Bir zamanlar –işin erbabı- danışman sıfatına haiz uzmanların bir elin parmaklarını geçmediği tehlikeli madde taşımacılığı, Türkiye’nin son zamanlarda mevzuat ve prosedür anlamında gelişme kaydettiği alanlar arasında yer alıyor. Yıllardır ADR’ye taraf olmak için alt yapı ve hukuksal çalışmalar yapılsa da sektörün güvenli ve standart taşıma yapabilmesi için uzun mesafe kaydedilmesi gerekmektedir. Yanıcı, patlayıcılar, radyoaktif maddeler gibi kimyasal ve/veya fiziksel karakteristik özellikleri sebebi ile çevreye zarar verebilecek maddeler tehlikeli madde olarak tanımlanmaktadır. Tehlikeli maddeler, kimyasal yapıları, sekileri ve tehlikelerine göre sınıflandırılmaktadır. Sebep olduğu tehlikeler başta ciğer, mide, bağırsak, ağız ve burun, ten ve gözler için tehdit oluşturmaktadır. Sanayileşme ve buna bağlı üretimde yaşanan artışlar uluslararası ticaretin hızla gelişmesini sağladığı 20. yy’da tehlikeli madde taşımacılığı alanında büyük kazalar yaşanmasına neden olmuş, bu felaketler insan ve toplum sağlığına çok büyük zararlar vermiştir.

Gelişen teknolojiye paralel olarak tehlikeli maddelerin çeşitli yöntemler ile lojistiği sağlanabilir duruma gelmiştir. Geri dönülmez facialar ve çevresel kirliliklere yol açmaması için lojistik firmalar birtakım önlemler alarak tehlikeli madde taşımacılığı hizmeti sağlamaktadır. Hükümleri kanla koyulmuş alanlar arasında yer alan tehlikeli madde taşımacılığı sürekli güncellenen ve yenilenen prosedürler ile dinamik bir taşıma alanı olmaktadır. Kimya sektöründe ve diğer alanlarda mevzuatın sürekli gelişmesi, tehlikeli madde taşımacılığının güncellenmesi ihtiyacını doğurmaktadır. ADR sözleşmesi 2 yılda bir güncellenmektedir. Dolayısıyla uluslararası mevzuata tabi olunduğu için sürekli bir güncelleme vardır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın, atık motor yağlarının toplanması ve bertaraf edilmesi konusunda yetkilendirdiği Petrol Sanayi Derneği (PETDER) verilerine göre yılda yaklaşık 25 milyon ton tehlikeli madde taşınmaktadır. Bunlardan yüzde 90 civarında tehlikeli maddenin kara yolu ile taşınması, kara yolunda tehlikeli madde taşımacılığının üstlendiği hacmi göstermektedir. Uluslararası kara yollarında tehlikeli maddelerin taşınması; Avrupa Anlaşması ADR’ye (European Agreement concerning the International Carriage of Dangerous Goods by Road) göre düzenlenmektedir.

ADR, Birleşmiş Milletler Avrupa Ekonomik Komisyonu tarafından hazırlanıp 30 Eylül 1957 tarihinde Cenevre’de imzalandıktan sonra 29 Ocak 1968 tarihinde de yürürlüğe girmiştir. Yıllar içinde yapılan değişiklikler ile ADR’de taşımaya bağlı kişi ve organizasyonların sorumlulukları daha net şekilde tanımlanmış, taşıma sistemi daha verimli hale getirilmiş ve özellikle yükümlülüklerin gerçekleştirilmesinde düzenlemeler yapılmıştır. 1 Ocak 2003 tarihinde ise, ADR Anlaşması 9 bölüm halinde İngilizce olarak yeniden düzenlenmiştir. Özellikle tehlikeli maddelerin sınıflandırılması ve numaralandırılması, tehlike boyutunun belirlenmesi, kara, hava, deniz, demir yolu taşıma modlarında da genel bir bütünlük sağlamıştır. Türkiye’de tehlikeli madde taşımacılığı uzmanı sayısı son yıllarda artsa da istenen seviye ve nitelikte değildir. Gençler için, lisans mezuniyetinden sonra lisansüstü çalışmalarını bu yönde yapmaları ve kariyerlerini bu alanda belirlemeleri, hedeflerine hızlı bir biçimde varmalarını sağlayacak durum olacaktır.