“KATILIM SİGORTACILIĞININ VE BES’İN ÖNCÜ MARKASIYIZ”

Faizsiz Bireysel Emeklilik Sistemi’nin (BES) yanı sıra eğitimden sağlığa kadar geniş bir yelpazede katılım sigortacılığının lider markası olan Katılım Emeklilik,   2020’de 110 bin yeni BES sözleşmesi ile 100 milyon TL sigorta prim üretimi gerçekleştirmeyi hedefliyor. Yeni ürünü Katılım Sağlık’la ilgili de önemli hedefleri bulunan Katılım Emeklilik, 2019’daki BES sözleşmelerinde net artış liderliğini sürdürmeyi amaçlıyor. Katılım Emeklilik Genel Müdürü Ayhan Sincek, katılım sigortacılığı ve Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) ile ilgili Ekovitrin’in sorularını yanıtladı.

Katılım Emeklilik olarak sektörde ulaştığınız büyüklüğü anlatır mısınız?

Katılım Emeklilik olarak faizsiz esaslı BES’in ve katılım sigortacılığının öncü markasıyız. Bundan 6 yıl önce Albaraka Türk ve Kuveyt Türk’ün yüzde 50 yüzde 50 ortaklığıyla kurulduk. Katılım, paylaşım ve güven prensipleriyle, sadece katılım sigortacılığı yapan ilk ve tek şirket olduk. İlkelerimize bağlı çalışmalarımız ile kısa sürede halkımızın teveccühü ile karşılandık. Her yıl ortalamada sektörün üzerinde büyüyerek faizsiz tarafta öncü bir şirket olduk. Büyüme ivmemizi sürdürüyoruz.

Faiz hassasiyeti olan vatandaşlarımızın sigorta ve BES gibi ürünlere gönül rahatlığıyla yönelmesini sağladık. Katılım sigortacılığının ayrı bir kulvar olmasında çok önemli bir rolümüz oldu. 5 yıllık hedeflerimizi dördüncü yılımızda tamamladık.

Yılın başından itibaren de 2,4 milyar TL fon büyüklüğüne; 160 bin aktif sigorta sözleşmesine 671 bin BES ve OKS sözleşmesine ulaştık. Başta altın ve döviz olmak üzere 13 faizsiz fonumuzla halkımıza kazandırmaya devam ediyoruz.

“BES SİSTEMİ OLGUNLUK DÖNEMİNE GİRDİ”

Faaliyet gösterdiğiniz sektöre baktığımızda karşımıza nasıl bir tablo çıkıyor? Sektörde rekabet şartları nasıl işliyor?

Bugün Bireysel Emeklilik Sistemi, 120 milyar TL fon büyüklüğüne ve OKS ile birlikte 13 milyon katılımcı sayısına ulaşarak olgunluk dönemine girdi. Gelişmiş teknolojik altyapısı, yetişmiş insan kaynağı ve sunduğu avantajlarla Türkiye’de BES artık uzun vadeli tasarrufun çatısı durumunda. Bu gelişmiş altyapıdan Türkiye’nin daha fazla yararlanması için yeni düzenlemelerin yapılması da gündemde. Hali hazırda katılımcılara verilen yüzde 25 katkı payı desteği, Avrupa’da bile bulunmuyor. Katılım sigortacılığına baktığımızda da 2019 yılında yüzde 54 büyüyerek 3,5 milyar TL prim üretimi gerçekleştirdi. 2020 yılına da hızlı bir başlangıç yapan katılım sigortacılığı büyüme ivmesini sürdürüyor. Biz de Katılım Emeklilik olarak eğitimden sağlığa kadar geniş bir yelpazede katılım sigortacılığının ve faizsiz esaslı BES’in öncü markası olmayı sürdürüyoruz. 

“YÜZDE 100 FAİZSİZ BİR EMEKLİLİK ŞİRKETİYİZ”

Faizsiz bireysel emeklilik sistemi hakkında bilgi verir misiniz? Bu sistem insanlara ne gibi avantajlar sağlıyor?

Emeklilik şirketleri içerisinde konvansiyonel ve faizsiz esaslı BES’i benimseyen toplamda 17 şirketten oluşan bir segment. 2017 yılına kadar konvansiyonel şirketlerin de faizsiz fonları vardı. Katılım sigortacılığı düzenlemeleriyle faizsiz tarafa belli standartlar getirildi. Konvansiyonel taraftaki şirketlere de 3 yıl süre verilerek konvansiyonel ya da faizsiz hizmet verme hususlarından birini tercih etmeleri istendi. Artık konvansiyonel emeklilik şirketleri faizsiz fon işletmek istiyorlarsa ayrı bir şirket kurmaları gerekiyor. Faizsiz bireysel emeklilikte danışma kurulu onayından geçmiş, dinen alım satımına izin verilmiş, faizsiz ve katılım bankacılığı ilkelerine uygun olduğu konusunda görüş alınmış enstrümanlara yatırım yapılır. Katılım Emeklilik olarak kuruluşumuzdan beri faizsiz esaslara uygun hareket eden, kuruluş itibarıyla da katılım prensipleriyle çalışan, yüzde 100 faizsiz bir emeklilik şirketiyiz.

Faiz hassasiyeti taşıyan bireyler için katılma hesaplarına, altına, katılım bankacılığı ilkelerine uygun hisse senetlerine ve uygunluk onayı alınmış kamu ve özel sektöre, sukuklara (kira sertifikalarına) dayalı emeklilik yatırım fonlarımız bulunuyor. 13 faizsiz fonumuz üst üste 3 yıldır getiri şampiyonu oluyor. Ayrıca katılımcılarımız BES’in en önemli avantajlarından biri olan yüzde 25 devlet katkısından da yararlanıyor. Katılımcılarımız bir yandan emeklilik günlerine gönül rahatlığıyla hazırlanırken diğer yandan da BES fonlarında altından dövize kadar çeşitli fon alternatiflerine yatırım yapabilir, fonlarını yıl içinde değiştirebilir, böylece gelecekleri için en uygun ve getirisi yüksek birikimi gerçekleştirebilirler.

