Her yıl çay toplamak için Rize'ye gelen Gürcistan uyruklu vatandaşlar Korona virüs pandemisi nedeniyle sınır kapılarının kapalı olduğu için bu yıl gelemedi. Rizeliler ise kendi çay bahçelerine girip çay toplamak zorunda kaldı. Gürcistanlı çay işçilerinin Türkiye'ye gelemeyişi ise imece ve yevmiyecilik sistemine yaradı. Bazı çay üreticileri kendi aralarında imece yaparak çaylarını toplarken, bazı üreticiler ise günlük işçi yani yevmiyeci çalıştırarak çayını topladı. Rize'de genç girişimciler ise yevmiyecilik işini sektöre çevirerek hem çay üreticilerine, hem de yevmiyecilerin işlerine yarayacak bir sistem geliştirdi.


Çay toplamak için kendilerinden istenen işçileri her gün evlerinden alıp çay bahçelerine kadar getirdiklerini dile getiren genç girişimci Mesut Yılmaz "Biz çay toplama işçilerini sabah evinden alarak işe bırakan, daha sonra yeniden işten alarak evine döndüren bir aracı sistemi kurduk. Vatandaşlar internet ve telefon üzerinden bizlere ulaşarak yevmiyeci aradığını söylüyor. Bizde çayına göre kaç yevmiyeci istiyorsa bu hizmeti çay üreticilerine sunuyoruz. Tabi herkes yevmiyeci istemiyor, bazen 'yarıcılık yapın' diyen de oluyor. Vatandaş arıyor '3 ton çayım var gelin bunu toplayın' diyor. Biz de ona göre gidip çaya bakıyoruz. Nasıl toplanabilir, toplama zamanı geldi mi diye inceliyoruz. Sonra da topluyoruz" ifadelerini kullandı.


Genç Girişimciler Kurulu olarak Rize Valisi Kemal Çeber'den randevü isteyip projeyi anlattıklarını belirten Yılmaz "1,5 yıldır her toplantımızda bu projemizi konuşuyorduk. Başkanımız Muhammet Akkuş bey ile birlikte sürekli istişare edip gecelere kadar çalıştık. Bu işi faaliyete soktuk, şimdi iyide bir hizmet veriyoruz. Pandemiden dolayı Rize'ye çay toplamaya yabancı uyruklu işçiler gelemeyince bu işte bize rast geldi. Projemizi Vali beye anlattık o da sağ olsun çok ilgilendi ve 'Hemen başlatın' çağrısında bulundu" dedi.

"Çalışan bulmakta zorlanıyoruz"
Kurdukları sistem gayet güzel işlese de genç çalışanları bulmakta zorlandıklarını dile getiren Yılmaz "Çalışan bulmak biraz zor. Şuan mesela sadece yerli ablalarımız çalışıyor. Bizim yaş grubumuzda, mesela 25 ile 35 arası kolay kolay çalışan bulamıyoruz. 3-5 kişi var. Bunların içerisinde üniversite öğrencileri de var. Hiç çay toplamasını bilmiyorlardı. şimdi çok güzel çay topluyorlar. İş olmadığı zaman da arıyorlar 'Mesut bey yarın çay var mı?' diye soruyorlar bu da bizi çok mutlu ediyor. Biz aslında müstahsil ile personel arasında bir köprü olduk. 'Çalışıyorduk ama hakkımızı vermiyorlar' gibi şeyler duyuyorduk. Müstahsiller işçi bulamıyordu. biz böyle bir hizmet verelim dedik ve bunu başardık Allah'ın izniyle" diye konuştu.


47 kişilik ekip ile sürdürdükleri yevmiyecilik sisteminde sayıyı daha da arttırıp topladıkları çay miktarını katlamak istediklerini ifade eden Yılmaz "Şuan 47 çalışanımız, 50'nin üzerinde müstahsilimiz var. 250-300 ton civarında bir çay toplatıyoruz. Şuan sistem bu şekilde ilerliyor ama dediğim gibi biz isteriz ki çalışan sayımı 47 değil, 470 olsun, daha çok çaylıklara girelim. Bir de bizim çalışanlarımız, yani ablalarımız Rizeli olduğu için bu çaylıkları ne aşağıdan topluyor, ne yukarıdan topluyor. Müstahsil de bu durumdan çok memnun. Arayan müstahsiller 'sizin sayenizde çok kaliteli çay sattık' diyor ve bu da bizi çok mutlu ediyor. Çay Türkiye'nin yerli ürünü olduğu için müstahsilin mutluluğu bizim mutluluğumuz oluyor" şeklinde konuştu.