ÖZEL RÖPORTAJ · SİNAN SAYGI

Şanlıurfa’dan İstanbul’a uzanan bir başarı öyküsü… Şanlıurfa’nın Birecik kazasında 1943 yılında dünyaya gelen Hamdi Arpacı, 1958 yılında okumak için İstanbul’a gelir. İstanbul’da çaycılıktan tezgahtarlığa varıncaya kadar pek çok işte çalışan Hamdi Arpacı, 1969 yılının sonunda Eminönü’nde dolmuş durağında ufak bir yerde kebapçılığa başlar. Birecikli olmasının da etkisiyle kısa sürede kebapları herkesçe tercih edilen Hamdi Arpacı, Sirkeci’de Hamdi Restaurant’ı hizmete açar. Daha sonra RadissonBlu Şişli ve RadissonBlu Pera’da restaurant açan Hamdi Arpacı, günümüzde 3 şubesiyle hizmet vermeyi sürdürüyor. Hamdi Restaurant’ın Kurucusu Hamdi Arpacı, markanın kuruluş öyküsünü ve başarısının sırlarını Ekovitrin’e anlattı.   

  • Hamdi Bey öncelikle Şanlıurfa’dan İstanbul'a gelişinizi ve Hamdi Restaurant’ın kuruluş öyküsünü anlatır mısınız? Markanız nasıl ortaya çıktı?

1943 yılında Urfa'nın Birecik kazasında doğdum. 1958 yılında Haydarpaşa Lisesi'nde okumak için İstanbul’a geldim. Çaycılıktan tezgahtarlığa kadar pek çok işte çalıştım. 1969 yılının sonunda Eminönü'nde dolmuş durağında ufak bir yerde kebapçılığa başladım. Bir tane de yardımcı aldım. İşe çok meraklı ve hevesliydim. Malzemelerin en iyisini alırdım. Müşterilerimi çok iyi karşılardım. Zamanla müşterilerimiz artmaya başladı. Çalışan sayımız da 5 kişi oldu. 5-6 yıl seyyar olarak kebapçılık yaptım. 1974'te Emekli Sandığı'ndan 150 metrekarelik dükkan kiraladım. 20 yıl burada kebapçılığa devam ettim. Daha sonra Sirkeci’de şu anda hizmet verdiğimiz yere taşındık. Sirkeci’deki Hamdi Restaurant toplam 5 katlı.

  • Toplam şube ve çalışan sayınız ne kadar?

Toplam 110 personelimiz var. 3 şubeye sahibiz. Sirkeci, RadissonBlu Şişli ve Tepebaşı’ndaki RadissonBlu Pera’da şubelerimiz. Diğer iki şubemizin malzemeleri ve mezeleri Sirkeci’deki restaurantımızdan karşılanıyor.

“YAKLAŞIK 30 ÇEŞİT KEBABIMIZ VAR”

  • Kebaplarınızdan bahseder misiniz? Misafirlerinize sunduğunuz özel kebaplarınız var mı?

Güneydoğu’nun bütün kebapları mevsimine göre bizde mevcut. Misafirlerimize yaklaşık 30 kebap çeşiti sunuyoruz. Bunun 6-7 tanesi mevsimlik kebap. Keme kebabını, keme mantarından yapıyoruz. Sadece nisan aylarında yapıyoruz çünkü 1 ay yetişen bir mantar. Kemeyi Şanlıurfa’dan getiriyoruz. Kış aylarında soğanlı kebabımız meşhur. Benim tercihim sebzelerin mevsiminde yenmesi. Örneğin patlıcanı her mevsim bulabilirsiniz ama bilhassa Birecik patlıcanı bu mevsimde çok güzel olur. Patlıcanlı kebabımız oldukça beğeniliyor. Patentli değil ama fıstıklı kebabı piyasaya yayan benim. İlk kez 1978 yılında fıstıklı kebabı yapmaya başladım. Bugün bile iddialıyım. En güzelini ben yapıyorum.

  • Kebaplarınızda kullandığınız etler nereden geliyor?

Kebaplarımda Tekirdağ kuzularının etini kullanıyorum. Bu dükkana başka bir et girmemiştir. Ama Tekirdağ'da mera yerleri olmadığından Balıkesir ve Gönen’den de geliyor. 10 ayı geçmemiş erkek kuzuların etlerini kebaplarımızda kullanıyoruz. Hiçbir zaman dişi kuzu kullanmam. Dünyanın en lezzetli eti hakiki Tekirdağ kuzusundan yapılır. Eti çok güzel işlemeniz lazım. Fazla bıçak yarası olmamalı, siniri güzel ayıklanmalı. Biz eti bıçakla çekiyoruz, hepsini eşit ve ezmeden çekmeniz lazım. Şişe de her yeri denk bir şekilde takılmalı. Eti pişirmek de çok önemli. Bizim şişlerimiz dört yüzlü. Dört yüzünü de pişirmek gerekiyor.

“KEBABI DOĞRU PİŞİRMEK DE ÇOK ÖNEMLİ”

  • Etleri nasıl pişiriyorsunuz?

Etleri kömür ateşinde pişiriyoruz. Ateşte alev olmaması çok önemli, kömürün üstünde hafif bir kül olacak. Çünkü alevli olduğunda et hem yanar, hem de gaz yayar. Bu da sağlıksız bir durum oluşturur. Ne kadar serin bir ateşte pişirirsen kebap o kadar lezzetli olur. Yani kebabı hazırlamak kadar pişirmesi de önemli.

  • Restaurantınıza günde ortalama kaç kişi geliyor?

Ortalama 700 kişi geliyor. Eminönü turistik bir bölge olduğundan misafirlerimizin büyük bölümünü turistler oluşturuyor. Restaurantımızı özellikle Avrupalı turistler tercih ediyor. Gerek konsolosluklara gerekse bakanlıklara gelen misafirleri restaurantımızda ağırlıyoruz. Almanya, İngiltere, İspanya, İtalya, ABD, Yunanistan ve İsrail’den fazla misafir geliyor. Son 5-6 yıldır Arap müşterilerimiz çoğaldı.

  • Peki Hamdi Restaurant’ın kebaplarındaki lezzetin sırrı nedir?

Birincisi malzeme çok önemli. En önemli unsur etlerin Tekirdağ kuzusu olması. Salçalarımız ve acılarımız Şanlıurfa Birecik’ten geliyor. Böylece kebaplarımız daha lezzetli oluyor.

“MÜŞTERİ MEMNUNİYETİNE ÖNEM VERİYORUZ”

  • Hamdi Bey, son olarak başarınızın sırrını ve hedeflerinizi öğrenebilir miyiz?

Her zaman hedefimiz ve önceliğimiz müşterilerimizin memnuniyeti. Benim için bu her şeyden önemli, paradan bile daha önemli. Misafirlerimiz eğer restaurantımızdan memnun ayrılıyorsa beni her şeyden çok mutlu ediyor. Ayrıca restaurant işletmecisi birden fazla şube açmayacak. Çünkü çok hassas bir meslek bu. Misafir kapıdan girerken onu güleryüzle karşılamak çok önemli.