Sultangazi’de Ulviye Avağ’ın, bir süredir görüştüğü sanık Mehmet Demir tarafından vurularak öldürülmesine ilişkin görülen davada dinlenen tanık, “Sanık sakin bir şekilde bir şey yaşanmamış gibi araca bindi” dedi.

Sultangazi’deki Gazi Kent Ormanı’nda Ulviye Avağ’ın bir süredir görüştüğü tutuklu sanık Mehmet Demir tarafından silahla vurularak öldürülmesine ilişkin davanın görülmesine devam edildi. İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada müştekiler Hacer Avağ, Halime Demir, Hacı Mustafa Avağ ve müştekiler avukatı Burak Göncü ile Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı hazır bulundu. Tutuklu sanık Mehmet Demir’in avukatı da duruşma salonunda hazır bulunurken, SEGBİS’de bulunan yoğunluk nedeniyle tutuklu sanık duruşmaya katılamadı.

“Silah sesi duymadım”

Duruşmada tanıklık yapan Mehmet Gök, tutuklu sanığı mahalleden tanıdığını belirterek, “Olay günü akşam 20.30 civarlarında dükkanımı kapatmıştım. Sanık Mehmet Demir, kardeşi ve bir akrabası, amcaoğullarının kıraathanesinin önünde oturuyorlardı. Ben de yanlarına oturdum ve bir çay içtim. Sanığa bir telefon gelmesinin üzerine kendisi kalkıp gitti. 15-20 dakika sonra da beni aradı, arabamla kendisini ve bir arkadaşını eve bırakacağını söyledi, ben de sanığın söylediği yere gittim. Bir kadınla birlikte arabaya bindiler. Bir mesire alanına vardığımızda araç girişe kapalıydı, ben geri dönüş yaparken sanık ve kadın araçtan indiler. Arabada bekledim, 40 dakika kadar gelen olmadı. Onlar inince ben de araçta müzik dinlemeye başladım, silah sesi duymadım. Daha sonra tutuklu sanık Mehmet Demir yalnız başına geldi, sakin bir şekilde bir şey yaşanmamış gibi araca bindi” dedi.

“Emniyete geldiğimde kadının öldüğünü söylediler, aralarındaki husumeti öncesinden bilmiyordum”

Tanık Mehmet Gök beyanının devamında, ‘’Daha sonra ablasının evinin bulunduğu yere gittik. Kendisi araçtan inip eve girdi ve 15 dakika sonra döndü. Beyoğlu’na geri döndük, araçtan indi ve ben de kendi evime gittim. Gece 02.00 sıralarında beni polis merkezinden aradılar ve bir olay nedeniyle beni çağırdıklarını söylediler. Mehmet’i aradım ama ulaşamadım, ağabeyini aradım o da bana karakola gitmemi ve sanığın yanındaki kadını yaraladığını söyledi. Emniyete geldiğimde kadının öldüğünü söylediler, aralarındaki husumeti öncesinden bilmiyordum, sonradan öğrendim” ifadelerini kullandı.

Duruşmada Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı sanığın cezalandırılmasını isterken müştekiler avukatı Burak Göncü ise tanık beyanlarının gerçeği yansıtmadığını söyleyerek tanık hakkında ayrıca bir suç duyurusunda bulunulmasını talep etti. Tutuklu sanık Mehmet Demir’in avukatı ise eksik hususlar giderildikten sonra beyanda bulunacaklarını söyledi. Duruşmada görüşü sorulan Cumhuriyet savcısı, eksik hususların giderilmesini ve sanığın tutukluluk halinin devamını talep etti.

Mahkeme, müştekiler avukatının tanık hakkındaki talebini diğer tanıklar da dinlendikten sonra değerlendireceğini söyleyerek ve sanığın tutukluluk halinin devamına hükmederek duruşmayı erteledi.

İddianameden

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, maktul Ulviye Avağ ile şüpheli Mehmet D. arasında gönül ilişkisinin bulunduğu, suç tarihinde şüpheli ile maktulün tartıştığı ve tartışmalarının ardından Sultangazi’deki Gazi Kent Ormanı’na gittikleri anlatıldı. İddianamede, şüpheli Mehmet D.’nin ele geçirilemeyen silahı ile çok kez ateş ederek maktule Ulviye Avağ’ı öldürdüğü belirtildi.

Avağ’ın ağabeyinin beyanında, şüphelinin kardeşinden uzaklaştırma kararının bulunduğu söylediğinin anlatıldığı iddianamede, şüphelinin savunmasında Avağ’ı öldürdüğünü kabul ettiği kaydedildi. Şüpheli Mehmet D.’nin ateşli silahla, birden fazla kez ateş ederek Ulviye Avağ’ı kasten öldürdüğünün belirtildiği iddianamede, ‘kasten öldürme’ suçundan müebbet hapis ile cezalandırılması talep edildi.