Otomatik katılım konusunda Katılım Emeklilik olarak ne gibi hizmet ve çözümler sunuyorsunuz?

Bilindiği üzere Türkiye’de BES gönüllülük sistemiyle çalışıyor. Otomatik Katılım sisteminin devreye girmesi ile birlikte 45 yaşın altındaki çalışanlar şirketleri tarafından otomatik olarak sisteme alınmaya başlandı ancak çıkışlar serbest bırakıldı. Yine de 5 milyon civarı çalışan sistemde kalmayı tercih etti. Kuruluşumuzdan beri dijitalleşmeyi merkeze alan anlayışımızla OKS gibi toplu katılımları olan, işlem sayısı çok fazla operasyonları da kolay şekilde yapabildik. Tüm bu süreçlerin online olarak, internet şubemiz üzerinden gerçekleşmesini ve yönetilebilmesini sağladık. Hem kendi tarafımızda hem de müşteriler tarafında fazla iş yükü getirmeyecek şekilde süreci yapılandırdık, oluşan sorunları hızlı bir şekilde çözdük.

Katılım Emeklilik’te gerek yönetim gerekse büyüme anlamında nasıl bir strateji uyguluyorsunuz? Katılım Emeklilik olarak kısa ve uzun vadedeki hedeflerinizi ve yatırım planlarınızı anlatır mısınız?

Katılım Emeklilik olarak 2019’u çok iyi tamamladık. Kuruluşumuzdan bu yana her yıl koyduğumuz hedeflerin üzerinde sonuçlar almayı başardık. 2020’de 110 bin yeni BES sözleşmesi, 100 milyon TL sigorta prim üretimi ve yeni ürünümüz Katılım Sağlık’la ilgili hedeflerimiz var. 2019’daki BES sözleşmelerinde net artış liderliğimizi sürdürmek istiyoruz. Sağlık sigortası tarafında 20 bin poliçe hedefimiz var. 2020’yi de şartlar el verirse en iyi şekilde tamamlayacağımızı umuyoruz. OKS tarafında daha önce açıklanan takvim işliyor. Yeniden girişleri ve yeni girişleri yönetiyoruz. OKS’deki beklenen değişimlere hazırız. Katılım Emeklilik olarak faizsiz BES’in yanı sıra eğitimden sağlığa kadar geniş bir yelpazede katılım sigortacılığının lider markasıyız. 

“SAĞLIKTA DA HALKIMIZIN YANINDA OLMAYI SÜRDÜRÜYORUZ”

Dünyayı etkisi altına alan koronavirüsün sektöre ve Katılım Emeklilik’e olan etkilerinden bahseder misiniz?

Koronavirüs, salgın olarak değerlendirildiği için özel sağlık poliçelerinin kapsamına girmiyor. İlk tetkikler ya da tespiti açısından yapılan masrafları özel sağlık sigortası karşılarken tedavi süreci, devlet Hastaneleri tarafından gerçekleştiriliyor. Katılım Emeklilik olarak her alanda olduğu gibi sağlıkta da halkımızın yanında olmayı sürdürüyoruz. Tamamlayıcı sağlık ürünlerimizle bundan iki yıl önce sağlık kategorisine giriş yaptık. Sunduğumuz Yabancı Sağlık Sigortası, Seyahat Sağlık Sigortası ve Tamamlayıcı Sağlık Sigortası ürünlerimiz teveccühle karşılandı. Özellikle Tamamlayıcı Sağlık Sigortası ürünümüz ile Türkiye’nin dört yanında ki 500’ün üzerinde anlaşmalı hastanede, SGK’lı vatandaşlarımızın katılım payı ödemeden hizmet alabilmesini sağlıyoruz. Katılım Sağlık markamızla da 2020’ye adımızı yazdırmayı ve sektörde önemli bir hareketlenme gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Önümüzdeki yıllarda katılım sigortacılığının lideri olarak tüm sektörün de büyük oyuncularından biri olma yönünde hedeflerimizi revize ettik. Sağlık sigortaları kategorisine genel olarak baktığımızda da 2019’da yüzde 19,68 reel büyüme kaydeden sektör 2020’de de büyümesini sürdürecektir. Katılım Emeklilik olarak en zor şartlarda müşterilerimizin yanında olması ve çözümler sunmayı sürdüreceğiz. Zaten sigortanın doğası budur, riskleri üstlenir ve sizi zor zamanlarda korur.

“2020 ÜRETİM VE İSTİHDAMIN ARTTIĞI BİR YIL OLACAK”

Türkiye ekonomisinin geleceği hakkında görüşleriniz nelerdir?

Türkiye ekonomisinin derinliğine ve gücüne, iş dünyamızın zekasına, çevikliğine ve sektörlerle kol kola yürüyebilen idaremize güveniyoruz. Ekonominin tüm paydaşları ‘Birlikten kuvvet doğar’ düşüncesi içerisinde çalışmayı biliyor. 2019’u toparlanmayla geçirdikten sonra 2020 yılının üretim ve istihdamın arttığı daha bereketli bir yıl olacağını umuyoruz. Koronavirüs salgınının dünya ekonomisinde belirgin bir etki yapacağı görülüyor. Türkiye olarak içinden geçtiğimiz bu süreci en iyi şekilde atlatarak sağlıklı yarınlara ulaşacağımızdan eminim.