Tehlikeli maddeler, fiziksel veya kimyasal karakteristikleri sebebiyle zehirli, patlayıcı, radyoaktif vb. etkileri olan ve çevreye zarar verebilecek maddeler olarak tanımlanmaktadır. Karayolu, demiryolu, denizyolu, boru hattı, havayolu ile taşınabilen tehlikeli maddelerin, hızlı ulaşım sebebiyle havayolu ile taşımacılığında önemi artmıştır. Ancak tehlikeli maddelerin havayolu ile taşınması sadece özel durumlar ve belirli şartlar altında mümkündür. Uluslararası ve ulusal havacılık otoritelerinin belirlediği kurallar ve yayınladığı yönetmelikler doğrultusunda taşımacılık gerçekleştirilebilir.

Tehlikeli maddelerin havayolu ile taşımacılığında belirleyici kuruluşlar SCoETDG (Birleşmiş Milletler Tehlikeli Maddelerin Taşınması Konusunda Uzman Alt Komitesi) ve IAEA’dır (Uluslararası Atom Enerji Ajansı). Bu kuruluşların hazırladığı düzenlemelerle havayolu taşımacılığında tehlikeli maddelerin taşınma kuralları belirlenmektedir. Buna ilaveten ICAO (Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü), organizasyona üye ülkeler için düzenlemeleri yapmış ve Annex 18’de Tehlikeli Maddelerin Havayolu ile Güvenli Taşınması için Teknik Talimatları yürürlüğe koymuştur. Tehlikeli maddelerin uçaktaki yolcuların, diğer gönderilerin ve uçuşun emniyeti açısından, oluşturacağı riskleri yönetmek ve kabul edilebilir seviyede tutmak için havacılık otoriteleri düzenlemelerine uymak gerekmektedir.

Tehlikeli maddenin tanımlanması ve uygun paketlemenin, işaretlemenin, etiketlemenin yapılması, depolamanın, yüklemenin kurallara uygun şekilde ve tehlikeli maddelere ilişkin eğitimleri olan kişiler tarafından yapılması şarttır. Ancak 2019 yılında ortaya çıkan koronavirüs salgını ile ülkelerin havacılık otoriteleri tarafından tehlikeli madde taşımacılığında belirli istisnalar (limitler, çalışanların eğitimi vb.) olabileceği açıklanmıştır. Beklenmedik küresel krizler, çevresel, toplumsal, teknolojik, ekonomik ve politik değişiklikler havacılık sektörünü ve dolayısıyla uluslararası kuruluşların yayınladığı kuralları ve talimatları doğrudan etkilemektedir. Dolayısıyla tehlikeli maddelerin havayolu ile taşınması sürecinde istisnaların da kural olarak uluslararası havacılık otoriteleri tarafından belirlendiği söylenebilir.

2021 yılında devam etmekte olan koronavirüs 2019 salgını (Covid-19) ile havayolu taşımacılığında burun sürüntüleri, balgam şişeleri, virüslü kan örnekleri vb. teşhis numuneleri taşınmaya başlanmıştır. Bulaşıcı maddeler kategorisinde tehlikeli madde olan Covid-19 teşhis numunelerinin taşınmasında hızlı ulaşım avantajı sebebiyle havayolu taşımacılığı tercih edilmiştir. Ulaşım şekilleri içerisinde, yakıt miktarı ve ileri teknoloji parçalarının değeri nedeniyle en pahalı ulaşım şekli olan havayolu taşımacılığının, hızlı ulaşım avantajı sebebiyle önemi bir kez daha ortaya konulmuştur.