Hava lojistiği faaliyetleri hava taşımacılığından farklı olarak kapıdan kapıya taşımacılığı da kapsayacak şekilde gerçekleştirilmektedir.

Yüklerin başlangıç noktasından alınması, araca yüklenmesi, taşınması, varsa ihracat, ithalat ve gümrük prosedürlerinin yapılması, depolanması, elleçlenmesi ve hava taşımacılığı sistemi ile malzemenin varış meydanına ulaştırılması ve malzemenin nihai varış noktasına akışı ile ilgili bilginin de servis zinciri boyunca paylaşılması süreçlerini kapsamaktadır.

Buna ilaveten müşterinin maliyetlerini azaltmak için malların taşınmasının yanında tedarik, tasarım, depolama, ihracat, ithalat ve dağıtım gibi ekstra hizmetleri hava kargo operasyonlarından farklı olarak entegre bir şekilde sağlamaktadır.

Modern lojistiğin bileşenlerinden biri olan hava lojistiği, küçük ve katma değerli malzemenin uzun mesafeli, güvenli, hızlı ve verimli bir şekilde taşınmasına sunduğu hizmetlerden dolayı uluslararası ticarette önemli rol oynamaktadır.

Türkiye’nin jeopolitik yeri, Asya ve Avrupa arasındaki ulaştırma koridorlarının üzerinde yer alması, dünya ticaretinde ülkemizi önemli bir lojistik aktör olarak öne çıkarmaktadır. 2023’te 20 lojistik merkezin toplam 34,2 milyon ton yük kapasitesiyle tüm sektörlere hizmet vereceği planlanmaktadır. Ancak ülkemizde hava lojistiği faaliyetlerinin sınırlı düzeyde yapılabildiği, müşterilerin acil kargo olmadıkça diğer ulaşım modlarına yöneldikleri bilinmektedir.

Bunun başlıca sebepleri, hava lojistiği altyapısı ile ilgili unsurların eksikliği ve havayolu taşımacılığındaki navlun fiyatlarının yüksek olması, devletin bu konu hakkında gerekli organizasyonu sağlayamaması ve mevzuatlarda yaşanan sıkıntılar olarak ifade edilebilir. Ulaştırma Bakanlığı olmak üzere Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü, Devlet Hava Meydanları İşletmesi gibi ulaştırma ve havacılık otoritelerinin yasal mevzuatlar çerçevesinde hava lojistik kullanıcılarına çeşitli teşviklerde bulunması ve bu taşımacılığın cazip hale getirilmesi gerekmektedir. Türkiye’deki lojistik merkezlerinin havayolu ulaştırması açısından yetersiz olduğu görülmektedir. Ülkede hava lojistiği sektörünün gelişimi için mevcut havaalanları üzerinde yeni altyapı çalışmaları yapılması, yeni kurulacak havaalanlarında ve lojistik merkezlerde de buna uygun bir altyapı planı ve yönetim anlayışı oluşması gerekmektedir.

Ülkedeki havacılık otoritelerinin hava lojistiğinin gelişimi için; uygun fiyat seçenekleri, gümrükleme kolaylıklarının, etkin ve verimli operasyonların sağlanması, yeterli depo/ofis alanları sunulması ve firmaların birbirileriyle rekabetini kontrol altında tutabilecek önlemler alınması vb. çalışmaları gerçekleştirmesi gerekmektedir.

Türkiye hava lojistiği açısından orta ve uzun vadede atılacak adımlarla önemli başarıya ulaşacak coğrafi özelliklere, havacılık altyapısına ve ekonomik güce sahiptir. Ülkede lojistik faaliyetlerin havacılık sektöründe sürdürülmesi ve hava lojistiğinin gelişimi için elindeki kaynakları iyi değerlendirilmesi, hava odaklı lojistik merkezler kurulması, Türkiye’de hava lojistiğinin gelişimi açısından gerekli ve önemlidir