Pazar günü rakamlarına göre Almanya’da koronavirüse yakalananların sayısı yaklaşık 25 bin kişi. Virüs dolayısıyla hayatını kaybedenlerin toplam sayısı ise 94. Bu rakam İtalya’da 59 bin 168 vaka ve 5476 ölüm, İspanya’da ise 28 bin 600 vaka ve 1756 ölüm olarak kayıtlara geçti.
Koronavirüse yakalananlar arasında ölüm oranları Almanya’da yaklaşık olarak yüzde 0,4 (binde 4). İtalya’da yüzde 8,3, Çin’de yüzde 4, İngiltere’de yüzde 3,9 ve Fransa’da yüzde 2,9. Ancak bu oranların günlük olarak değişme ihtimalini de göz önünde tutmak gerekiyor.
Almanya’da korona nedeniyle ölüm oranlarının bu denli düşük olmasını kesin olarak açıklayan tek bir neden yok. Uzmanlar bunun birçok farklı faktörün bir araya gelmesinden kaynaklanmış olabileceğini belirtiyor.
FORMÜL: ERKEN TESPİT VE ETKİLİ ÖNLEMLER
Almanya salgını diğer Avrupa ülkelerine göre görece erken tespit etti ve salgına karşı daha etkin tedbirler aldı. İlk testler Almanya’da ocak ayında başladı. Almanya’da ayrıca kontrollerin hızlı ve kapsamlı yapılmasını mümkün kılan birçok laboratuvar bulunuyor. Kesin bir rakam açıklanmamakla birlikte Almanya’da günlük 22 binin üzerinde test yapılıyor.
Muhtemelen nüfus oranına göre bu denli yüksek test yapabilen başka bir ülke yok. Bu da daha fazla enfeksiyonun tespit edilmesi ve önlemler alınmasını sağlıyor.
GENİŞ SAĞLIK ALTYAPISI YÜKÜ KALDIRDI
Virüsle mücadelede başarılı kılan bir başka faktör ise ülkede hazır bekletilen ve oksijen cihazı olan 25 bin ilk yardım yatağı. Fransada oksijen cihazlı 7 bin yatak, İtalya’da ise 5 bin yatak bulunuyor. İngiltere’de ise 4 bin yatak ve 5 bin oksijen cihazı var.
Her 100 bin kişiye 800 acil hasta yatağının düştüğü Almanya’da tedavi ve terapi süreci de alt yapı kapasitesi zorlanmadan yapılabiliyor. Alman hükümeti salgının beklenenden daha fazla yayılması ihtimaline karşı ilk yardım yatak ve oksijen cihazı sayısın ikiye katlamak için her türlü önlemi almış durumda. Bu amaçla birçok büyük salon ve otel hazır bekletiliyor.
HASTALARIN GENÇ OLMASI ÖLÜM ORANINI DÜŞÜRÜYOR
Almanya’yı koronavirüsle mücadelede başarılı kılan bir diğer etken ise virüsü yakalanan hastaların ortalama yaşının diğer ülkelere göre daha düşük olması. Yaklaşık iki gün öncesinin rakamlarına göre virüs buluşan kişilerin yüzde 70’i 20 ila 50 yaş aralığında bulunuyor. Yani diğer ülkelere göre yaşlılar değil gençler ve orta yaşta olanlar enfekte oluyo. Bu aynı zamanda virüse yakalananlar arasında başka sağlık sorunu olmayanların oranının da yüksek olması demek.
Almanya nüfusunun yaklaşık dörtte biri 60 yaşın üstünde. Virüsün bu kitle arasında da yaygınlaşması halinde rakamların çok daha hızlı artabileceği endişesi bulunuyor. Ancak ileri yaştakiler için erkenden önlem alınması ve bu grubun iyi korunması ölüm oranlarını da aşağıya çeken önemli bir faktör.
ÖLENLERE TEST YAPILMIYOR İDDİASI
İtalyan uzmanlara göre, Almanya’da ölüm oranlarının bu denli düşük olmasının bir başka nedeni, ülkede ölen kişilere test yapılmaması. Yani muhtemelen koronavirüs nedeniyle hayatını kaybeden bir çok kişi, geriye dönük test yapılmadığı için istatistiklere yansımıyor. Ancak Alman Robert Koch Enstütüsü, bu argümanı kabul etmiyor. Ölenlere de önceden teşhis konduğunu ve tespit edilemeden ölüm vakalarının istatistiklerde belirleyici olamayacağını iddia ediyor.
Almanya Halk Sağlığı Enstitüsü Başkanı Lothar Wieler, bugün (23 Mart) yaptığı açıklamada ülkede yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınında yaşanan artışın, sosyal mesafe önlemleri sayesinde ilk kez durağan bir döneme girdiğini söyledi.
Wieler, "Salgındaki büyüme eğrisinin hafif bir şekilde düzleştiğine dair işaretler görüyoruz, ancak bunu çarşamba günü kesin olarak onaylayabileceğim" ifadelerini kullandı.
Almanya'da salgın nedeniyle ölenlerin sayısı bugün 111'e yükseldi.
