Özel röportaj: Sinan Saygı

Almanya’da 1980’li yıllarda Vedat Aşçı tarafından kurulan Astaş Grubu, bünyesinde bulundurduğu 25 adet dünya markasıyla hazır giyim ve konfeksiyon sektöründe hizmetlerine başarıyla devam ediyor. Bir aile firması olan Astaş Grubu, özellikle ‘Astaş Juki’ markasıyla oldukça iddialı. Yeni Ar-Ge Üretim ve Teknoloji Merkezi’ni de hizmete açan Astaş, 2021’de yüzde 30 oranında büyümeyi hedefliyor. Astaş Juki Yönetim Kurulu Üyesi Turgay Aşcı, pandemi döneminde uyguladıkları stratejileri ve teknolojiye yaptıkları yatırımları Ekovitrin’e anlattı.

Turgay Bey, Astaş Grubu’nun kuruluş öyküsünü ve günümüze gelene kadar kaydettiği aşamaları ana hatlarıyla anlatır mısınız?

Astaş Grubu olarak 1980’li yıllarda Almanya’da ticaret hayatımıza başladık. 1983 yılında Türkiye’de ilk ofisimizi açtık ve ardından dünyanın değişik markalarını Türkiye’de tekstil ve hazır giyim sektörüne sunduk. 1988 yılında Juki ile anlaşma imzalayarak özellikle bu markaya konsantre olduk. Japon Juki markasının yanı sıra Alman Bullmer ile Assyst firmalarıyla işbirliği yaparak faaliyetlerimize devam ettik. Bakıldığı zaman o günden bugüne Türk hazır giyim sektörüne en ileri teknoloji makineleri sunuyoruz. Astaş olarak özellikle son 10 yılı ele aldığımız zaman kendi markamızla tekstil ve hazır giyimde otomatik üretime başladık.

“25 ADET DÜNYA MARKASIYLA ÇALIŞIYORUZ”

Astaş Grubu’nun bünyesinde olan marka sayısı hakkında bilgi verir misiniz? Ürün yelpazenizde hangi ürünler mevcut? Dünya lideri 25 marka ile çalışıyoruz. Bu markalarda bazıları; JUKI, BULLMER, ASSYST, VEIT GROUP. Bu lider kuruluşların yanı sıra Astaş olarak kendi ürettiğimiz markalarımız;

‘Astron’ dikiş otomatları, ‘Foliopack’ askıda giysi poşetleme makinaları, ‘Mersmann’ otomatik kumaş serim ve kesim teknolojileri, ‘Labelmac’ yıkama talimatı etiket dikme otomatları, ‘Normstone’ ultrasonik dikiş çözümleri ve maske üretim makinaları ve ‘Bondex’ teknik tekstil ve koruyucu ekipman grubu için ısı ile bant yapıştırma teknolojileri. Bunların üretimini kendimiz yapıyoruz. Türk tekstil sanayisinin otomatlara ve robotik çözümlere ihtiyacı var. Juki’nin kendi ürettiği ürünlerin yanında butik çözümlerle müşteriye hizmet veriyoruz. Astron dikiş robotlarını ve otomatlarını kendimiz Ar-Ge çalışmalarımızla geliştirip, robotik sistemi makineye adapte ediyoruz. Böylece müşterimizi otomasyon alanında daha rekabet edebilir hale getiriyoruz.

Astaş Grubu olarak distribütörlüğünü yaptığınız markaların yanı sıra kendiniz üretim de gerçekleştiriyorsunuz. Üretime yönelmenizin sebepleri nelerdir?

Türk tekstil ve konfeksiyon sektörünün ihtiyaçlarını karşılayabilmek ve ileri teknolojiyi sektöre sunmak bizim için çok önemlidir. Sektörden gelen talepleri geçmiş tecrübemiz ve know how’ımızla birleştirerek üretim ve verimliliği arttıran teknolojiler üretiyoruz. Amacımız Türk tekstil ve konfeksiyon sektörünün rekabet gücünü artırmak adına inovasyon ve sektör için A’dan Z’ye komple çözümler sunmaktır. Aynı zamanda ülke ekonomimize fayda sağlamak amacıyla müşterilerimizin başka ülkelerden makine ithalatına gerek duymadan bizim geliştirdiğimiz yüksek teknolojik ürünler sayesinde verimliliği artırması çok mühimdir. Bizi biz yapan esas ve en önemli unsur, yeni teknolojiler üretmemiz. İşte bu nedenle teknoloji denilince ilk akla gelen ASTAŞ. Türkiye’nin tüm bölgelerinde daha iyi hizmet verebilmek için İstanbul Genel Merkez ve Ar-Ge Üretim Merkezimizin yanı sıra; İkitelli Serim Kesim Makinaları Üretim Tesisi, Çatalca Serbest Bölge, İstanbul Ümraniye, İzmir, Bursa, Denizli, Samsun’da şubelerimiz var. Ayrıca yurt dışında Özbekistan’da kendi yerimiz mevcut.

