ABD, Gürcistan’da belli bağımsız bölgelerin kurulması için yardım etmiş, Ermenistan’a da kol kanat germiştir. Bırakın iki büyük ülkeyi, AB’nin en etken ülkesi Almanya bile, Kafkaslarda her zaman etkisi olsun ister. Almanya’da işbaşına gelen her Başbakan ilk olarak bir Kafkas gezisi yapar.

Gelelim ülkemize...

Ülkemiz, son bir aydır Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ bölgesinin büyük bir bölümünün geri alınmasında çok büyük bir etken oldu. Her türlü yardımı yaptık, moral desteği verdik. Azeri Ordusu’nu eğittik, İHA ve SİHA’larla donattık. Dağlık Karabağ’da belli bölgeler Azerbaycan’ın eline geçmişse, İsrail’le birlikte Türkiye’nin çok önemli bir katkısı olmuştur. Bu yüzden İsrail’le ilişkilerin normale dönmesi konusunda ilk adımlar, Azerbaycan’dan atılmış bulunmaktadır. Şimdi Azerbaycan’la Ermenistan savaşını belirli bir süre için sona erdiğinden hareket edebiliriz.

Dağlık Karabağ bölgesine “barış gücü” olarak Rusya hemen yerleşti. 1.900 askeri bölgeye yolladı. Rus ordusu tam donanımlı bir şekilde orada, Türkiye’nin ise uzaktan ve havadan olacak şekilde bölgeyi izlemesi sağlanacak. Ermenistan katiyetle Türkiye’nin Dağlık Karabağ’da askeri varlığını istemedi.

Türkiye’nin Kafkaslarda yeni bir atak yapması lazım

Gürcistan ve Azerbaycan’la ilişkilerimiz iyi. Şimdi etken olmamız için Ermenistan’la da yavaş yavaş ilişkilerimizin normalleşmesi lazım. Dağlık Karabağ neredeyse kurtulmuş durumda. Bu açından Türkiye şu anda teknik nedenlerle kapalı olan Ermenistan’la uçuşlara izin verip, kara sınırlarını da açmalı. Böylece ilişkiler yavaş yavaş normale döndükten sonra iki ülkenin karşılıklı olarak büyükelçi göndermesi çerçevesinde Türkiye daha objektif bir konuma gelir ve Kafkaslarda en azından Almanya kadar etkili olabilir.

Özgüvenli bir ülke olarak 83 milyon nüfusu ile Türkiye, ülkesinde 100 bin kadar Ermeni çalışana iş veriyor, kara sınırı açılırsa ticaretin ilerlemesi yanında karşılık önyargıların azalacağını da göreceğiz.