2020 Mart döneminde Türkiye’de ilk vaka görülmüş ve bizde de yeni bir dönem başlamıştı. Bir sene oldu ve hala pandemi bitmiş değil. Tabi geçen yıla göre insanlar daha bilinçli, aşılama başladı ve ekonominin toparlanması için çalışmalar sürüyor. Dünya açısından zor bir yılın ardından aslında yavaş yavaş yaralar sarılıyor. Dışarıya baktığımda, Fed, ECB hala risklere vurgu yaparken, aşılamanın etkisinin ekonominin üzerinde kısa vadede hissedilmesinin güç olduğunu ve destekleyici politikalara devam edeceklerinin sinyalini veriyorlar. İçeride TCMB Başkanı Naci Ağbal, piyasaya verdiği şahin mesajları ve net söylemleriyle, Türk Varlıklarında başlayan değerlenmeye rağmen bir süre daha faiz indiriminin konuşulmasının erken olduğunu belirtti.

Enflasyonla mücadeleye devam diyen Başkan Ağbal, yüzde 5’lik hedef görülene kadar sıkı duruşu koruyacaklarının da altını çizmiş oldu. Merkez Bankaları salgın nedeniyle ülkelerinin ekonomilerini en az hasarla toparlayabilmeleri için ellerindeki tüm araçları kullanmaya devam ediyorlar. Türkiye için konuşacak olursam, son dönemde atılan adımların etkisi yerli ve yabancı yatırımcının güvenini kazanma adına oldukça önemliydi. Yurtiçi piyasalarda bu etkinin yansımalarını hissedebiliyoruz. Kasım ayından bu yana atılan adımların etkisi Borsanın 1582 puana doğru rekor seviyelere ulaşmasını destekledi. Ocak ayında görülen bu zirvenin ardından endekste momentum kaybı başladı, satışlar derinleşti ve 1430 puana doğru gevşediğini gördük. O esnada piyasada oluşan panik havası, yatırımcıların hisselerinden kurtulma çabası, bu satışları tetikledi. Ancak son haftalarda, 1430 puandan aldığı destekle yeniden 1500 seviyesinin üzerinde seyreden bir endeks izliyorum. Endekste güçlü alımlar gelemediği gibi belli dirençlerden dönüşler görülüyor. Özellikle, ben endeksin yeniden zirve seviyesine ve bu seviyenin üzerine yükselmesi için 1555 puanın üzerinde günlük kapanışlar yapmasını beklerim. Bunu başarması durumunda endeksin yolculuğu yine yükselen trendini koruması yönünde.

Tabi bu süreçte, teknik anlamda yorulmaların yerini kar satışları alabilir. Bunu bir panikle karşılamak yerine yatırımcıların bu dönemde sakin kalıp, aracı kurumlardan destek alarak, bu düşüşleri değerlendirmesini öneririm. Yatırımcıların şirket seçerken dikkat etmesi gereken hususlar; nakit durumu, borcunun az olması, döviz yükümlülüğü, yatırımları ve geleceğe dair beklentileri olarak sıralanabilir. Bunları göz önünde bulundurarak seçimlerinizi daha sağlıklı yapmanız mümkün olabilir. 2021, 2020 yılı gibi halka arzların olacağı bir yıl olacak. Halka arzların etkisi oldukça önemli ve bunu son açıklanan istatistiklerde, yerli yatırımcının katılımıyla görmüş olduk. Dolayısıyla, bu yıl da borsada aktif olmanızı ve satışlarda kaçmamanızı öneriyorum.

ALTINDA TOPARLANMA SİNYALLERİ

Ons altın yatırımcısının, teknikte 1800$ altına gevşeyen altının 1760$ desteğine kadar düşüşünü devam ettirdiğini izlediniz. Teknik olarak, altında toparlanma sinyalleri gelmeye başladı. Ancak, benim izlediğim ve alçalan trendinin geçtiği 1830$ seviyesi önemli bir direnç olarak takip edilmeli. Ons altın bu direnci aşamadığı sürece yükselişinde zorlanabilir ve yeniden 1800$ altına doğru bir eğim oluşturabilir diye düşünüyorum. Ama bu teknik bir yorum. İşin temel hikayesi daha ağır basıyor, biliyorsunuz son dönemde altında ciddi bir oynaklık oluştu ve piyasadaki riskler altının seyrini belirlemeye başladı. ABD’de teşvik paketi, salgının seyri, aşılama, hisse senetlerindeki görünüm, Fed ve ABD’de enflasyon karmaşası, altında da hareketlenmeye neden oldu. Son günlerdeki düşüş, ABD’de kısa vadede enflasyonun yükseleceğine dair söylemler ve Fed’in bu doğrultuda politikasını değiştirme ihtimalleri, ABD hazine tahvilleri ve dolardaki güçlenme neden oldu.

Ancak piyasa yine erkenden beklentileri satın aldığı için ben bu durumun altın için yeni bir dönem başlatacağını düşünmüyorum. Altın için Biden hükümeti, ekonomik veriler ve salgın biraz daha ön planda. Özellikle, ABD Hazine Bakanı Yellen, gelecek dönemlerde yeni paketlerin olabileceğinin sinyalini vermeye başlamışken, bunlar altın açısından pozitif değerlenecek gelişmeler. Teknik olarak söylediklerimin yanına asıl temel hikayeyi göz önünde bulundurmanız durumunda, ons altın için orta/uzun vadede yükselme potansiyelinin olduğu görülüyor. Hepinize sağlıklı ve mutlu bir Mart ayı diliyorum.