Pesah bayramı ile ilgili göç anlatısında, kutsal kitap, Tanrı’nın; on belayı Mısırlıların üzerine musallat ederek, İsrail Çocuklarını kölelikten kurtarılmasına yardım ettiğini belirtir. On belanın sonuncusu, her evde ilk doğan çocuğun ölmesi olduğundan, İsraillilerden evlerini kuzu kanıyla işaretlemeleri istendi. Böylece, bu son bela onların evlerine dokunmadan üzerlerinden geçecekti. Belalarla başlayan bu hikâye ve göç, hamursuz bayramının kökenini oluşturdu. Bayramın adının tam olarak nereden geldiği üzerine tartışmalar olmasına rağmen genelde inanılan hikâye; Firavun İsrailliler’i özgür bıraktığında, İsrailliler, ekmek hamurunun mayalanmasını beklemeden terk ettikleridir. Bunu anmak adına, Hamursuz Bayramı boyunca mayasız ekmek yenir. Bayram bu nedenle “ Mayasız ekmek yeme Festivali” olarak adlandırılır Matza (düz mayasız ekmek) hamursuz bayramının sembolüdür.

Şavuot ve Sukot’la birlikte, Hamursuz Bayramı, üç hac festivalinden (Şaloş Regalim) biridir. Bu üç bayramda bütün Yahudi topluluğu tarihi bir şekilde Kudüs’teki tapınağa haccettiler. Samiriler, hâlen Gerizim Dağı’nda bu hac ibadetlerini gerçekleştirir ama sadece erkekler toplu ibadetlere katılır.