İstanbul Aydın Üniversitesi (İAÜ) bugün, kurulduğundan bu yana en acı günlerinden birini yaşadı. Üniversitenin Eğitim Fakültesi’nde Okul Öncesi Öğretmenliği Bölüm Başkanı olarak görev yapan ve 29 Aralık 2020 Salı günü elim bir cinayete kurban giden Dr. Öğr. Üyesi Aylin Sözer, İAÜ Florya Halit Aydın Kampüsü’nde düzenlenen bir törenle anıldı.

Üniversitenin akademik, idari ve hizmetli personelinin yoğun katılım gösterdiği, hüznün ve gözyaşının hakim olduğu törende konuşan Rektör Prof. Dr. Yadigâr İzmirli, kadın cinayetlerine dikkat çekerek her türlü şiddetin önlenmesinde, anne-babadan başlayarak eğitimin önemine ve şiddetin sıradanlaştırılmasının önlenmesine vurgu yaptı.

DR. ÖĞR. ÜYESİ YAMAN: “HAYATIMIN EN ZOR KONUŞMALARINDAN BİRİ”

Törenin açılış konuşmasını ve sunumunu gerçekleştiren, Aylin Sözer’in en yakın mesai arkadaşlarından olan, Anadolu BİL Meslek Yüksekokulu Basım ve Yayın Teknikleri Program Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Özgül Yaman sözlerine “Bugün İstanbul Aydın Üniversitesi’nin en acılı günlerinden biri. Acıyla doluyuz. Üzüntülüyüz ve çok öfkeliyiz” diyerek başladı.

Bu konuşmanın, hayatının en zor konuşmalarından biri olduğunu söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Yaman, sözlerine şöyle devam etti: “Bugün, İstanbul Aydın Üniversitesi Eğitim Fakültesi Okul Öncesi Öğretmenliği Bölüm Başkanı, iyilik meleğimiz, kırmızı saçlı öğretmenimiz, son yılların en büyük sorunlarından biri olan kadına karşı şiddetin son kurbanı, Dr. Öğr. Üyesi Aylin Sözer hocamızı anmak üzere bir araya geldik” dedi.

İAÜ Rektörü Prof. Dr. Yadigâr İzmirli

İAÜ Rektörü Prof. Dr. Yadigâr İzmirli

“HERKESİN SEVGİLİSİYDİ”

2013 yılından bu yana üniversitede görev yapan Aylin Sözer’in, sıcakkanlılığı, sevecenliği, neşesi ve hayat dolu yapısıyla kısa zamanda hem öğrencilerinin hem de akademik, idari ve hizmetli personelin sevgilisi olduğunu belirten Dr. Öğr. Üyesi Yaman, “Güler yüzünü hiçbirimizden esirgemeyen, eğitim aşkıyla yanıp tutuşan, bu uğurda 81 ili karış karış dolaşan, gitmediği okul, konferans vermediği şehir kalmayan Aylin Hocamız için, bir mezuniyet töreninde öğrencilerine de söylediği gibi, ‘Bir çocuğun hayatına dokunmaktan daha güzel hiçbir duygu yoktu.’ Ve bugün, dünyanın en güzel gülen kadınlarından birini Cennete yolcu ediyoruz” diye konuştu.

Konuşmakta oldukça zorlandığı ve gözyaşlarını güçlükle tuttuğu gözlenen Dr. Öğr. Üyesi Yaman, Aylin Sözer’in kadına karşı şiddetin ilk kurbanı olmadığını hatırlatarak, “Ama artık son kurbanı olsun istiyoruz. Gerçekten son olsun istiyoruz. Güle güle kırmızı saçlı öğretmenimiz. İstanbul Aydın Üniversitesi Ailesi, seni, yaşam enerjini ve gülüşünü hiçbir zaman unutmayacak” diyerek sözlerini noktaladı.

PROF. DR. ÇIKRIKÇI: “NE YAPILACAKSA BİR AN ÖNCE YAPILMALI”

Daha sonra söz alan İAÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nükhet Çıkrıkçı ise şunları söyledi: “Artık bu ülkede erkek şiddetinin nedenleri iyice anlaşılmalı ve politika yapıcılar, karar vericiler, yapması gerekenleri bir an önce yapmalı. Biz bilim insanları olarak ancak bu olayların nedenlerini araştırabiliriz. Bundan sonra daha da büyük bir hırsla, azimle araştıracağız. Nedenlerini daha iyi ortaya koyacağız. Ve bu nedenler ışığında da bu ülkeyi yönetenlerin, konuyla ilgili adımları daha net atmalarını isteyeceğiz. İstiyoruz da zaten” dedi. Prof. Dr. Çıkrıkçı, sözlerini şöyle noktaladı: “Sevgili Aylin, seni çok seviyoruz. Mekanın cennet olsun. Senin yetiştirdiğin öğrencilerin senin ışığını ve enerjini yaymayı sürdürecek. Rahat uyu.”

