"Bizim kur korumalı mevduat her ne kadar dövizdeki yukarı baskıyı kısa süreli olsa durdursa da bütün dünya piyasalarında doların değer kazanmasından dolayı bizde de doların 14.60’lardan 15.60-80 bandına yükseldiğini gözlemliyoruz. Bu seviyelerin çok geçileceğini düşünmüyorum.”

Geçtiğimiz yazımda FED’in 50 baz puan artırımı cepte 75 baz puanlık artış sağlar mı şeklinde analiz yapmıştım. Açıkçası 75 baz puanlık bir artış da gelebilir demiştim. Piyasanın beklediği 50 baz puanlık faiz artışı geldi. Ama daha sık aralıklarla faizi artırımına devam etme sinyali oluştu. Altında geri çekilmenin süreceğini vurgulamıştım. Görüldüğü gibi altında bin 800 desteğinin de altına sarkan geri çekilmeler gördük. Dolar/Euro paritesinde 1.04’ün altında 0.90’lar da piyasalarda konuşulmaya başlandı. ABD kendi ekonomisi için gerekenleri yapıyor. Bunda yadırganacak bir şey yok ama dünyadaki bu enflasyonist dönem biraz daha sürecek gibi gözüküyor. Covid salgınının etkilerini bertaraf etmek için bütün dünya merkez bankaları karşılıksız para bastı, onun etkisi olarak enflasyonu gözlemlememiz çok normal. Enflasyona karşı faiz artırımları tüm dünya ülkelerinde sürerken bizim halen gösterge faizlerdeki inadımızın devam ediyor olması gerçekten hayret verici bir olay. Bizim kur korumalı mevduat her ne kadar dövizdeki yukarı baskıyı kısa süreli olsa durdursa da bütün dünya piyasalarında doların değer kazanmasından dolayı bizde de doların 14.60’lardan 15.60-80 bandına yükseldiğini gözlemliyoruz. Bu seviyelerin çok geçileceğini düşünmüyorum. Merkez Bankası ve ekonomi yönetimi zaten yükselen enflasyon karşısında bu seviyelerde tutmaya çalışacaktır. Aksi takdirde hiper enflasyon yaşayacağımız ve ekonominin durma noktasına geleceği tehlikeli bir süreç yaşanmasına izin verilmeyecektir. Nitekim piyasa hareketlerini gözlemlediğimde dolar değer kazanırken 15.67 seviyesine kadar ekonomi yönetimi çok müdahale etmedi. 15.67 seviyelerinde biraz satış yaptığını gözlemledim. O nedenle de şimdilik 15.60-16 bandında doları dizginleyeceklerini düşünüyorum. En azından yaz aylarını bu seviyelerde geçirirsek turizmden gelecek döviz girdileri ile sene sonuna kadar az buçuk bir dengelenme oluşmasını ekonomi yönetiminin de umduğunu düşünüyorum. Sosyal medyada ve bazı ekonomi uzmanları dövizi tutamayacaklarını iddia etse de ben en azından yaz aylarında çok bir sıçrayış olabileceği kanaatinde değilim. Geçen yazımda da bahsettim, şu anki ekonomi programının çok sürdürülebilir bir durumu yok, bunlar zaman kazanma hamleleri ama sonrasında Türkiye’ye döviz girdisi sağlayabilecek kaynakları biran önce harekete geçirmek gerekiyor. Rusya’ya uygulanan ambargolar neticesinde ben biraz da Türkiye’nin jeopolitik konumundan ötürü ticaret hacminin hem Ukrayna hem Rusya’nın Türkiye’den bir çok ithalat yaptığını gözlemliyorum. Bu açıdan savaşı tasvip etmesek de ekonomi gerçeği olarak bunu gözlemliyorum. Bu durumun bizim ekonomimiz için pozitif tarafını vurgulamak isterim. Türkiye CDS’lerinin rekor seviyelere çıkması biraz tedirginlik yaratsa da kısa vadeli çok kötümser olmak bence anlamsız. Ama kazanılan zamanı iyi değerlendirmek de bizim ekonomi yönetimimize düşüyor. İnşallah başarılı olurlar çünkü her geçen gün artan fiyatlar açıkçası ücretli kesimin gitgide fakirleşmesine neden oluyor. Konut fiyatlarında yeni paketle birlikte fiyat artışları olsa açıkçası ekonomi yönetiminin bilerek dövize yatırım yerine konuta yatırım yapılması için bir yönlendirme politikası olduğunu düşünüyorum. Tekrar görüşmek dileğiyle hoşça kalın.