Sanat dünyasında “Altın Tatlı” mahlası ile tanınan Melike Koçak’ın kişisel sergisi “Dazed Heroes” Les Benjamins’in İstanbul Nişantaşı’nda yer alan flagship mağazasında sanatseverlerle buluştu. Küratörlüğünü Amerikalı organizatör ve sanatçı Olivia Ives Flores’in üstlendiği eserler büyük ilgi gördü. Altın Tatlı ile kişisel sergisi ve sanat çalışmaları üzerine konuştuk.

“Dazed Heros” kişisel serginizin ilham kaynağı kimlerdi?

“Dazed Heroes”, yani “Şaşkın Kahramanlar” serisini hayatıma giren ve bana ayna tutan arkadaşlarım ve dostlarımdan oluşuyor. Her birini hayatımda bir kahraman olarak görüyorum. Aynı destanlardan gibi birer arketipi canlandırıyorlar bende. Gezegenler ve arketipleri, yaşam yolculuğumuzda biz büyüdükçe iç kahramanlarımızı temsil ederler. Kayayı zirveye ittikçe, hayatı yukarı kaldırmak daha da güçleşir. Yolda zorluklarla karşılaşırız, ancak onları gözlemlemek, üstesinden gelmek ve onlardan öğrenmek bize kalmış. Bunlar, Şaşkın Kahramanlar’ı anlamamıza yardımcı olacak bir dizi çalışma.

Bu sizin ilk solo serginiz mi?

Aslında tam olarak da ilk solo sergim denemez. A.B.D’de MassArt’da okudum ben. O dönemler ilk solo sergimi 21 yaşımda Cambridge’de Middlesex Lounge adında büyük bir kulüpte yapmıştım. Aynı bunun gibi bir parti ortamı yaratarak. Ziyaretçilerin eğleneceğine eminim. Hepsinin eserlerim hakkında düşüncelerini bekliyorum.

Serginizin 17. İstanbul Bienali paralelinde, Les Benjamins Nişantaşı flagship mağazasında sergilenmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bünyamin ve Lamia (Les Benjamins kurucusu ve kreatif direktörü Bünyamin Aydın ve kadın koleksiyonu baş tasarımcısı Lamia Al Otaishan Aydın), benim için her zaman kalbe yakın iki arkadaş oldular. Onları bu kadar sevmemde her zaman dürüst, samimi ve bonkör olmalarının etkisi var. Normalde bu kadar büyük marka sahibi insanlara erişmek, karşılaşsanız sohbet etmek bile mümkün olmaz. Fakat Lamia ve Bünyamin, büyük bir markanın kurucuları olarak, özlerine sadık kalmayı başarabilmişler. Bu iş birliği, “Sanki ben arkadaşımın mekanına çat kapı gidip bir gecelik popup sergi yapıyorum ve onlar da samimiyetle kapılarını açıyorlar” gibi benim için.

Les Benjamins’le ile tanışmanız ve işbirliğinizden söz eder misiniz?

Lamia, Benji ve Les Benjamins ailesinin geri kalanıyla tanışmam hayatımdaki kırılma noktalarından biriydi. Tam iki yıl önce, büyük kişisel sergime hazırlanıyordum. Sergiden sonra planım Avrupa’da master yapmaktı. Ama bu gerçekleşmedi. Avrupa planlarımı unuttum ve bütün eserlerimi önüme koydum ve kendimi sorguladım; “Bu dünyada ne yaptım? Bu dünyayı daha güzel bir yer yapmak için ne yaptım?” Ve sonra sanat şövalyeliğine başladım. Eserlerimi gören Les Benjamins ekibi pandemide çektiği kampanya videosunda yer almam için bana teklif sundu. Benden kendim olmam istendi ki, en çok bunu yapmayı seviyorum. Les Benjamins hakkında kalbimi yakalayan şey cömertlikleri oldu. Lamia, Benji ve LB ailesi beni fark ettikten kısa bir süre sonra Les Benjamins Nike kampanya videosunda yer almam için teklif geldi. Çok heyecanlıydım çünkü uzun zamandan beri ilk defa sadece bir model olarak değil, kendim olarak, bir sanatçı olarak filme alınacaktım. Çekim gününde Benji ile şahsen tanıştım. Ne kadar alçakgönüllü ve doğal oluşuna şaşırdım, çünkü genellikle moda endüstrisindeki insanlar kendini beğenmiş ve kibirlidir, özellikle de ünlü bir markanın başındaysa. Kendi kendime düşündüm; ben böyle olmak istiyorum. Büyük bir sanatçı olduğumda alçakgönüllü, cömert ve kibar kalmak istiyorum. İşte biz böyle karşılaşıp arkadaş olduk.

