Tüm dünyanın felaket filmlerini anımsatan bir salgınla boğuştuğu günleri yaşıyoruz. Ortaya çıktığı günden beri sayısız can alan Vuhan virüsü git gide daha korkutucu olmaya başlıyor. Alınan ciddi önlemlere rağmen önü kesilemeyen koronavirüs için uzmanlar saatte bir el yıkamak, maske takmak ve tokalaşmaktan uzak durmak gibi bireysel tedbirlere kulak vermek gerektiğinin altını çiziyor. 

Bu bireysel tedbirlerin bir yönü de bünyemizi güçlendirmek. Yani bağışıklık sistemimizi. Bilindiği üzere virüsün ölümle sonuçlandığı vakalar çok olsa da ölümle sonuçlanmayan vaka sayısı çok daha fazla. Koronavirüse yakalansa da hayatta kalan insanların ortak özelliği ise bağışıklık sistemlerinin güçlü olması.

İşte bu noktada gözler bağışıklık sistemini güçlendiren besinlere çevriliyor. Bunların en başta geleni ise zeytinyağı...

ZEYTİNYAĞI NEDEN ÖZEL?

Zeytinyağı, zeytin meyvesinden gelen lezzet, aroma, koku gibi tüm özellikleri bünyesinde barındıran bir meyve suyudur ve elde edildiği haliyle doğrudan ve doğal olarak tüketilen tek yağdır.

Zeytinyağı, içeriğindeki tekli doymamış yağ asitlerinden oleik asit miktarının yüksek olması nedeniyle en sağlıklı yağdır. Araştırmalar, tekli doymamış yağların kolesterol seviyesinin kontrol altında tutulmasına yardımcı olduğunu göstermektedir.

Zeytinyağı bağışıklık sistemini güçlendirir.

Zeytinyağı tüketimi mikroorganizma, bakteriler ve virüslerden gelen dış saldırılara karşı bağışıklık sistemini güçlendirir.

Sağlıklı ve dengeli beslenme şekli olan Akdeniz diyetinde günde tüketeceğiniz 25-50 ml (yaklaşık 1,5 -  3 yemek kaşığı) zeytinyağı obezite, Tip 2 Diyabet, kanser gibi hastalıklardan koruyucu etki sağlar.

Riviera zeytinyağının özellikle kızartma ve pişirme gibi sıcak işlemlerde kullanılması, natürel sızma zeytinyağının tadından ve aromasından daha çok faydalanmak için pişirilmeden soğuk tüketilmesi önerilmektedir.

Zeytinyağı mükemmel bir antioksidan kaynağıdır.

Zeytinyağının içinde bulunan yüksek seviyedeki bileşenler (oleik asit, polifenoller ve vitaminler) yaşlanmaya karşı savaş açar. Bu bileşenler beyin hücrelerimizin koruyucusudur ve alzheimer gibi hastalıkların gelişimini önler.

 Zeytinyağı tüketimi, kalp ve damar hastalıklarını önlemeye yardımcı olur.

Zeytinyağı tüketimi, kandaki toplam kolesterol ve LDL (kötü kolesterol) seviyesini düşürür. Aynı zamanda HDL (iyi kolesterol) seviyesini değiştirmez, hatta onu yükseltebilir.

Zeytinyağı; en doğal iltihap önleyicidir.

Natürel sızma zeytinyağının içinde bulunan polifenoller enfeksiyon önleyici etkiye sahiptir.

 Zeytinyağı kızartmalar için en iyi yağdır.

Zeytinyağı içerdiği oleik asit seviyesinin yüksek olması sebebiyle diğer bitkisel ve hayvansal yağlara göre daha kararlıdır. Bu nedenle kızartma sıcaklığında zeytinyağının yapısı bozulmaz (gıdaların kızartma sıcaklığı 180 °C, zeytinyağının yanma sıcaklığı 200 °C ‘nin üzerindedir). Zeytinyağı, diğer bitkisel ve hayvansal yağlara göre kızartmaların besin değerini korumaktadır. Zeytinyağı ile yapılan kızartmalarda yemeğin yağı emmesi önlenmektedir.

Zeytinyağı kötü kolesterolü azaltır.

Kolesterol, hayvansal kaynaklı besinlerde bulunan yağlı bir maddedir. Yüksek miktarda hayvansal yağ içeren yemek alışkanlıkları kalp-damar hastalıklarının başlıca risk faktörlerinden biri olan kandaki kolesterol oranını yükseltir. Zeytinyağı tüketimi LDL (kötü kolesterol) seviyesini azaltır, HDL (iyi kolesterol) seviyesini değiştirmez, hatta yükseltebilir ve kan basıncını kontrol eder.

Zeytinyağı en iyi sindirim düzenleyicidir.

Zeytinyağının midede hazmedilmesi ve bağırsak içinde emilimi kolaydır. Zeytinyağı tüketimi, yemeğin ve mide sıvılarının mideden yemek borusuna geçiş (reflü) riskini azaltır.

Zeytinyağı doğal cilt canlandırıcıdır.

Zeytinyağı içerdiği E vitamini ve antioksidanlar sayesinde cildi nemlendirici, besleyici ve canlandırıcı özelliğe sahiptir.

Zeytinyağı minerallerin emilimini destekler.

Zeytinyağı içerdiği A,D,E ve K gibi birçok vitaminler sayesinde kalsiyum, fosfor, magnezyum ve çinko gibi minerallerin emilimini kolaylaştırır. Minerallerin ve özellikle kalsiyumun emilmesi, kemiklerimizin sağlıklı kalmasını sağlar. Bu nedenle zeytinyağı tüketimi, çocukluk dönemi boyunca kemik gelişimi için faydalıdır ve yaşlılık döneminde kalsiyum kaybını sınırlandırır.

Zeytinyağı kilo vermenize yardımcı olur.

Düşük oranda katı yağlı bir beslenme şekli yerine zeytinyağı bakımından zengin bir beslenme şeklinin tercih edilmesi daha çok ve uzun süreli kilo kaybına neden olur.

Zeytinyağı kan şekeri kontrolünü sağlar.

Zeytinyağı bakımından zengin bir beslenme şekli şeker hastalığının tedavisini destekler, aynı zamanda, hastalığın başlamasını önlemeye veya geciktirmeye yardımcı olur. Düzenli zeytinyağı tüketimi kan şekeri kontrolünü sağlar, insülin direncini ve onun olası zararlı etkilerini engeller.

Zeytinyağı hamilelik ve çocukluk döneminde tüketilebilir.

Anne sütünde bulunan E vitamini ve oleik asit zeytinyağında da bulunmaktadır. Bu içeriği ile zeytinyağı anne karnında ve doğumdan sonra bebeğin gelişimini desteklemekte, hamile ve emziren annelere yarar sağlamaktadır. Çocuk beslenmesinde yağlar yaşamsal bir rol oynar. Zeytinyağı, bu açıdan da vazgeçilmez bir besindir.

Zeytinyağı bazı kanser tiplerinin gelişmesini engeller.

Başlıca beslenme kaynağının zeytinyağı olduğu beslenme şekli, kanser olma olasılığını büyük oranda azaltır. Zeytinyağının düzenli tüketilmesi, kolon, prostat, deri ve göğüs kanseri gibi kanser tiplerinin gelişmesini engeller.

Kaynak: Uluslararası Zeytin Konseyi (IOC) yayınları