Emperyalist devletler ve onların arkasında “üst akıl” olarak yer alan küresel sermaye gücü tarafından son yüzyılda tezgahlanan savaşların hemen hepsinin dünyanın enerji kaynaklarına hakim olmaya yönelik olduğunu görüyoruz. 19. yüzyılın başlarında petrolün bulunmasıyla  birlikte kirli savaş oyunlarını sahneye koyanlar, Türkiye’nin de merkezinde yer aldığı coğrafyayı kendilerine hedef seçtiler. Amaçları, bu coğrafyayı istikrarsızlaştırıp, kontrolleri altına almaktı. Bugün aynı savaş oyunları Doğu Akdeniz üzerinde kurgulanıyor. Doğu Akdeniz’de  yer  alan zengin doğalgaz ve petrol kaynakları üzerinde yine aynı emperyalist güçlerin gözü var. Kıbrıs Rum kesimini, Yunanistan’ı yanına  alan Fransa tehlikeli bir oyun planlıyor. Fransa; Lübnan, Suriye ve Doğu Akdeniz üzerinde kaybettiği nüfusunu yeniden elde etme çabası içinde. Bu yüzden Türkiye ile Yunanistan’ı  karşı karşıya getirmek istiyor. Almanya da aynı tezgahın arkasında yer aldı, Yunanistan’ı destekleyen açıklamalar yaptı. Doğu Akdeniz’de uluslararası hukuktan kaynaklanan hakları doğrultusunda petrol ve doğalgaz arama çalışmalarını sürdüren Türkiye’nin kararlı duruşu, mazisi kirli emperyalist ülkeleri rahatsız etti. Yönetimlerini sömürü düzeni üzerine inşa  eden bu ülkeler, karşılarında güçlü bir Türkiye olduğunu akıllarından çıkarmasınlar. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde Türkiye, savunma sanayii ve enerji alanında gerçekleştirdiği yerli ve mili projelerle dışa bağımlılığı azaltma yönünde çok önemli adımlar attı  ve atmaya devam ediyor. Erdoğan 2003 yılında Başbakanlık koltuğuna oturduğunda Türkiye’nin savunma sanayiinde dışa bağımlılık oranı yüzde 80’di. Bu denli yüksek bir oranda dışa bağımlı hale gelmenin ülkemizin milli güvenliğini tehdit eden bir durum olduğunu gören Erdoğan, savunma ve havacılık uzay sanayiinde “Milli Teknoloji Hamlesi” başlatılması talimatını verdi. Milli onurumuz olan savunma sanayiinde yüzde 20’lerde olan yerlilik ve millilik oranı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın iderliğinde gerçekleştirilen projelerle bugün yüzde 70’lere ulaştı. Türkiye, savunma sanayiinde dünyada söz sahibi ülkeler arasına  girdi.

TÜRKİYE’NİN AYAĞINDAKİ PRANGA KIRILDI

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı yaptığı dönemde özel bir röportaj gerçekleştirmiş ve bunu  Ekovitrin’de kapak konusu yapmıştık. Berat Albayrak, “Enerjide dışa bağımlılık Türkiye’nin ayağındaki en büyük pranga” diyordu.  Türkiye’nin en stratejik kurumunun başında yer aldığı dönemde genç Bakanın söylediği bu sözler bugün çok daha iyi anlaşılıyor. Berat Albayrak, Türk ekonomisinin gerçekten en büyük çıkmazını ve cari açığı oluşturan en temel sebebi işaret ediyordu. Savunma ve enerjide dışa bağımlı olan bir ülkenin istikbal ve istiklali tehdit altında demektir. Türkiye, hem savunma sanayii, hem de enerji alanlarında dışa  bağımlılığın azaltılması yönünde olağanüstü gayretler gösterdi ve gösteriyor.

ENERJİ TARİHİMİZİN EN BÜYÜK KEŞFİ

Karadeniz’de Fatih sondaj gemimizin keşfettiği 320 milyar metreküp doğalgaz rezervi, her yıl 50 milyar metreküp doğalgaz tüketen ve bunu yurtdışından ithal etmek zorunda kalan ülkemiz için büyük bir müjde oldu. Bu keşfedilen doğalgaz rezervi, dışarıdan hiç doğalgaz ithal  etmeden Türkiye’nin 7 yıllık ihtiyacını karşılayacak. Karadeniz’de daha başka doğalgaz kaynaklarının da yer aldığını düşünüyorum. Bununla birlikte Doğu Akdeniz’de keşfedilecek olan doğalgaz ve petrol kaynaklarıyla birlikte ülkemiz, enerjide tam bağımsızlık yönünde büyük bir adım atacak. Böylece, “Türk ekonomisinin karadeliği” sayılan ve cari açığımızın en büyük sebebi olan enerji ithalatımız da azalacak.

KALYON GÜNEŞ TEKNOLOJİLERİ ENTEGRE TESİSLERİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Büyük ve güçlü bir Türkiye” inşa etmek istiyor. Bu hedefe ulaşmanın dinamosu ise enerji. Ne yapıp edip enerjide dışa bağımlılığımızı kademeli olarak sona erdirecek olan enerji politikalarını hayata geçirmemiz gerekiyor. Bunun da yolu enerji ve enerji  teknolojilerinde ithalatı azaltmaktan geçiyor. Bu sebeple “Milli Enerji Politikamızın” omurgasını milli ve yerli üretim oluşturuyor. Kalyon Holding bünyesinde yer alan Kalyon Enerji de bu hedef doğrultusunda stratejik öneme sahip bir yatırıma imza attı. 2017 yılında “milli ve  yerli enerji” politikası kapsamında “Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları Güneş Enerjisi (YEKA GES-1)” projesi hayata geçirildi. Kalyon  Enerji’nin, Ankara’da Başkent Organize Sanayi Bölgesi’nde kurduğu güneş enerji teknolojileri fabrikası “Made In Turkey” imzalı ingot, wafer, hücre ve güneş panelleri üretecek. Açılışı  geçtiğimiz ay Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla gerçekleştirilen  fabrika, Ar-Ge ile birlikte dört ayrı üretim tesisini aynı çatı altında buluşturan dünyanın ilk entegre güneş teknolojileri fabrikası olma özelliğine sahip. Kalyon Holding Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Kalyoncu, “Bir fabrika değil, teknoloji üssü kurduk” diyor. Türkiye’nin  geleceği açısından stratejik öneme sahip bu tesisleri Eylül sayımızın kapak konusu yaptık.