Turquality konusunda Cumhurbaşkanlığı tarafından bir kararname yayınlandı. Konuyla ilgili neler söylemek istersiniz?

Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın kararıyla Turquality’de yeni bir adım daha atıldı. 2003 yılında kurulan Turquality yaklaşık 20 yıldır faaliyette. 2023’te 20 yılını dolduracak. Progroup da 20 yıllık bir şirket. Şirket olarak doğuşumuz 2003’te Turquality ile gerçekleşti. Turquality algoritmasına göre alt yapımızı kurduk ve bununla ilgili olarak yapmış olduğumuz çalışmalarda 80’in üzerinde firmaya Turquality konusunda danışmanlık hizmeti verdik. Bu firmaları kurumsallaşmada ve ticari faaliyetlerinde başarılı olmaları konusunda diğerlerine göre en az 20-25 yıl ileriye götürdük. İhracat ve özellikle döviz girdisi konusunda Türkiye’ye ciddi kazanımlar sağladık. O yüzden biz kendimizi ‘gizli ihracatçı’ olarak adlandırıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın inisiyatifiyle Türkiye Cumhuriyeti’nde en büyük kararlardan bir tanesi daha alındı. Tüm ihracat destekleri, Turquality başlığı altında daha etkin ve verimli olacak şekilde toplanarak, çok verimli bir çalışma oluşturuldu.

TURQUALITY 20 YAŞINDA

Turquality, bugüne kadar Türkiye Cumhuriyeti‘nde oluşturulan en büyük teşviklerden bir tanesi. Turquality ile Türk sanayisine, ticaretine ve ihracatçılarına ne gibi destekler verildi?

Turquality desteklerinde temel amaç iki şekilde karşımıza çıkıyor. Bunlardan bir tanesi iş modeli olarak, Türk firmalarının operasyonel ve fonksiyonel seviyeye getirilmesi. Amaçlardan ikincisi ise, bu seviyeye gelen firmaların ihracatlarının ve katma değerinin artırılması. Turquality, 20 yıl içerisinde bu ikisinde de başarılı oldu. Peki şirketler hangi konularda uluslararası standartlara ulaşılır hale getirildi? Stratejik planlama süreci içerisinde bir planlamanın olması, bütçe sisteminin kurulması, tedarik zinciri yönetimi içerisinde planlama, üretim, satın alma, depo, sevkiyat gibi zincirler arasındaki kopuklukların olmaması, uygulamaların ve kontrollerin sağlıklı yapılabilmesi yani bir malın müşteriye ulaşılabilir hale getirilmesi sağlandı. Bunun yanında marka yönetimi, pazarlama yönetimi, iç piyasa, dış piyasa, satış yönetimi gibi adreslemeler yapıldı. Bu çalışmaların dışında en önemli konulardan bir tanesi Ar-Ge sisteminin, insan kaynakları ve nitelikli iş gücünün oturtulmasıydı. IT ve dijital dönüşüm gibi konular tek tek ele alındı, bunların iyileştirilmesi ve yurt dışı hedef pazarlar konusunda çalışmalar ön plana çıktı. YURT İÇİ FUAR DESTEĞİ GETİRİLDİ Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle Turquality desteklerine hangi satır başları ilave edildi? Firmalar bundan ne gibi kazanımlar elde edecek? Turquality destekleri, pazarlama, satış dağıtım giderlerini, fuar giderlerini, lobi giderlerini, eğer mağazanız varsa mağaza kira giderlerini, kurum kira giderlerini, depo kira giderlerini, ofis kira giderlerini, yazılı ve görsel basın giderlerini karşılıyordu. Pazara girebilmek için alınması gereken belgeler vardı. Hepsini Turquality destekledi bugüne kadar. Hem yurt dışında hem de yurt içinde kullanabileceğiniz istihdam desteği var. Bununla ilgili yazılım desteği mevcut. 10 kişiye kadar istihdam desteği sağlanıyor. Süreçlerin iyileştirilmesi ve optimizasyon çalışmalarıyla ilgili destekler veriliyor. Yeni kanunla birlikte artık yurt içi fuarlara da destekler verilecek. Turquality programına girilmeden önce pazara giriş ve pazarlama stratejileriyle ilgili destekler gündeme gelecek. 400 bin TL harcamanın 200 bin TL’si Turquality programı dahilinde firmalara tahsis edilecek. Firmalara destek ‘hedef ülke’ çerçevesinde daha önce yüzde 50’yken, kanunla beraber yüzde 70’lere çıkartılıyor. Böyle bir ‘enflasyon’ ortamında desteklerin artırılması söz konusu.

“PAYDAŞLARIMIZA TURQUALITY İLE DEĞER ARTIŞI SAĞLADIK”

Progroup olarak Turquality çalışmalarında paydaşlarınıza sağladığınız katkılardan ve sunduğunuz çözümlerden bahseder misiniz?

