Türkiye’nin enerji geleceği nasıl şekillenecek? Son derece stratejik öneme sahip bu konuyu Ekim sayımızda kapağa taşıdık ve geniş bir dosya olarak ele aldık. Türkiye’nin enerji ve tabii kaynaklar politikasını yöneten bakanlığın başında genç ve dinamik bir isim var. Bakan Berat Albayrak gelecek 10 yıl içinde enerji alanında 100 milyar dolarlık yatırım gerçekleştirileceğini açıkladı. Ekovitrin, Bakan Albayrak ile özel bir röportaj gerçekleştirdi. Enerjideki yatırımlar hangi alanlarda yoğunlaşacak? Nükleer enerjide mi, güneş ve rüzgar gibi yenilenebilir enerjide mi? Bu soruların cevabı ve detayları özel röportajımınzda yer alıyor.
        Türkiye’nin enerji geleceğini nerede aramak gerekiyor?
        Enerji alanında, özellikle güneş enerjisi konusunda dünyanın sayılı akademisyenleri içinde yer alan Prof. Dr. Doğan Aydal, Türkiye’nin enerji geleceği ile ilgili son derece önemli ve detaylı bir araştırma kaleme aldı. Bu araştırma Ekim sayımızda yer alıyor. Prof. Dr. Doğan Aydal, Türkiye’den daha az güneş alan Almanya’nın, güneş enerjisinden elektrik üretim santrallarının kurulu gücünün son üç yılda 40.000 MW’a ulaştığını söylüyor. Prof. Dr. Aydal, Türkiye’deki güneş santrallarımızın gücünün ise 250 MW bile olmadığını belirtiyor. 
        Oysa, Türkiye bir güneş ülkesi. Türkiye’den çok daha az güneş alan Almanya, güneş enerjisine yatırıma yoğunlaşırken, biz neden güneşi tercih etmiyoruz?
        İşte Türkiye’nin enerji geleceğinde bu sorunun cevabı yatıyor.
        Türkiye’nin enerji tüketiminde tablo şu: Doğal gaz tüketimi yüzde 32.5, petrol tüketimi yüzde 26.2, taşkömürü tüketimi yüzde 16.3, linyit tüketimi yüzde 12.3, diğer ürünler yüzde 12.7. “Enerjide bugün ne kadar dışa bağımlıyız?” sorusunun cevabına gelince, bağımlılık oranın yıllar içinde giderek artış gösterdiğini ve bugün yüzde 75 olduğunu söyleyebiliriz. 1990 yılında enerjide dışa bağımlılığımız yüzde 50, 2002’de yüzde 62 seviyelerindeydi. Son 14 yılda hızlı bir büyüme trendi yakalayan Türkiye, yeteri kadar enerji üretemediği için, enerjide dışa bağımlılığımız da bu büyümeye bağlı olarak artış gösterdi.
        Tükettiğimiz enerjinin yüzde 32’sini doğal gazla karşılıyoruz. Doğal gazın yüzde 99’unu ise dışarıdan alıyoruz. Doğal gaz ithalatımızda Rusya yüzde 54.76 ile ilk sırada. İran yüzde 18.3 ile ikinci, Azerbaycan yüzde 12.33 ile üçüncü, Cezayir yüzde 8.48 ile dördüncü ve Nijerya yüzde 2.87 ile beşinci sırada yer alan ülkeler.
        Tükettiğimiz enerjide petrol yüzde 27 pay oluşturuyor ve bunu da yüzde 93 oranında ithalatla karşılıyoruz. Tüketilen enerjide kömürün payı yüzde 25 ve yüzde 50’si dışarıdan karşılanıyor. Karşılığında 5 milyar dolar ödeniyor.
        Dünyanın ilk 10 ekonomisi olmayı hedefleyen Türkiye’nin çözmesi gereken en büyük sorun enerji üretimi. Çünkü ülkemiz enerjide dışa bağımlı. Türkiye enerji ithalatı için her yıl 55-60 milyar dolar para ödemek zorunda olan bir ülke. Bu para GSMH’nın yaklaık yüzde 7’sine tekabül ediyor. Enerjiye ödediğimiz para toplam ithalatımızın yüzde 25’ini oluşturuyor.
        Şimdi hükümet şapkasını önüne koyup düşünmesi gerekiyor.
        Enerjide dışa bağımlı olarak sanayileşmek ve büyümek ne kadar sağlıklı? Dışarıdan enerji ithal etmek, yurt içinde üretmekten daha ucuza mal oluyorsa “eyvallah” diyebilirsiniz. Ancak, davul sizin omuzunuzda, tokmak başkasının elindeyken sağlıklı büyümek çok da kolay değil.

EKOVİTRİN GLOBAL PAZARDA
        Ekovitrin, geçtiğimiz ağustos ayında 200. özel sayısını yayınlamanın gururunu yaşarken, aynı zamanda global pazara açılmanın 1. yılını da kutuluyor. Ekovitrin dergisi artık basılı ve elektronik olarak global pazarda. Dergimizi Amerika’dan Japonya’ya Rusya’dan Güney Afrika’ya 120 ülkeden temin edebilirsiniz. Dergi Amerika’da Amazon, Barnes&Noble, Kanada’da Indigo Chapters, İngilterede Blackwell, İsviçrede Exlibris, Arjantin’de Biblio, Japonya’da Rakuten, Kobo, Hindistan’da Uread, Junngle, Rusyada Bookwood, Avustralya’da Angus Robertson, fishpond ve binlerce seçkin mağazada. İçeriğimiz ve dergimizde yer verdiğimiz reklamlar daha fazla ülke ve hedef kitlesine ulaşıyor. Global pazara açılmamızla birlikte İngilizce özel sayı da çıkartmaya başladık.
        Ülkemizin, Türk girişimcilerinin ve şirketlerimizin global pazarlarda tanıtımına katkıda bulunmak Ekovitrin ailesi olarak bizlere heyecan ve mutluluk veriyor.
Saygılarımla.