Yunanistan Başbakanı Kyriakos Miçotakis, Gazze için düzenlenen Kahire Barış Zirvesi'nde konuştu. Miçotakis konuşmasında, İsrail devletinin yanında bağımsız bir Filistin devletini öngörecek yeni bir barış sürecinin başlatılması çağrısında bulundu. Miçotakis, “Bugünden çıkarmamız gereken en önemli mesaj, hepimizin terörün her türünü kınadığımız ve 7 Ekim’den bu yana İsrail ile Gazze'deki şiddet sonucu yaşanan can kaybından ve masum sivillere verilen zarardan üzüntü duyduğumuz olmalıdır. Her iki tarafta da masum kurbanlar var. Rehin tutulan siviller var ve onlar serbest bırakılmadan barıştan söz edilemez” ifadelerini kullandı. Miçotakis, “İsrail'in meşru müdafaa hakkı vardır ancak uluslararası insancıl hukuka uygun olmalı. Toplu cezalandırmanın savaş kanunları tarafından yasaklandığını da açıkça belirtmek isterim. Bu yasalar savaşın, yapılması gerektiğinde diğer insanlara verilebilecek zararların sınırlarının olmasını sağlamak için tasarlandı” dedi. İsrail-Filistin çatışmasına iki devletli çözümün tek geçerli seçenek olduğunu vurgulayan Miçotakis, “Sürdürülebilir barış, istikrar ve refahın geleceği, ancak barış sürecinin iki devletli çözüm temelinde yeniden başlamasıyla mümkün olabilir. Hiçbir askeri müdahale, uygulanabilir bir siyasi çözümün yerini alamaz" şeklinde konuştu.
İtalya liderinden iki devletli çözüm çağrısı
İtalya Başbakanı Giorgia Meloni ise uluslararası toplumun Gazze'deki çatışmaların tırmanmasından kaçınması ve iki devletli çözüme yönelik bir yol haritası oluşturması gerektiğini belirtti. Meloni, “Masum siviller evlerini terk etti ve bizim açımızdan buna yanıt vermemiz gerekiyor. Akdeniz ülkeleri ile Avrupa Birliği arasında diyalogun başlangıç noktası olmak istiyoruz” dedi. Meloni birçok devleti, özellikle Müslüman ülkeleri zayıflatan terörizm sorunu da dahil olmak üzere barışçıl bir diyaloğun çok önemli olduğunu vurguladı. Meloni, "Gazze'de yaşananların daha geniş bir çatışmaya, din ve medeniyet savaşına dönüşmemesi, son yıllarda ilişkileri normalleştirme yönündeki çabaları boşa çıkarmaması bu masadaki tüm liderlerin çıkarınadır. Rehinelerin akıbetinden çok endişeliyiz, araların da İtalyanlar da var, rehinelerin derhal serbest bırakılmasını istiyoruz" dedi.
“İsrail ordusuna itidal çağrısı yaptım”
İngiltere Dışişleri Bakanı James Cleverly ise İngiltere’nin İsrail'e Gazze halkının acılarını hafifletmesi, uluslararası hukuka uyulması ve Gazze'de sivillerin yaşamının korunması gerektiği konusunda doğrudan İsrail hükümetiyle görüştüğünü, İsrail ordusundan “profesyonellik ve itidal” beklediklerini ifade etti. Bakan Clevery, Clevery, “Hepimiz sosyal medyada ve toplumlarımızda mevcut durumun ne kadar bölücü ve kutuplaştırıcı hale geldiğini görüyoruz. İstikrarsızlığın bölgeyi sarmasını ve daha fazla cana mal olmasını önlemek için birlikte çalışma görevimiz var. Barış içinde bir arada yaşamanın kazanmasını sağlamalıyız. Hala diplomasinin gücüne ve İsraillilerle Filistinlilerin barış içinde yaşayacağı bir geleceğin güvence altına alınabileceğine inanıyorum” diyerek iki devletli çözümün mümkün olduğunu kaydetti.