Yapıtlarınızda samimiyet ve bağlantı kavramlarını maksimalist prizmanız aracılığıyla keşfettiğinizi belirtiyorsunuz, bu konuyu biraz açabilir misiniz? Yapıtlarınızla nasıl bir mesaj vermek istiyorsunuz?

Kendimi maximalist bir ressam olarak tanımlıyorum. Maximalizm, minimalizme zıt bir kavramdır. Yani bilgi içinde bilgi, detay içinde detayla karşılaşırsınız maxsimalist bir eserde. Ben çok detaycıyım ve bir şeyden bahsedeceksem eğer, bunu uzun süre yaptığım araştırma sonucu aktarırım. Maxsimalist bir ressam sadece resim yapmaz; biyoloji, fizik, psikoloji, tarih gibi diğer dalları da merak eder, okur ve araştırır. Mezun olduğum MassArt’da Harvard profesörlerinin derslerimize girdiği biyoloji, uzay fiziği, psikoloji gibi dalların zorunlu olması bana çok katkı sağladı. Şu anda da Kanada’ da Alberta Üniversitesi’nden entomoloji dersleri alıyorum. Bu prizmadan dünyaya bakınca, bir de insan ilişkilerimde de bu derinlikle her şeyi gözlemleyip deneyimleyince işte samimiyet ve bağlantı kavramlarını keşfetmiş oluyorsunuz. Açılışa da resmettiğim herkesi bu yüzden çağırdım. Şeffaf ve samimi bir deneyim olsun istedim. Zaten bu dijital çağda her şey şeffaf.

Sanatınızı icra ederken en çok nelerden ilham alıyorsunuz?

Bir maksimalist olarak dediğim gibi beni her bilim dalı, yeni bilgi, deneyimler ve insanlar besliyor. İçinde yaşadığımız evrene çok büyük bir hayranlık besliyorum. Bu kafası şaşkınlıktan uçan emoji var ya, benim için şahit olduğum ve öğrendiğim her şey aklımı uçuran, hayret ettiren bir deneyim. Bu da detaylı ve derin bakmamla alakalı sanırım. Özellikle biyoloji, uzay fiziği, tarih, psikoloji, moda, dövüş sanatları ve insan ilişkileri beni besliyor. Hayat bana bazı insanların hayatımıza girip bizimle kalmasının veya onlarla arkadaş ya da sevgili olmayı seçmemizin bir nedeni olduğunu öğretti. Dazed Heroes (Şaşkın Kahramanlar) eserlerinin öznelerinin neredeyse tamamı arkadaşlar, sevgililer ve karşılaştığım insanlardan oluşmaktadır. Bu da tabi ki de bu şehirde karşılaştığım ve ilişkilendiğim insanlar. İçlerinde sanatçılar da var. Uzaylılar gibi, bilinmeyenlerle dolu devasa bir dünyaya iniyoruz; eğlenceli ve aynı zamanda tehlikeli. Dünyaya geldiğine şaşırmış kahramanlar olarak büyümek için arkadaşlarımızın, sevgililerimizin veya karşılaştığımız kişilerin rehberliğine ihtiyacımız var. Bizler, ya tatlı kokulu güzel bir çiçeğe ya da çürümüş et kokulu etçil bir çiçeğe çekilen aynadan zırh giymiş böcekler gibiyiz. Sergimdeki eğlenceli ve samimi ortam bundan kaynaklı. Arkadaşlar olarak Altın Tatlı ve Les Benjamins ailesi yalın ve insanların nasıl davranacağını bilemeden kasıldığı beyaz galeri ortamlarına uzak bir şekilde sanatseverler ve koleksiyonerlerin birlikte eğlendiği ve eserleri kutladığı samimi bir ortam yaratmış oldu

Eserlerinizle ilgili bilgi almak isteyenler olursa nasıl ulaşabilecekler?

