VİRÜS AKTARİYE SEKTÖRÜNÜ NASIL ETKİLEDİ?

İlk olarak Çin’de görülen ve dünyanın hemen her ülkesini etkisi altına covid-19, alınan önlem paketleriyle kontrol altına alınmaya çalışılıyor. Uzmanlar sosyal mesafenin korunması, temasın en aza indirilmesi, sağlıklı beslenme ve hijyen kurallarına uyulması durumunda virüsün kontrol altına alınabileceğini vurguluyor. Covid-19’un tedavi sürecinin hızlandırılması ya da aşı bulunabilmesi açısından bu kurallara uyulması son derece önem arz ediyor.

Sağlıklı beslenerek, metabolizmamızı virüslere karşı daha dayanıklı hale getirmemiz aslında mümkün. Türkiye'de her geçen gün vaka sayısının arttığı corona virüsten korunmak için kişisel hijyene dikkat eden vatandaşlar bir yandan da bağışıklık sistemlerini güçlendirmeye çalışıyor. Son dönemde aktarlarda satılan bitkisel ürünlere ilgi de oldukça arttı. Özellikle ıhlamur, zencefil, zerdeçal, karanfil, tarçın, kekik, lavanta ve çay ağacı gibi türlü bitkisel ürünlere ilgi gösteren vatandaşlar aktar esnafının satışlarını artırıyor.

Durum böyle olunca akıllara hemen şu soru geliyor, Türkiye’ye gelen aktar ürünlerinin büyük çoğunluğu Çin, Japonya ve Endonezya gibi Orta Asya ülkeleri ile dünyanın birçok ülkesinden ithal ediliyor. Peki bu ürünlerin tedariki konusunda sıkıntılar yaşanıyor mu? İstanbul’da uzun yıllar aktariye işiyle uğraşan Balım Şifa Baharat işletmecisi Ahmet Bal, ürün tedarikinde şu ana kadar bir sıkıntı yaşanmadığını söylüyor.

“Biz aktariye işiyle uğraştığımız için süreci yakından takip ediyoruz. Hangi mevsimde hangi ürünlere talep artıyor, hangi bitkinin hangi rahatsızlıklara iyi geldiğini biliyoruz. Tabi bu bilgileri kulaktan dolma değil de konunun uzmanlarından öğreniyoruz. Son dönemde Türkiye’yi de etkisi altına alan korona virüsü, insanları doğal ve bitkisel çaylara, metabolizmayı güçlendiren bitki ve gıdalara yöneltti. Biz tanıdığımız insanları ya da bizi tercih eden müşterilerimizi sadece hasta olduklarında değil, her zaman doğal ve bitkisel beslenmeye yönlendiriyoruz. Vücudumuzun daha sağlıklı olabilmesi için bitki çaylarının daha sık kullanılması gerekiyor. Uzmanlar da aynı şeyi söylüyor. Biz işletme olarak ithal ürünleri çok fazla talep etmiyoruz ama ülkemizde üretimi olmayan bazı bitki karışımlarını ya da takviye gıdaları yurt dışından getiriyoruz. Çalıştığımız firmalar da uluslararası ticaret yapan bilindik firmalar. Yerli üretime daha çok ağırlık veriyoruz. Müşterilerimize yerli ürünleri sunmaya gayret gösteriyoruz. Ürün tedarikinde dediğim gibi bir sıkıntı şu ana kadar yaşamadık. Ama bu süreç çok uzarsa ürün tedarikinde bir sıkıntı olur mu şu an bir şey söylemem zor.” Ahmet Bal, özellikle ihlamur, zencefil, tarçın, zerdeçal ve sirke ile doğal yağ satışlarının arttığını belirtiyor.“