İhracatının büyük bir bölümünü Avrupa’ya yapan Türkiye’nin, Euro Dolar parite eşitliğinden etkilenmemesi düşünülemez. Türkiye’de Euro-Dolar kuru arasındaki farkın Doların değer kazanması lehine kapanması ithal maliyetlerini artırdığı için ihracat açısından zarar oluşturacak.

İki ülke parasının karşılıklı değerini gösteren parite, kısaca ülkelerin para birimlerinin birbirlerine oranı olarak tanımlanmaktadır. Avrupa Birliği’nin para birimi olan Euro ile ABD Doları 13 Temmuz’da son 20 yılda ilk defa eşitlendi. Euro, piyasaya sürülmesinden bu yana ulaşılamamış bir seviyeye geriledi. 1 USD=1 Euro eşitliği Euro’nun Dolar karşısında değer kaybetmesi anlamına gelmektedir.

EURO DOLAR KARŞISINDA NEDEN DEĞER KAYBETTİ?

Bir para biriminin döviz kuru, ekonomik beklentiler hakkında bir gösterge olma özelliğine sahiptir. Bu çerçevede bakıldığında Euro’nun dolar karşısındaki değer kaybı Avrupa ekonomisinin güç kaybettiğine işaret etmektedir. Euro’nun dolar karşısında değer kaybetmesinin başlıca nedeni olarak yüksek enerji fiyatları ve enflasyon gösterilmektedir. Avrupa ekonomisinde fiyatların yükselmesi Ukrayna-Rusya savaşı ile doğrudan bağlantılıdır. Ukrayna’daki savaşın küresel piyasalarda Rus petrolünün kaybına yol açacağına dair endişeler petrol fiyatlarını yükseltmiştir. Ukrayna-Rusya savaşı Avrupa ekonomisinde bir yavaşlamaya neden olarak Euro’nun değer kaybetmesini hızlandırmıştır. Avrupa’nın resesyon beklentisi ve endişesi Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) faiz artırımı kararının ertelenmesine neden olmuştur. Avrupa faiz artırımında gecikince ABD ve AB arasındaki faiz farkı Euro’nun değer kaybetmesine neden olmuştur. ECB faiz artırma kararı Euro Bölgesi’nde Haziran ayında yıllık enflasyonun yüzde 8.6 ile rekor kırmasının ardından gelmiştir. Nihayet 21.07.2022’de 11 yıl aradan sonra ilk defa ECB 50 baz puanlık faiz artırımına gitti. Böylece Avrupa 2014’den beri uygulanan negatif faiz oranını da terk etmiş oldu. ECB Başkanı Lagarde hedefin enflasyonu orta vadede yüzde 2 seviyesine çekmek olduğunu belirtirken, enflasyonun bir süre daha istenmeyen derecede yüksek seyretmesini beklediklerini ifade etmeyi de ihmal etmedi. Kararın ardından Euro Dolar karşısında az da olsa değer kazandı. Euro/ dolar paritesi de 1.02’den 1.0240’a çıktı. Euro 18.05 liradan 18.17 liraya yükseldi. ECB’ın faiz artırım kararının süreceği beklentisi piyasaları biraz olsun rahatlasa da FED’in alacağı yeni kararlar çerçevesinde dengelerin nasıl değişeceği belirsizliği sürmektedir. FED faiz oranlarını yükseltmek için ECB’den daha da hızlı hareket ederse Euro’nun düşüşü devam edebilir ki, bu da yatırımcıların endişelerini artırabilir.

EURO-DOLAR PARİTESİ EŞİTLİĞİ TÜRKİYE EKONOMİSİNİ NASIL ETKİLER?

Kuşkusuz Euro Dolar paritesindeki eşitliğin birçok ülke ekonomisi üzerine etkisi olacaktır. Türkiye ekonomisi Euro’nun Dolar karşısında değer kaybetmesinden en fazla etkilenecek ekonomiler arasında yer almaktadır. Enflasyon, işsizlik, döviz kuru gibi sorunlara eklenen Euro/Dolar paritesi eşitliğinin Türkiye ekonomisine dış ticaret, turizm ve dış borçlar yönünden olumsuz etkileri olacaktır. İhracatının büyük bir bölümünü Avrupa’ya yapan Türkiye’nin, Euro Dolar parite eşitliğinden etkilenmemesi düşünülemez. Türkiye’de Euro-Dolar kuru arasındaki farkın Doların değer kazanması lehine kapanması ithal maliyetlerini artırdığı için ihracat açısından zarar oluşturacaktır. Türkiye ihracatını ağırlıklı olarak Euro, hammadde ithalatını da ağırlıklı olarak Dolar ile yapmaktadır. Bu bakımdan Dolar/Euro paritesindeki değişimeler Türkiye’nin dış ticaret dengelerini reel olarak etkileyecektir. Euronun dolar karşısında değer kaybetmesinin ithal girdiler yoluyla maliyetleri arttırarak ihracatı caydırması beklenir. Kâr marjını azaltan bu gelişmenin ise ihracatçıyı daha az ihracat yapmaya yönlendirmesi beklenebilir. Öte yandan Türkiye’ye gelen turistlerin çoğunlukla Avrupa vatandaşı olması nedeniyle turizm gelirlerimiz Euro ağırlıklı bir paya sahiptir. Bu bakımdan Euro’nun değer kaybetmesinin turizm gelirlerimizi düşürme olasılığı öngörülebilir. Dolar cinsinden borçlanmanın ağırlıklı olduğu Türkiye ekonomisinde Doların Euro’ya göre değer kazanması sonucu Dolar cinsinden borçlanma maliyeti artacaktır. Diğer bir deyişle güçlü Dolar karşısında TL cinsinden borç faiz ödemeleri artacaktır.

EURO’NUN DÜŞÜŞÜ SÜRER Mİ? OLASI SENARYOLAR NELERDİR?

Küresel piyasalarda yaşanan enflasyon ve resesyon yatırım kararları açısından belirsizlik yaratmaktadır. ECB’nin faiz artırmasını piyasalar olumlu değerlendirdi. Ancak ECB’nin faiz artırımına FED’in nasıl yanıt vereceğini beklemek gerekir. FED beklenenden daha yüksek faiz artırımları yaparsa parite yeniden etkilenebilir. Dolayısıyla bundan sonra ne olacağını ve 1 Dolar=1 Euro’nun kalıcı olup olmayacağını FED ve ECB’nin faiz artırım hızları, yani faiz farklılığı belirleyecektir. Öte yandan Rusya-Ukrayna savaşı krizinin nasıl gelişeceği de Euro’yu etkileyecek önemli faktörler arasındadır. Döviz açığı ve cari açık gibi sorunlar çerçevesinde doların daha da güçlenebileceği senaryosunda Dolar/Euro paritesindeki değişimlerin Türkiye’nin reel ihracatına etkisi kısa dönemde zayıf olabilir ancak uzun dönemde güçlenmesi beklenebilir. Bu bakımdan Türkiye ekonomisinde kontrol edilebilecek iç dinamikler üzerinden önlemler alınması tek çözüm olarak durmaktadır. Söz konusu önlemler ise Türkiye ekonomisini öngörülebilir ve güven duyulan bir yapıya kavuşturan ekonomi politikalarıdır.