BİST 100’de 2012 yılının Haziran ayından başlayarak beş adet ralli görüldü.  Mayıs ayında Moody’s tarafından Türkiye’nin kredi notunun yatırım yapılabilir seviyeye çıkartılması ile endekste yeni bir ralliye şahit olduk. Türkiye’nin Haziran 2012’den Mayıs 2013’e kadar yükseliş hikayesi not artırımı üzerineydi. Beklenti gerçekleşti, artık 2 yatırım yapılabilir nota sahibiz. Bu, son günlerde sürekli bahsettiğimiz büyük yabancı fonların Türkiye’ye giriş engelinin kalkmasında önemli bir mihenk taşı oldu. Sonrasında ise Japan Rating Agency'nin (JCR) de Türkiye'nin notunu yatırım yapılabilir seviyeye çıkartmasıyla Asyalı yatırımcıların bir süredir Türkiye'ye duydukları ilgilinin daha da artmasını bekliyoruz. İki not artırımından sonra diğer kurumlar da not artırımı konusunda elini çabuklaştırdı. S&P’den de yakın zamanda bir not artırımı beklentisi kuvvetli.

Burada artık vurgulamak istediğim not artırımından ziyade faiz indirimine karşılık ekonomik büyümenin ivmesinin ne durumda olacağı. Faiz indirimlerinin 3 ay içerisinde etkisini göstermesini bekliyoruz. 1. çeyrekte zaten artan şirket karlılıkları, 3 çeyrekte ivme kazanacak.

Haziran beklentimiz; S&P’den not artışının bu dönemde gelmesi de endekste yukarı yönlü hareketlenmeye neden olabilir. S&P ve Moody’s piyasalar tarafından daha çok dikkat edilen iki kuruluş. Burada dikkat çekmek istediğim nokta 2 yatırım yapılabilir not piyasalar tarafından satın alındı mı? Bize göre satın alınmadı. Sadece 2. kuruluş beklentisi vardı. 3. kuruluştan yani kredibilitesi daha yüksek bir kuruluştan bu notun gelmesi durumunda piyasalarda yine bankalar öncülüğünde bir yükseliş görebilir.  Bu not artırımlarınn faydalarını ise üç ay sonra görmeye başlayacağız. Doğrudan yatırım için hemen bir mucize beklemek yanlış. 3 ay sonra yatırımlarda artış görülebilir. Asıl ivme 2014’de görülebilir diye düşünüyorum. Ralli dönemleri haricinde ise şirket karlılıklarının satın alınmaya başlanacağı bankalardan ziyade sanayi hisselerinde hareketlenme olacağını düşünüyoruz.

Endeks teknik olarak incelendiğinde 88.800 seviyesinin üzerinde tutunduğu müddetçe alımların 95.000 ve 97.000 seviyesine kadar olabileceğini düşünüyoruz. 88.800 seviyesinin altında ise 86.300 seviyesine kadar geri çekilme görülebilir.

Yurtdışında ve yurtiçinde zirvelerin test edildiğini görüyoruz. FED başkanı Ben Bernanke’nin ekonomide, istihdamda tatmin edilir bir düzelme görülmesi halinde çıkış stratejilerini değerlendirebileceklerini söyledi. FOMC tarafında sıklıkları parasal genişlemenin sonlandırılmasına yönelik konuşmaları, şok yaşanması anlamında çıkış stratejisi kapsamında piyasaların hazırlanması olarak görüyoruz. FED varlık alımının sonlandırılması bizim tahminlerimize göre yıl sonu veya 2014 başı olarak görülmektedir. Zaten bu konuşmalarla parasal genişlemeye son verilmesine yönelik piyasaların hazırlanması, parasal genişlemeye son verilmesi durumunda ise piyasaların beklenildiği gibi sert bir tepki vermeyeceğini beklemekteyiz.

Yurt dışında piyasaların odağı ise yine parasal genişleme… Bununla birlikte ABD tarafında Cumhuriyetçiler ile Demokratlar’ın bütçe anlaşması olacak. Taraflar arasında anlaşma olmazsa, ABD’nin not indirimi ile karşı karşıya olduğu Moody’s tarafından açıklanmıştı, bu yönde yine bir açıklamanın gelmesi halinde zaten Bernanke ve FOMC üyeleri ile kar realizasyonuna girmiş borsalarda satış baskısını artırabilecek bir unsur olarak gözükmektedir. Bunun yanında Euro Bölgesinden 2 aydır Satın alma yöneticileri endeksinin (PMI) yükseliş eğiliminde olduğunu görüyoruz. Bu Euro bölgesinde 6 ay içerisinde ekonomide hızlanmanın görülebileceğini gösteriyor. Zaten Avrupa Merkez bankası Başkanı Mario Draghi’nin açıklamaları bu yönde.

Bütün bu açıklamaları üst üste koyarsak Haziran’da Türkiye’nin hikayesi farklı olduğu için Borsanın nispeten daha güçlü olacağını fakat ABD ve Euro bölgesi borsalarında bir kar olasılığının kuvvetli olabileceğini düşünmekteyiz.