“Japonya’da 3 noktaya odaklanıyor”
Japonya Dışişleri bakanı Yoko Kamikawa ise, “Japonya'nın bu konudaki tutumu tutarlı ve üç noktaya odaklanıyor. Rehinelerin derhal serbest bırakılması, tüm tarafların uluslararası hukuka uygun hareket etmesi ve durumun sakinleştirilmesi” diye konuştu. Bakan Kamikawa, Gazze Şeridi'ndeki yabancı vatandaşların tahliyesinin düzenlenmesinin de önemli olduğunu ifade etti.
“Bu böyle devam edemez”
Norveç Dışişleri Bakanı Espen Barth Eide zirvedeki konuşmasında, “Derin bir krizin ortasındayız. Bu, tüm dünya için bir krize dönüşme tehlikesi taşıyor” dedi. Norveç'in Gazze'deki koşullar konusunda endişeli olduğunu söyledi. Bakan Eide, “Save the Children, Gazze'de her çeyrek saatte bir çocuğun öldüğünü söylüyor. Bu böyle devam edemez” ifadelerini kullandı. Eide Norveç'in Gazze'deki çalışmaları için Birleşmiş Milletler Yardım ve Rehabilitasyon İdaresi'ne ilave 15 milyon kron bağışlayacağını aktardı.
“İsrail ile dayanışma içindeyiz”
Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock ise “Bölgenin her yerinde korkunç insani acı ve korku görüyoruz. Hiç şüphe yok ki tüm sivillerin hayatı aynı önemdedir” ifadelerini kullanırken, Alman hükümetinin İsrail ile dayanışma içinde olduğunu söyledi.
“Savaş zamanlarında bile kurallar vardır”
Kanada Dışişleri Bakanı Melanie Joly konuşmasında, “Bu sabah Gazze'ye yiyecek ve suyun girebileceğine dair haberler bizi cesaretlendirdi. Ama daha fazlasını görmemiz lazım. Kriz zamanlarında bile ilkeler vardır, savaş zamanlarında bile kurallar vardır. Tüm taraflar ve çatışmalar her zaman uluslararası insancıl hukuka saygı duymalıdır” dedi. Joly, bu çatışmanın bölgeye yayılmamasının hayati önem taşıdığını ve Kanada'nın İran'ın “Orta Doğu'da barış ve güvenliği istikrarsızlaştırmaya yönelik eylemlerinden" ciddi şekilde endişe duyduğunu ifade etti.
“İsrail’in savunması uluslararası hukuka uygun olmalı”
Fransa Dışişleri Bakanı Catherine Colonna ise “Bunun bir daha tekrarlanmaması için İsrail'in kendini savunma hakkı vardır” ifadelerini kullandı. İsrail’in savunmasının adil ve uluslararası hukuka uygun olması gerektiğini belirten Colonna, “Bu siviller grubun (Hamas’ın) eylemlerinden sorumlu değildir. Hamas'ın eylemlerini reddediyor ve diğer tüm uluslararası taraflara Hamas'ın eylemlerini kınama çağrısında bulunuyoruz” dedi. Filistin'e insani yardımın sürdürülebilir bir şekilde nasıl ulaştırılacağı konusunda fikir birliğine varılması gerektiğini söyleyen Colonna, “İnsani yardım en savunmasız alanlara yönelik olmalı ve Gazze Şeridi'nden çıkmak isteyenlerin hiçbir engel olmadan bunu yapabilmelerini sağlayacak bir insani koridor ve ateşkes sağlanmalı” dedi.
“Güvenlik Konseyi'nin felç olması sivillerin üzerinde çok büyük sonuçlar doğuruyor”
Brezilya Dışişleri Bakanı Mauro Vieira, Brezilya'nın Birlemiş Milletler Güvenlik Konseyi başkanı olarak mevcut rolüyle çok taraflı bir çözüm için baskı yaptığını söyledi. Vieira, “Güvenlik Konseyi'nin felç olması sivillerin yaşamları üzerinde çok büyük sonuçlar doğuruyor. Bu, uluslararası toplumun çıkarına değil. Çatışmanın bölgesel yayılma ihtimalini önlemek için çaba göstermeliyiz” dedi. Vieira, “sadece çatışmayı yönetmenin” bir seçenek olmadığını, iki devletli çözümün uygulanmasına yönelik adımların atılması gerektiğini kaydetti.