Türkiye olarak 2010 yılında taraf olduğumuz Tehlikeli Maddelerin Karayoluyla Uluslararası Taşımacılığına İlişkin Anlaşma, kısa adı ADR ile birlikte hem yurt içi hem de uluslararası tehlikeli madde taşımacılığına ilişkin standartlar da hayatımıza girmiş oldu. Böylece taşınacak ürünün ambalaj uygunluğundan, taşındığı aracın uygunluğuna; sürücünün mesleki eğitim sertifikasından, araçta bulunması gereken dokümantasyona; araç üzerinde bulundurulması zorunlu levhalardan, tankın uygunluğuna kadar birçok konuda getirilen güvenlik şartları da ilgili ulusal mevzuatlarımızda yerini aldı. Ülkemizde ADR mevzuatı açısından pek çok konuya açıklık getirilmiş olsa da, uygulama noktasında halen az bilinen bir takım hususlar var. Bunlardan biri de tehlikeli madde taşımacılığına ilişkin yapılan denetimler.

ADR kapsamında Türkiye’de yapılan tehlikeli madde denetimlerini temelde 2 ana başlık altında toplayabiliriz. Bunlardan ilki; Karayoluyla Tehlikeli Madde Taşımacılığına İlişkin Yol Kenarı Denetimleri. İkincisi ise Tehlikeli Madde Faaliyetinde Bulunan Firmalara Yönelik İşletme Denetimleri. Yol Kenarı denetimleri, ADR kapsamında tehlikeli madde taşıyan araçlara yönelik yapılan denetimlerdir. Bu denetimlerde, araç sürücüsünün SRC5 Belgesi, araçta bulundurulması zorunlu ADR evrakları, genel ve kişisel koruyucu donanımlar ve araç üzerinde bulundurulması gereken ADR işaret ve levhalarının uygunluğu kontrol edilir. Bunların dışında, ambalajlı ve tanker ile yapılan taşımalara göre ilave bir takım kontroller de yapılır. Burada amaç; tehlikeli maddelerin karayolunda güvenli bir şeklide taşınması için ADR hükümlerine uygun bir taşıma yapılıp yapılmadığının denetlenmesidir. Denetimlerde tespit edilen uygunsuzluklar çerçevesinde ilgili taraflara (gönderen, alıcı, dolduran, boşaltan, yükleyen, paketleyen, taşıyan gibi) cezai işlemler uygulanır.

ADR kapsamında yapılan ikinci önemli denetim ise, İşletme Denetimleridir. Burada Ulaştırma Bakanlığı’nca işletmeye bizzat gidilerek yapılan bir denetim söz konusudur. Bu denetimlerde ilk olarak tehlikeli madde faaliyetinde bulunan işletmenin Tehlikeli Madde Faaliyet Belgesi’nin (TMFB) olup olmadığı ve Tehlikeli Madde Güvenlik Danışmanlığı yükümlülüğünün (TMGD istihdam etme veya TMGDK’dan hizmet alma) yerine getirilip getirilmediği kontrol edilir. Muaf olduğu için bu yükümlülüğünü yerine getirmeyen işletmelerden ise, yetkili bir TMGDK’dan muafiyet şartlarını sağladığına dair alınmış muafiyet raporu istenir.

Aksi takdirde cezai işlemler uygulanır. Buradaki amaç; işletmenin tehlikeli madde faaliyetini yetkili olarak gerçekleştirip gerçekleştirmediğinin ve ADR’nin güvenlik hükümlerinin uygulanabilmesi için yetkili bir uzmandan destek alıp almadığının kontrolünün sağlanmasıdır. Zira mevzuatımız gereği tehlikeli madde faaliyetinde bulunan işletmelerin TMFB’sinin bulunması ve TMGD yükümlülüğünü yerine getirmesi zorunlu. Aksi takdirde işletmeye idari para cezası uygulanıyor. Burada ana başlıkları ile değinilen ADR kapsamındaki denetimlerin alt başlıklarının da olduğu bilinmelidir. Ayrıca ADR gibi ülkemizde halen yeni yeni öğrenilen mevzuatlar açısından denetim faaliyetinin cezalandırıcı değil, öğretici bir yanı olduğu da hem denetleyen, hem denetlenen taraflarca unutulmamalıdır.