PROF. DR. ÜSTÜN: “ÖMRÜNÜ EĞİTİME ADAMIŞTI”

Prof. Dr. Çıkrıkçı’dan sonra söz alan Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Elif Yeşim Üstün ise şöyle konuştu: “Bugün Eğitim Fakültesi yasta. Çok kıymetli bir değerini, hocasını kaybetti. Bense bir meslektaşımı kaybettim. Tabii konuşmak çok zor ama Aylin için konuşacağım. Öğrencilerinin ‘kırmızı saçlı öğretmeni’, fakültemizin ise güler yüzü, enerjisi ve kahkahasıyla, pozitif yaklaşımıyla, girdiği her yeri aydınlatan bir hocasıydı Aylin Hoca. Böyle hocalar kolay yetişmiyor. Ömrünü eğitime adamıştı. Özellikle erken çocukluk dönemi ve okul öncesi eğitimi, onun için hayatının bir parçasıydı. Derslerini tutkuyla işler, bu tutkuyu öğrencileri içlerinde hissederdi. Hocalarımız ‘güle güle’ dediler ama ben ‘güle güle’ demek istemiyorum. Çünkü bırakmayacağız, yaşatacağız. Onun ismine ve duruşuna yakışan, erken çocukluk dönemini kapsayan, şiddeti önlemenin yollarını arayıp ortaya koyan bir projeyle adını yaşatacağız. Bu bizim boynumuzun borcu. Buradan konuyla ilgili tüm sivil toplum kuruluşlarına, üniversitelere, çalışmak isteyen her vatandaşımıza, bu projede yer almak için açık davet sunuyorum. sorunun çözümü için hep birlikte çalışalım. Ancak acımızı böyle dindirebiliriz. Aylin benim için yaşıyor, yaşamaya devam edecek, yaşatacağız.”

REKTÖR PROF. DR. İZMİRLİ KONUŞMAKTA ZORLANDI

Prof. Dr. Üstün’ün ardından söz alan Rektör Prof. Dr. Yadigâr İzmirli ise konuşmasında kadın cinayetlerine vurgu yaparak şiddetin diziler, dijital oyunlar ve reklamlar gibi unsurlarla normalleştirilmesinin önlenmesine ve eğitime vurgu yaptı.

Duyduğu derin üzüntü nedeniyle konuşmasına zaman zaman ara vermek zorunda kaldığı gözlenen ve sözlerini zorlukla tamamlayan Prof. Dr. İzmirli, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “2020 yılı hepimiz için zor bir yıl oldu. Hep birlikte birçok zorlukla mücadele ettik. Ama bu yılın sonunda asla telafi edilemeyecek, hepimizi üzüntüye gark eden, elimizi kolumuzu bağlayan, çaresiz bırakan elim bir kayıpla karşı karşıya kaldık. Varlığıyla bize güç katan, dokunduğu her noktaya güzellik ve sevgisini ekleyen, tükenmek bilmeyen enerjisiyle, Türkiye’nin hemen her ilinde eğitimler veren, eğitim camiasının ve öğrencilerimizin göz bebeği, eğitimin gönülden gönüle köprü olduğuna inanan ve bunu uygulayan bir hocamızı, Dr. Aylin Sözer’i, vahşi bir cinayete kurban verdik. Fevkalade üzgünüz. Sevgili Aylin hocamızı ülkemizde artık toplumsal bir sorun haline gelen ve acil çözüm gerektiğine inandığımız şiddetin bir kurbanı olarak uğurlamak içimizi acıtıyor. Ülkemizin yetiştirdiği çok değerli bir kadın akademisyeni hiç hak etmediği şekilde kaybetmeyi, bir kadın cinayeti ötesinde üniversitemizin yükseköğretim camiasının ve ülkemizin kaybı olarak değerlendiriyoruz. Ne yazık ki bu vahşi katiller, bizim toplumumuzda yetişti. Bizim ürünümüz. Pek çok soru benim olduğu gibi sizlerin de zihninde dönüp duruyor. Nerede hata yaptık da İnsanlıklarından çıkmış bu caniler hayatımızı karartmaya devam ediyor. Değerler eğitimi artık sadece bir slogan mı? Şefkat, merhamet, yaratılan her canlıya, tabiata saygı, insani değerler nerede kaldı? Bunları her platformda sorgulamamız ve önleyici tedbirleri gecikmeden almamız şarttır.”