Astaş Juki Yönetim Kurulu Üyesi Turgay Aşcı, Yeni ArGe Üretim ve Teknoloji Merkezi’nin açılışında Ekovitrin Dergisi Haber Editörü Sinan Saygı’nın sorularını yanıtladı.

“YENİ AR-GE MERKEZİMİZE 10 MİLYON DOLARIN ÜZERİNDE YATIRIM YAPTIK”

Yeni Ar-Ge Üretim ve Teknoloji Merkeziniz hakkında bilgi verir misiniz? Merkezi, ne kadarlık bir yatırımla hayata geçirdiniz?

Açılışını yaptığımız yeni Ar-Ge Üretim ve Teknoloji Merkezi’ne 10 milyon doların üzerinde yatırım gerçekleştirdik. Türk hazır giyim ve konfeksiyon sektöründe ileri teknoloji dikiş otomatları, makinaları üretiyoruz ve aynı zamanda Ar-Ge’sini yapıyoruz. Hazır giyim ve konfeksiyon sektörü önümüzdeki dönemde daha da hareketlenecek. Sektörümüz bildiğiniz gibi ağırlıklı olarak Avrupa’ya yönelik çalışıyor. Özellikle pandemi döneminde son 3-4 aya baktığımız zaman Türkiye’ye müthiş bir sipariş yağdığını görüyoruz. Türkiye bu konuda çok avantajlı bir ülke. Hem yakın olması hem de ‘fast fashion’ dediğimiz hızlı moda üretimi ve bunun yanında yerli kumaş ve aksesuar üretiminin kuvvetli olması, yetişmiş modelist, tasarımcı ve sektörde genç dinamik kadroların olması Türkiye’ye büyük avantaj sağlıyor. Yeni tesisimizle beraber değişik dikiş otomatları, aparatları ve çözüm getiren makinalar ile sektördeki ağırlığımızı daha da artırmayı hedefliyoruz.

“YENİ TEKNOLOJİLERLE ENERJİ TASARRUFU SAĞLIYORUZ”

Teknoloji yatırımlarının üretim kalitesine olan etkilerinden söz eder misiniz?

Teknoloji yatırımlarıyla, üretim kapasitesini artırmak, seri ve standart kalitede üretim yapmak ve aynı zamanda enerji tasarrufu sağlamak amaçlanıyor. Servo motor teknolojileri sayesinde enerji tasarrufu sağlıyoruz ve müşterilerimize sürdürülebilir bir teknoloji sunuyoruz

“20’DEN FAZLA ÜLKEYE MAKİNA İHRACATI YAPIYORUZ”

Hazır giyim ve konfeksiyon makinaları sektöründe üretim ve ihracat anlamında ulaştığınız büyüklük hakkında bilgi verir misiniz?

Yaklaşık 40 yıldır hazır giyim ve konfeksiyon sektörüne hitap ediyoruz. En ileri teknolojiye sahip otomasyon ve dikiş makinası çözümleri sunuyoruz. 30’dan fazla ülkeye makine ihracatı gerçekleştiriyoruz. Yeni ArGe merkezimizi hizmete açmakla beraber, önceki yıllara göre pazar ve ihracat payımızı yaklaşık yüzde 30 oranında artırmayı hedefliyoruz.

“TÜRKİYE’DE KONFEKSİYON ÜRETEN EN BÜYÜK FİRMALARIN YÜZDE 80’İNE HİTAP EDİYORUZ”

Hazır giyim ve konfeksiyon sektörüne baktığımızda karşımıza nasıl bir tablo çıkıyor? Astaş Juki olarak sektördeki pazar payınız nedir?

