş tarihine baksınlar. Tehditlerle İran’ı diz çöktürebileceklerini sananlar büyük bir yanılgı içindedir" dedi.
İran’ın hiçbir zaman bir savaşı ilk başlatan ülke olmadığını hatırlatan Savunma Bakanı, “Ancak bize bir saldırı dayatılırsa, düşmanı nerede olursa olsun hedef alırız. Gerek ABD'nin gerekse İsrail'in bölgedeki çıkarları, üsleri ve askeri varlıkları hedef listemizdedir. Kara, hava ve deniz kuvvetlerimizin hazırlığı bu doğrultuda aralıksız sürüyor” açıklamasında bulundu.
ABD ve İsrail'den Sert Açıklamalar
ABD Başkanı Donald Trump, İran'ın nükleer anlaşmaya dönmemesi halinde askeri müdahalenin gündeme gelebileceğini belirtmiş ve İsrail’in de bu müdahaleye katılacağını söylemişti. Trump, “Hiç kimse bizi yönlendiremez, ne yapmak istiyorsak onu yapacağız” diyerek askeri seçeneğe açık kapı bırakmıştı.
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ise Yemen’den Ben Gurion Havalimanı’na düzenlenen saldırı sonrası İran’ı doğrudan sorumlu tutarak, Tahran’a karşı misillemede bulunacaklarını ifade etti.
Tansiyonun giderek yükseldiği bölgede gözler, tarafların atacağı adımlara çevrilmiş durumda. İran'ın kararlı duruşu ve ABD-İsrail hattından gelen sert açıklamalar, Orta Doğu’da yeni bir çatışma ihtimalini gündeme taşıyor.