“HER AKLIMIZA GELDİĞİNDE İÇİMİZİ ISITACAK”

Prof. Dr. İzmirli, sözlerini şöyle noktaladı: “Elbette kadına karşı şiddet başta olmak üzere şiddetin her türünü önlemek için hukuki önlemler, etkin ve hızlı yargı mekanizmaları, caydırıcı, toplum vicdanını tatmin edecek cezalar son derece önemli. Ama yeterli değil. Önce ana baba eğitimlerinden başlayarak insani değerlere yeniden dönüş için seferberlik yapmamız şart. Şiddet içerikli dijital oyunlar; reklamlardan dizilere kadar pek çok yayında örtülü veya açık şekilde sunulan şiddet ne yazık ki toplumumuzda sistematik duyarsızlık geliştirilip, şiddeti sıradanlaştırılmakta ve normal bir davranış haline getirilmektedir. Bu mecraların dikkatle izlenmesi gerektiğine inanıyorum. Evet, bugün Aylin hocamızı vahşi bir cinayete kurban verdik canımız yandı. Bu acı kaybımız, son günlerde sık sık gündeme gelen kadınlara yönelik her türlü şiddetle mücadeleye ilişkin tüm önlemlerin acilen hayata geçirilmesi gerektiğini, bizlere bir kez daha açık biçimde hatırlatmaktadır. Bir öğrencimizin ifadesiyle elinde oyuncak kovası, kırmızı saçları, kırmızı gülüşüyle öğrencilerine hayat veren Aylin hocamız her aklımızı geldiğinde içimizi ısıtacak, ama hep yüreğimizde derin bir yara olarak kalacak. Bizler, İstanbul Aydın Üniversitesi olarak şiddetin her türünü ama illaki kadına ve çocuğa karşı şiddeti tüm benliğimizle kınıyor ve başta ailesi olmak üzere, tüm öğrencilerine, çalışma arkadaşlarına ve eğitim camiamıza başsağlığı diliyorum. Mekânı cennet olsun.”

CHP’Lİ ÖZDEMİR: “SEVGİYİ AŞILAMAYA DEVAM EDECEĞİZ”

Son olarak söz alan, üniversitenin eski öğretim üyelerinden, CHP İstanbul Milletvekili Dr. Sibel Özdemir ise çok üzgün olduğunu, bugüne kadar TBMM’de kadına yönelik şiddetin önlenmesi için birçok çalışma yaptıklarını fakat bir sonuca varamadıklarını ifade etti. Dr. Özdemir, şöyle konuştu: “Gerçekten hala içim titriyor şu an. Üniversite olarak birçok kaybımız oldu. Birçoğunda bulunamadım ama hepsinin acısını yüreğimde hissettim. Ama bugün gerçekten çok büyük üzüntü içerisindeyim. Duyduğumda şok geçirdim. Dün de Yadigâr hocamı aradım. Ben 2015 yılına kadar burada görev yaptım. 2015’ten bu yana da TBMM’de görev yapıyorum. O tarihten itibaren de kadına yönelik şiddetin engellenmesi, detaylı araştırılması, psikolojik toplumsal sosyal ekonomik arka planı hakkında da çok çalışma yaptım. Ama maalesef bir aşama kaydedemedik. Bugün çok değerli çalışma arkadaşım, çok değerli insan, eğitmen, çok büyük çabalarla, hepimizin geçtiği süreçlerden geçerek gençleri, öğrencileri yetiştiren, ömrünü şiddete karşı, hep sevgi aşılayarak geçiren, öğrencilerinin paylaştığı videolarla sevgisi ve şefkatine tanık olduğumuz Aylin hocamızı böyle kaybetmek hepimizi derinden üzdü. Bugün de anma programı olduğunu öğrenince koşarak üniversitemize geldim. Hocamızın bize bıraktığı o sevgiyi aşılamaya devam edeceğiz. Kadına, insana, canlıya yönelik bu cinayetlerin önlenmesi noktasında bir eğitmenler olarak hep birlikte mücadele edeceğiz. Hocamızı saygıyla anıyor, tüm sevenlerine, ailesine ve camiamıza baş sağlığı diliyorum. Başımız sağ olsun”

Resmi anma töreninin ardından İAÜ Öğrenci Kulüpleri de bir anma töreni düzenledi. “Kırmızı saçlı öğretmen”in öğrencileri, Aylin Hocalarını anarak kadına karşı şiddete ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğine karşı mesajlar verdi.