“Almanya’da insanlar, savaş gelecekmiş gibi hazırlık yaptılar. Bakımevlerindeki yaşlılar ve emekliler ekonomiye yük olarak görülüyor. Her bir yaşlı ve emekli insanın Alman ekonomisine ayda 5 bin Euro maliyeti var.  Bu insanlar kaderlerine terkedildi. Almanya’da ölenlerin yüzde 90’ını bakıma muhtaç yaşlılar oluşturuyor. Türk cami ve cemaatleri Alman yaşlılara sahip çıktı, onlara yardımda bulundu.  Salgın başladığında marketlere hücum edildi. Almanlar tuvalet kağıdı, Türkler un ve makarna stokladı. Kolonya ve maske fiyatları üç katına çıktı.

Adidas gibi dev markalar mağazalarının kiralarını ödeyemez hale geldi. Zenginler borsadaki servetlerinin yarısın kaybetti. Sıfır faizle kredi veren bankalar faizlerini yükseltti. Koronavirüsün Alman ekonomisi günlük maliyeti 27 milyar Euro oldu.  

Alman hükümeti Covid-19 ile mücadele için 1 trilyon 200 milyar Euro kaynak ayırdı. Almanya kendi ekonomisini kurtarmaya bakıyor. Alman kamuoyunda 2. dalga endişesi var. Salgın devam ederse AB ekonomisine büyük bir darbe indirebilir ve Avrupa Birliği bu yüzden dağılma endişesi taşıyor. Türkiye ile gurur duyuyoruz, koronavirüs ile mücadele sürecinde dünyaya örnek oldu. Ben bu koronavirüsü zengin hastalığı diye nitelendiriyorum, çünkü zenginler servetlerini kaybetme endişesi yaşıyorlar.”