Hazır giyim ve konfeksiyon sektörüne baktığımız zaman özellikle tshirt, polo shirt, bluejean, chino tarzı rahat giysilerde müthiş artış var. Sektör genel anlamda hareketli öngörümüz önümüzdeki yıllarda Türkiye’de daha güzel işler olacak. Astaş olarak Türkiye’de konfeksiyon üreten en büyük firmaların yüzde 80’ine hitap ediyoruz.

“PANDEMİDEN KONFEKSİYON SEKTÖRÜ DE ETKİLENDİ”

Tüm dünyayı etkisi altına alan Yeni Tip Koronavirüs (COVID-19), gerek sektörü gerekse Astaş Juki’yi nasıl etkiledi? Pandemide hangi tedbirleri aldınız?

Geçen yıl Mart ayında pandeminin başlamasıyla tüm sektörlerde olduğu gibi konfeksiyon sektörü de etkilendi. İlk 2 aylık dönemde insanlar kabuğuna çekildi. Biz de evden çalışma sistemlerini devreye soktuk. İki buçuk aylık zaman zarfında bir kısım çalışanlarımızın evden diğerlerinin de hijyen ve maske kuralına uymak kaydıyla şirkette çalışmalarını sağladık. Müşterilerimize ve sektörümüze hizmet sunmaya devam ettik. Bu süre içerisinde sektörün ihtiyaçlarını iyi analiz edip dikiş otomatlarının yanı sıra maske ve koruyucu kıyafet üretimi için makine ve otomatlar üretmeye başladık. Son dönemlerde aşının yaygınlaşması ile birlikte yavaş yavaş normalleşme süreci başladı. Biz de maske, mesafe ve hijyen kurallarına uymak kaydıyla müşterilerimizle bir araya gelmeye başladık.

“PANDEMİ SONRASI SEKTÖR HAREKETLENECEK”

Pandemi sonrasında nasıl bir strateji izlemeyi düşünüyorsunuz, hedefleriniz nelerdir?

Pandemi sonrası normalleşmeyle birlikte ülkemizdeki siparişlerin müthiş artacağını bekliyoruz. Yani Türk tekstil ve hazır giyim sektöründe işlerin daha da yoğun olacağını düşünüyorum. Bu yoğunluğa cevap verebilmek için elimizden gelenin en iyisini yapmaya gayret ediyoruz. Sektörün uluslararası arenada rekabet edebilir olması adına en ileri teknolojili makinalar tasarlayıp üretiyoruz. Asya’dan başlayarak Doğu Avrupa, Rusya, Afrika, ABD ve Güney Amerika dahil ihracat alanlarımızı uluslar arası arenada daha da genişletmeyi hedefliyoruz.

“JUKİ İÇİN TÜRKİYE ÇOK BÜYÜK VE ÖNEMLİ BİR PAZAR”

Türkiye’de yabancı yatırımın geldiği son noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz? Japon Juki’nin Türkiye’ye bakış açısı nedir? İleriye yönelik ne gibi yatırımlar planlıyor?

Türkiye, Juki için çok büyük ve önemli bir pazar. Astaş, Juki’nin dünyadaki en önemli partneri. Astaş olarak Juki ile birlikte bir çok makineyi geliştiriyoruz. Bu anlamda hem ülkemize hem sektörümüze büyük desteği var. Yeni yatırımlarımızla birlikte Juki ile işbirliğimiz artarak devam edecek.

Peki Turgay Bey, özellikle vurgulamak istediğiniz mesaj var mı?

Astaş olarak 40 yıl önceki misyon ve vizyonumuz çok çalışarak üzerine katma değerler katarak, günümüz çağdaş ileri teknolojisiyle, sektörümüzün rekabet gücünü düşünerek; verimlilik ve üretim kapasitesini artıran teknolojiler üretmeye devam edeceğiz. Ürettiğimiz ürünleri de tekstil, hazır giyim ve konfeksiyon sektörlerine sunacağız. Önümüz yıllarda Ar-Ge ve üretim faaliyetlerini geliştirerek uluslararası arenada Astaş Juki ve Astron markasını daha bilinir hale getireceğiz. Önümüzdeki 5 yıl içinde dünyada ileri teknoloji hazır giyim otomatları üreten ilk 3 firma arasına girmeyi hedefliyoruz.