Tüm dünyayı etkisi altına alan Kovid-19 salgını, küresel tedarik zincirlerinin kökten değişimine, üretimde çarkların durmasına ve uluslararası ticarette tedarik sıkıntılarına sebep oldu. Ancak salgının gölgesinde geçen 2020 yılında Çin ile beraber büyümeyi başaran yegâne ülke olan Türkiye, 2021 yılının tamamında gerçekleştirdiği yüzde 11’lik büyüme başarısıyla G-20, OECD ve AB ülkeleri arasında en yüksek büyüme oranına ulaşan ekonomi konumuna erişti.

Başarılı performansını 2022 yılına da taşıyan Türkiye ekonomisi yılın ilk çeyreği itibarıyla gerçekleştirdiği yüzde 7,3’lük büyüme ile yine G-20 ve OECD ülkeleri arasında söz konusu dönemde en hızlı büyümeyi başaran ülke oldu. Yeni dünyanın kazananı olmak, yalnızca büyüme dinamiklerinde iyi bir performans göstermeyi değil aynı zamanda kalkınma unsurlarını da başarıyla hayata geçirmeyi gerekli kılıyor. Türkiye, sadece oyunun kurallarının değişmediği, oyunun baştan yazıldığı yeni dönemin güç ve istikrar merkezi konumuna erişmek hedefi için güçlü ve sürdürülebilir büyümesinin yanında, üretim ve kalkınma dinamiklerini de geliştiriyor. Öyle ki, büyüme bileşenlerimize baktığımızda 2022 yılındaki yüzde 11’lik büyümemizin artık yadsınamaz boyutlara ulaşan etkileri, sonra tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüs salgını ve sonrasında da Ukrayna ve Rusya arasında başlayan savaş ile birlikte tüm dünyada yükselen jeopolitik riskler…

Bütün bu etmenler, geleceğin dünyasının olmazsa olmazı üretimin olmazsa olmazı enerjinin sürdürülebilir ve güvenli bir şekilde tedarikinin önemini bir kez daha ortaya koyuyor. Ülkemiz yenilenebilir enerji alanındaki atılımıyla enerjinin sürdürülebilirliğini tesis ettiği gibi aynı zamanda TAP, TANAP başta olmak üzere uluslararası örnek projeler; Fatih, Kanuni, Yavuz ve Abdülhamid Han sondaj gemileri, enerji iletim hatları ve daha birçok unsuruyla birlikte enerji arz ve tedarikini güvence altına alıyor. Bugün yüzde 54’lere ulaşan yenilenebilir enerjinin toplam elektrik üretimimizdeki payının çok kısa sürede, tamamlandığında dünyanın sayılı güneş enerjisi santralleri arasına girecek Konya Karapınar GES, jeotermal enerji üretim tesisleri, hem enerji üretiminde hem de aksam tedarikinde dünyanın sayılı aktörleri arasında yer aldığımız rüzgar enerjisindeki gelişmeler ve daha nice adımla birlikte hızla artacağına inanıyorum. İnsanlığın temel ihtiyacı olan beslenmenin en önemli öğelerinden tahıl üretiminin iki önemli oyuncusu Ukrayna ve Rusya arasındaki savaş, küresel gıda güvenliğini tehlikeye düşürdü.

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın özverisi ve gayretleri sayesinde Türkiye’nin önemli diplomatik başarıları arasında yer alan tahıl koridorunun açılması, aslında ülkemizin yeni dönemin güç ve istikrar merkezi olacağının da bir göstergesi oldu. Ülkemizin tüm dünyada insani ihtiyaçların karşılanmasına yönelik aldığı tutum ve gösterdiği çaba, başta enerji olmak üzere diğer alanlarda da diplomatik vizyonumuzun ve her zaman olduğu gibi barış ve istikrardan yana 4,9 puanını, 2022 yılının ilk çeyreğindeki yüzde 7,3’lük büyümemizin ise 3,5 puanını oluşturan kalemin net ihracat olduğunu görüyoruz ve biliyoruz ki ihracat, hammadde tedarikinden lojistiğe kadar uzun, meşakkatli ancak bir o kadar da öğretici bir yolculuğun ta kendisi. tutumumuzun en önemli simgeleri arasında yer aldı.

Doğup büyüdüğüm topraklar olan Konya’nın kucak açtığı gönül insanlarından, büyük mutasavvıf Hz. Mevlana’nın bir sözü vardır: “Dün dünde kaldı cancağızım, bugün yeni şeyler söylemek lazım.” Hızla değişen dünyanın yarınları Ülkemiz ihracat ile birlikte büyüyerek hem beceri setini geliştiriyor hem de küresel rekabetçiliğini güçlendiriyor. Dünyada sadece oyunun kurallarının değişmediğini, oyunun baştan yazılmaya başladığından bahsettik. Önce iklim değişikliğinin bugünden şekilleniyor ve ülkemiz, yarının dünyasını inşa edenlerden olmak için her zaman yeniliği, üretmeyi, değer sağlamayı ve hem siyasetiyle hem de ekonomisiyle dünyanın en büyükleri arasında yer alma hedefini kendisine şiar edinerek yoluna emin adımlarla devam ediyor