Oldukça güçlü geçen Kasım ayının ardından gerek artan korona virüs vaka sayılarının yarattığı endişe gerekse sert değer kazanımlarının kâr realizasyonlarını beraberinde getirmesi varlık fiyatları üzerinde baskı oluşmasına yol açtı. Belirgin yükselişlerin ardından düzeltmeler yaşanmasının son derece olağan bir durum olduğunu söyleyebiliriz.  Kaldı ki, soluksuz yükselişler yerine arada düzeltmeler olmasının teknik açıdan daha sağlıklı bir zemin yarattığını düşünüyoruz. Dünkü baskının ardından ilk rakamlar ise piyasaların güne tepki alımı ile başlayabileceğine işaret ediyor. 

Veri açısından yoğun olan haftada bugün PMI imalat rakamları açıklanacak. Ancak hem Euro Bölgesi hem de ABD’den gelecek PMI rakamları nihai nitelikte olduğu için ABD ISM imalat endeksinin daha fazla dikkat çekeceğini tahmin ediyoruz. Büyümeyi daralmadan ayıran 50 seviyesinin belirgin şekilde üzerinde seyrediyor olsa da artan korona virüs vakaları ve kısıtlamalar nedeniyle ISM verilerinin bu eğilimini devam ettirmesi kolay görünmüyor. Kaldı ki, ortalama piyasa beklentisi de imalat endeksinin 59,3 seviyesinden 57,5’e gerileyeceği yönünde.

Bugün ayrıca Fed Başkanı Powell’ın TSİ 18.00’de Senato’da yapacağı sunumu edeceğiz. Ana konu başlığı korona virüs olan sunumda Powell’ın ekonominin genel görünümünü de değerlendirmesi bekleniyor. 

BEKLENTİLERİMİZ

Borsa İstanbul son 14 yılın en güçlü Kasım ayını geride bıraktı. Geride bıraktığımız ay %15’in üzerinde yakın değer kazanan BIST-100 endeksi bu performansı ile %19,2 değer kazandığı 2005’ten bu yana en güçlü Kasım ayı performansına imza attı.  Aralık aylarında ise endeksin net bir yön ortaya koyduğunu söylemek zor. Öyle ki son 10 Aralık ayının 5’i değer kazanımı 5’i ise değer kaybı ile tamamlandı. Teknik açıdan baktığımızda ise zirvede oluşan yükselen takoz formasyonunun aşağı yönlü kırılmış olmasının endeksin daha fazla zorlanabileceğine işaret ettiğini hatırlatmak istiyoruz. Bu noktada kısa vadede özellikle 1300 puanın yeniden aşılıp aşılamayacağının önemli olduğunu düşünüyoruz. Bu seviyenin altında kalmaya devam edersek ana destek bölgesi 1250-1265 aralığı olacaktır.

 
 

Parite 1,20 seviyesine yöneldi. Geçtiğimiz haftaki yukarı yönlü eğilimini yeni haftaya da taşımayı başaran EUR/USD son üç ayın en yüksek seviyelerinde işlem görmeye devam ediyor. Teknik açıdan 1,20 seviyesinin ilk hedef olduğunu bültenlerimizde sıklıkla dile getiriyorduk. Bu seviyenin test edilmesi durumunda üzerinde destek bulunup bulunmayacağının kısa vadeli performansta belirleyici olacağını tahmin ediyoruz. Veri tarafında ise bugün açıklanacak olan PMI rakamlarının nihai nitelikte olmasından dolayı parite üzerinde etki yaratmasını beklemiyoruz. Dolayısıyla veri nedenli bir etki oluşacaksa bunun ISM endeksinden kaynaklanma ihtimalinin çok daha yüksek olduğunu söyleyebiliriz. 

TL kazanımlarını artırmaya çalışıyor. Gerek son dönemdeki yükselişe karşın 8,00 seviyesinin altında kalınmış olması gerekse paritedeki yukarı yönlü eğilim TL’nin iyimser bir performans sergilemesini sağlıyor. Bu kapsamda teknik açıdan önemli olduğunu düşündüğümüz 7,80 seviyesinin de altına doğru denemeler yapılması dikkat çekiyor. Söz konusu seviyenin altında kalındıkça TL lehine hareket alanının genişleyeceğini düşünmeye devam ediyoruz. Öte yandan dünkü büyüme rakamının son derece güçlü olduğunu görsek de TL’nin performansı üzerinde büyüme rakamından çok Perşembe günü açıklanacak olan TÜFE rakamının daha fazla belirleyici olacağını düşünüyoruz. 

 
Ons altında zayıflık devam ediyor.  Dolar endeksindeki geri çekilmeye karşın güç toplamakta başarılı olamayan altının ons fiyatı 1800 doların altına geriledikten sonra zayıf bir tablo sergilemeye devam ediyor. Özellikle korona virüse karşı geliştirilen aşıların yakın zamanda kullanılmaya başlanacağına ilişkin beklentilerin değerli metaller üzerinde baskı yaratmayı sürdüreceğini tahmin ediyoruz. Bu kapsamda kısa vadede fiyatlarda anlamlı bir iyileşme görmeyi beklemiyoruz. Diğer taraftan altın ve gümüş fiyatlarındaki ayrışma ise beklentilerimize paralel olarak altın lehine sürerken kısa bir süre tersi bir eğilim görebilecek olsak da mevcut görünümün değişmesini gerektirecek güçlü bir sinyal oluşmadığını söyleyebiliriz.