Kişisel sergimde yer alan çalışmalarım hakkında daha detaylı bilgi almak isteyen kişiler şu linkten ulaşabilirler. https://www. ohart.agency/artist/altin-tatli

Altın Tatlı, Les Benjamins Kurucusu ve Kreatif Direktö rü Bü nyamin Aydın ile birlikte

BÜNYAMİN AYDIN: “ALTIN TATLI’NIN ÖZGÜN ESERLERİ ÇOK ETKİLEYİCİ”

Sanatın, sizin ve Les Benjamins’in dünyasındaki yeri nedir?

Sanat, hem benim ve Les Benjamins için çok önemli bir yer taşıyor. Daha 3 hafta önce Frieze Seoul’a katıldım ve bu hafta Contemporary İstanbul vardı. Sanat, bana bir moda tasarımcısı olarak ilham veriyor ama bir yandan biz modacıların da sanata ilham verdiğimizi düşünüyorum. Ayrıca ülkemizdeki Altın Tatlı gibi değerli sanatçılara destek olup topluluğumuzla tanıştırmak ve globale taşınmalarında destek olmak bize mutluluk ve heyecan veriyor. Les Benjamins’in bu gücünü, gelecek yeteneklerimize açmak beni ayrıca mutlu ediyor.

Altın Tatlı ile yollarınız nasıl kesişti?

Altın Tatlı ile bundan yaklaşık 2 yıl önce, Nike SB Dunk x Les Benjamins kampanyası sırasında tanışmıştık. Tanıştığımız andan itibaren sürekli iletişimde kalarak arkadaşlık ve dostluğumuzu geliştirdik. Kendisi bana ilham veren bir sanatçı ve çok özgün biri. Altın Tatlı bence hem Türkiye’de hem de globalde çok değer verilmesi gereken bir isim. Hem dost olarak hem de Les Benjamins olarak, onun arkasında olabilmek beni ayrıca mutlu ediyor. Altın Tatlı gibi sanatçılarımız artık dünyada görünmeli ve Les Benjamins olarak biz buna destek çıkmak istiyoruz.

Altın Tatlı’nın ilk solo sergisi “Dazed Heroes”, Les Benjamins Nişantaşı flagship mağazasında sergilendi. Sergi hakkında neler söylemek istersiniz?

ltın Tatlı’nın özgün dünyası ve sanat eserlerinin her birinin hikayesi beni çok etkiliyor. Dazed Heroes’da beni çok heyecanlandıran kısım, Altın Tatlı’nın ilham kaynağının gerçek insanlardan oluşması. Bu sergiyi mutlaka görmenizi ve ayrıca Altın Tatlı’nın işlerini yakından takip etmenizi öneririm. Kendisi çok değerli bir sanatçı ve birçok önemli projelere imza atacağına inanıyorum. “Dazed Heros” sergisi aynı zamanda, Ekim ayında lansmanı yapılacak ortak koleksiyonun habercisi.

Ressam Altın Tatlı ile işbirliğiniz bundan sonra nasıl devam edecek?

Aslında her şey dostluğumuz ile birlikte başladı. Benim için sürekli işbirlikleri ve projelerin gelişmesi, organik bir şekilde ilerliyor. Altın Tatlı ile yaptığımız projeler ve sergi de aslında doğal bir uzun vadeli ilişkimizin simgesi. Les Benjamins topluluğu da bizi o yüzden bu kadar seviyor. Altın Tatlı ile daha heyecanlı projelerimiz var ama şu an bahsedemiyorum, takipte kalın! Sergideki tüm eserler mağazada ve online olarak Oh! Art Agency iş birliği ile satışa sunulacak.