İstinaf Edilmeden Kesinleşen Tahliye Kararı alınmasının mümkün olduğunu söylemem, ilginizi çeker mi? O halde, buyurun lütfen... Tahliye davalarının uzun sürmesinden mütevellit, son dönemde değerli okurlarımız ve takipçilerimizden en sık duyduğumuz soru, “İstinaf edilmeden kesinleşen tahliye kararı var mı?” yönündeydi.

Her ne kadar bu soruya daha evvel “Hayır, istinaf edilmeden kesinleşen mahkeme kararı yok” şeklinde cevap vermiş isek de, bu kâidenin bir istisnası mevcut ve buna dair tecrübemizi sizlerle paylaşmak isterim.

Okuyucularımızın bildiği üzere, kural olarak, yerel mahkemece verilen tahliye kararının, taraflarca istinaf edilmesi mümkündür ve borçlu kiracı, kararı tehiri icra talepli istinaf ettiğine dair derkenar alarak ve 3 aylık kira bedeli tutarını İcra Dairesi’ne teminat olarak yatırarak, aleyhine verilen tahliye kararını İstinaf İncelemesi sonuna kadar durdurabilir. Ekovitrin Dergimizin websitesindeki makalelerden ve ulaşabileceğiniz “Kiracının İcra Takibi Yolu İle Tahliyesi” başlıklı içeriğimizde, kiracının icra takibi yolu ile tahliyesi konusu incelemiş, “İtirazın Kaldırılması ve Tahliye” davasının detaylarını sizlerin ilgisine sunmuştuk.

İstinaf edilmeden kesinleşen tahliye kararı yönünden, yolumuz yine “İtirazın Kaldırılması ve Tahliye Davası” ile kesişiyor ve bazı koşulları haiz tahliye davaları, yerel mahkeme safhasında kesinleşerek, istinaf incelemesini beklemeden, kiralananın derhal tahliyesine imkân sağlıyor. Bizâtihi vekilliğini yürüttüğümüz bir kısım tahliye davalarında tecrübe ettiğimiz bu deneyimin en günceli olanı, 19 Eylül 2023 tarihli bir mahkeme kararında “miktar yönüyle kesin olmak üzere” tahliyeye karar verildiği dikkatimizi çekti. Derhal tahliyeye imkânı sağlayan bu dava türü, “İtirazın Kaldırılması ve Tahliye Davası” ile kira alacağı konu edilmeden, yalnızca tahliyeye yönelik “Tahliye” davalarıdır.

“Kiracının İcra Takibi Yolu İle Tahliyesi” başlıklı içeriğimizde ifade ettiğimiz üzere, az evvel zikrettiğimiz bu iki dava türü, münhasıran İcra Hukuk Mahkemesi’nde ikame edilebilen davalardır. Yazılı kira kontratına dayalı icra takiplerinde, takibe itiraz edilmesi halinde İcra Hukuk Mahkemesi’nde ikame edilebilen “İtirazın Kaldırılması ve Tahliye” davalarında veya yine yazılı kira kontratı temelli, kira alacağına ve imzaya itiraz edilmediğinden, yalnızca tahliye talep edilerek açılan davalarda, alacak veya dava değerinin istinaf sınırının altında kalması halinde, yerel mahkemece verilen karar kesin nitelikte olacaktır ve istinaf inceleme süresi beklenilmeden, derhal tahliye süreci işletilebilmektedir.

Kaynağını İcra ve İflas Kanunu 363. Madde’den alan bu kurala göre, 2023 yılı itibariyle hukuk mahkemelerindeki istinaf sınırı, 41.710-TL olarak belirlenmiş durumda. Kira alacağınızın 41.710-TL’nin altında kaldığı “İtirazın Kaldırılması ve Tahliye” davalarında veya az evvel belirttiğimiz gibi, yazılı kira kontratı temelli, imzasına ve borca itiraz edilmemiş, yalnızca tahliyeye ilişkin olan ve yıllık kira bedeli toplamının 41.710-TL’nin altında kaldığı tahliye davalarında, kesin hükümdeki yerel mahkeme kararı ile derhal tahliye imkânına kavuşmak mümkün!

Günümüzde tahliye davalarının çoğu kira bedelinin rayicin altında kalması nedeniyle, kira bedelini iyileştirmek maksadı ile açıldığı nazara alındığında, hâlihazırda, aylık kira bedeli, aylık ortalama 3.475-TL’nin altında kalan kiralananlar yönünden zikrettiğimiz bu tahliye yolunun, derhal tahliye imkânı sunması bakımından, son derece cazip hale geldiği kuşkusuz.

Zaman zaman meslektaşlarımızdan ve danışanlarımızdan, bu denli kıymetli bilgileri neden bilâbedel, ücretsiz olarak paylaştığımız sorusuna maruz kalıyoruz. Kıymetli dostlar, tüm samimiyetimiz ve tevazumuzla ifade etmek isteriz ki, paylaştığımız bu bilgiler, inanın ki bildiklerimizin ancak zekâtı kabilinde.

Hal böyleyken, bilgilerimizi paylaşmaktan çoğunlukla herhangi bir beis görmüyoruz. Sözlerimi Birleşik Krallık Eski Başkanı, Winston Churchill’in vecihi bir sözü ile sonlandırmak isterim. “Ben doktoruma ne ödüyorsam, avukatıma iki katını öderim. Çünkü; doktora ne anlatırsam anlatayım, bana bir reçete yazar; ağrıyı, sızıyı, acıyı tek başıma çekerim.

Oysa avukatıma ne anlatırsam, yanından rahatlamış bir şekilde çıkarım, tüm dertlerim artık onun derdi haline gelir.” Ucu bucağı olmayan hukuk ilminde, kendi başınıza hareket etmemenizi, çoğu kez tek bir hamle hakkınız olan hukuki işlerde, liyakatine ve sadakatine güvendiğiniz bir hukukçuya danışarak, mümkün mertebe, profesyonel destek alarak hukuki işlerinizi yürütmenizi, para, zaman ve itibar kaybetmemek adına, tüm saygımız ve nezaketimizle, hatırlatmak isteriz. Hukuki konularda güncel ve temel bilgi sahibi olmak için, takipte kalınız!