Türkiye gerçekten çok emek harcanan ve çok yoğun çalışan bir ülke. İnsanlar sabahtan akşama kadar ailesinden fedakarlık göstererek çalışıyor. Fakat katma değer eksiği vardı. Yani çok çalışmak, verimli çalışmak anlamına gelmiyor. Çok çalışıyorduk ama katma değerimiz düşüktü, katma değeri artırabilmek için paydaşlarımıza Turquality ile değer artışı sağladık. Türkiye’nin genel ortalaması 1 dolar 15 cent iken, Turquality ile tanışan firmalarda bu oran 12 dolara ulaştı. Yani böyle bir değer oluşturuyoruz, bunun yanında estetik sağlıyoruz dolayısıyla işleri sanatsallaştırıyoruz.

“FİRMALARI SİSTEMATİKLEŞTİRİYORUZ”

Progroup’u sektördeki diğer firmalardan farklı kılan özellikler nelerdir? Yönetim anlayışınız hangi kriterlere dayanıyor?

İşyeri üfleyerek püfleyerek çalışılabilecek bir yer değil. İş yeri bir sanat merkezi. Ressam resim yapar, müzisyen müzik yapar, iş insanı da ‘iş sanatı’ yapar. Hiçbir müzisyenin üfleyerek püfleyerek müzik yaptığını gördünüz mü? Ama çalışanlar üfleyerek püfleyerek, serzenişte bulunarak, ‘tatile çıkamadım’ diyerek konuşmaya başlar. Neden? Çünkü sistematikleştirilmiş değiller. İşte biz firmalarımızı sistematikleştiriyoruz. Biz 20 yıldır bu işi yapıyoruz ve tek işimiz bu. Turquality programını herkes alıyor, biz de bu işi yapalım demedik. Biz 2003 yılında kurulurken Turquality programı o zaman olsa da olmasa da, destekler olsa da olmasa da iş programımızı Turquality tabanlı yapalım dedik. Bunu kurarken eski devlet bakanımız Kürşad Tüzmen’in katkılarıyla şirketlerin uluslararası rekabete hazır hale getirilmesi, Türkiye’yi daha iyi tanıtabilir konuma ulaştırılması ve uluslararası firmalarla operasyonel ve stratejik olarak aynı seviyede olmasını sağlamak amacıyla bu iş modelini kurduk.

“LOJİSTİK VE YAZILIM SEKTÖRLERİ ÖN PLANA ÇIKIYOR”

Turquality programında hangi sektörler ön plana çıkıyor?

Bildiğiniz gibi son dönemde bilişim yıldızlarına bir destek geldi. Bugün özellikle stratejik anlamda iki temel sektör öne çıkıyor, birisi lojistik, diğeri de yazılım. Bunlar bizim antropolojik yapımıza çok uygun meslekler. Bu alanlarda marka olabiliriz. Cumhurbaşkanlığı kararıyla hizmet ve bilişimde ayrı bir kararname çıkartıldı. Bunların uygulama esasları netleştiğinde Türkiye’nin ve Turquality programının önünde kimse duramaz. Bu destekler, Türkiye’nin en küçüğünden en büyük firmasına kadar değer oluşturulması için veriliyor.

“TURQUALITY PROGRAMINI ALAN FİRMALAR BAŞARILI OLACAK”

Turquality programıyla firmalar genel anlamda hangi avantajlara sahip olabiliyor?

Turquality destekleriyle tanışan firma sayısı 10’dan 360’a ulaşmış durumda. 80’in üzerinde firma da Progroup vesilesiyle desteklerle tanıştı. Türkiye’nin kilogram birimini ortalama 12 dolara çıkardık, verimlilikte yüzde 15 artış sağladık. Programa dahil olan firmalara ciddi anlamda yurt dışında talepler daha fazla, çünkü işleri sistematikleşti. Firmalar Turquality programıyla daha hızlı, daha farklı, daha estetik oluyor, bununla birlikte maliyetlerini düşürüyor, katkı paylarını artırıyor. Özellikle yurt içi ve global ekonomik kriz dönemlerinde artık iyi olanlar ayakta kalacak yani Turquality programına dahil olanlar başarılı olacaklar. Biz istiyoruz ki herkes bu programı alsın. Turquality programını alan firmalar sistematikleşiyor, estetikleşiyor ve krizler onu artık çok fazla etkilemiyor. Çünkü firmalar her krize ve her sancıya karşı dayanıklı hale geliyor. Cumhurbaşkanlığı tarafından alınan böylesi kararların herkese hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a çok teşekkür ediyorum. 

HABERİN VİDEOSUNU İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN