2020 yılının 7 ayında, Kazakistan ve Türkiye arasındaki ticaret, 2019’un aynı dönemine göre yüzde 7 artışla 1.9 milyar dolara ulaştı. Türkiye’nin Kazakistan’ın toplam dış ticaret cirosundaki payı yüzde 3.2’den yüzde 3.8’e yükseldi. Bu da ülkelerimiz arasındaki ticaret ve ekonomik işbirliğinin istikrarlı bir şekilde güçlendiğini gösteriyor.

Kazakistan ve Türkiye, ilişkileri tarihi derinliğe sahip kardeş ülkeler. Ortak kültür ve tarih, iki ülke arasında stratejik ortaklığın temelini oluşturuyor. Dolayısıyla ülkelerimiz arasındaki ilişkiler her zaman yoğun olmuştur ve hususen ticaret, ekonomik ve yatırım işbirliği oldukça dinamik oldu. Bugün, Kazakistan’da Türk sermayesinin katılımıyla yaklaşık 2 bin 500 şirket faaliyet gösteriyor. Kazakistan’daki her onuncu yabancı şirketin Türk şirketi olması bizim için gurur verici. 2019’da ülkelerimiz arasındaki ticaret hacmi yaklaşık yüzde 65 artışla 3,1 milyar dolara ulaştı. 2020 yılının 7 ayında, Kazakistan ve Türkiye arasındaki ticaret, 2019’un aynı dönemine göre yüzde 7 artışla 1.9 milyar dolara ulaştı. Türkiye’nin Kazakistan’ın toplam dış ticaret cirosundaki payı yüzde 3.2’den yüzde 3.8’e yükseldi. Bu da ülkelerimiz arasındaki ticaret ve ekonomik işbirliğinin istikrarlı bir şekilde güçlendiğini gösteriyor. Adım adım, devlet başkanlarımızın talimatları olan orta vadede ticaret cirosunu 5 milyar dolara ve uzun vadede 10 milyar dolara çıkarma hedefine yaklaşıyoruz. Hususi olarak, son yıllardaki ülkelerimiz arasındaki başarılı yatırım işbirliğine dikkat çekmekte yarar var. 2019 yılında ilişkilerimizde tamamen yeni bir rekor olan 360 milyon dolar doğrudan Türk yatırımı Kazakistan’a geldi ve Türkiye ilk defa ilk 10 yabancı yatırımcı ülke arasında yerini aldı.

Genel olarak Türkiye bugüne kadar Kazakistan’a 4,1 milyar dolar doğrudan yatırım yaptı ve ülkemiz Türkiye ekonomisine 1 milyar dolardan fazla yatırım yaptı. Türkiye, Kazakistan’da en fazla endüstriyel projeyi uygulayan dünyanın ilk üç ülkesinden biri. Kazakistan ekonomisindeki büyük Türk yatırımcılar arasında isimleri sadece Türkiye’de değil, aynı zamanda tüm dünyada bilinen ASELSAN, Yıldız Holding, Abdi İbrahim, Anadolu Endüstri Grubu, Eczacıbaşı Holding, Yıldırım Holding, YDA Holding, Borusan Holding, Alarko Holding, Nobel İlaç, TAV, Tekfen, LC Waikiki, FLO gibi büyük şirketler de bulunuyor. Kazakistan Başbakanı Askar Mamin’in Kasım 2019’da Türkiye’yi ziyareti yatırım işbirliğine yeni bir ivme kazandırdı. İki ülkenin binden fazla girişimcisinin katıldığı iş forumu ile toplam 120 milyar dolar sermayeye sahip Türkiye’nin önde gelen holding sahipleri ile üst düzey toplantı gerçekleştirildi.

KAZAKİSTAN’DAKİ YATIRIM ORTAMI

Reformlarımızın sonucu olarak, Kazakistan Orta Asya’da yurtdışından yatırım çekme konusunda mutlak lider ve kişi başına düşen uluslararası yatırımlar açısından BDT’de ilk sırada. Genel olarak, bağımsızlık yıllarında yaklaşık 350 milyar dolarlık doğrudan yabancı yatırım çektik. Yatırımların büyük kısmı yani yüzde 50’den fazlası Avrupa Birliği ülkelerinden, yüzde 15’i ABD’den, doğrudan yabancı yatırımların yaklaşık yüzde 5’i İngiltere ve Çin’den gelen yatırımlar. 2019 verilerine göre, başta Avrupa Birliği (10,1 milyar dolar, 37 proje), Rusya (5,4 milyar dolar, 26 proje), ABD (718 milyon dolar, 9 proje) ve Singapur (2,1 milyar dolar, 7 proje) olmak 26 ülkeden yatırım çekildi. 2007’den başlayarak, yılda yaklaşık 20-24 milyar dolar düzenli olarak doğrudan yabancı yatırım çekiyoruz. 2025 yılına kadar yatırımı GSYİH’nın yüzde 30’una çıkartma hedefimiz bulunuyor. 2019’de 24,1 milyar dolar olan yıllık doğrudan yatırımı 2025 yılına kadar 34 milyar dolara çıkarma hedefi belirledik. Bugün Kazakistan; Türk kardeşlerimiz dâhil olmak üzere yabancı yatırımcılara bölgede iş yapmak için en uygun koşulları, finansal destek, ucuz üretim faktörlerine erişim sağlıyor.

Bunun yanı sıra toplam 500 milyondan fazla nüfusa sahip Avrasya Ekonomik Birliği, Çin ve Orta Asya ülkelerinin pazarlarına erişim ve en önemlisi, Kazakistan mevzuatı ile güvence altına alınan yatırımcıların meşru hak ve menfaatlerinin korunmasını sunuyor. Reformlarımızın başarısının tanınması olarak, Kazakistan, OECD Yatırım Komitesi’nin ortak üyesi oldu. Son birkaç yılda, Kazakistan Dünya Bankası’nın “İş Yapma Kolaylığı” (Doing Business) derecelendirmesinde 36’ncı sıradan 25’inci sıraya yükseldi ve azınlık yatırımcılarının haklarını korumak, sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirmek, mülk tescil etmek gibi bazı göstergelerde dünyanın önde gelen ülkelerinden biriyiz. Dünya Ekonomik Forumu (WEF) tarafından her yıl yayınlan “Küresel Rekabet Edebilirlik Endeksi”nde (GIC) Kazakistan 2019 yılında konumunu dört puan artırarak 55’inci sıraya yükseldi. Uluslararası Yönetim Geliştirme Enstitüsü’ne (IMD) göre, Kazakistan 2020 yılında küresel rekabet edebilirlik derecelendirmesinde 42’nci sırada yer aldı. Bunların hepsi Kazakistan yönetiminin uzun yıldan beri izlediği politikaların meyvesi.

KAZAKİSTAN’IN YATIRIM ÇEKME POLİTİKASI

Anlaşılacağı üzere, ülkeye yatırım çekmek Kazakistan dış politikasının önceliklerinden biri. Bu bağlamda Dışişleri Bakanlığı, yatırımdan doğrudan sorumlu başat kurum ve sistemin koordinatörü olarak çalışıyor. “Kazakh Invest” Ulusal Yatırım Ajansı, sistemin çalışma organı ve Başbakan da Ajansın yönetim kurulu başkanı. Dış, merkezi ve bölgesel seviyeler olmak üzere görev paylaşımı var, 3 seviyeli bir sistem ile çalışılıyor. Bu sistem tüm yurtdışındaki temsilciliklerimizi, merkezi hükümet organlarını ve ulusal şirketleri, yerel yürütme organlarını ve bölgesel kalkınma kurumlarını kapsıyor. Dolayısıyla, iş insanlarımızın Türkiye’de Ankara’daki büyükelçiliğimize başvurması yeterli oluyor. Biz sektör ve piyasa analizinden devlet teşviklerine, ilgili yetkililer ile görüşme ve partner bulmadan konaklamaya, havaalanından karşılayıp uğurlamaya kadar, her türlü organizasyonu yapıyoruz. Öncelikle şunu belirtmeliyiz ki, yerli veya yabancı olsun iş dünyasının kendisini güvende hissetmesi için Kazakistan tüm imkânlarını seferber etmiş bulunuyor. Bu anlamda iç mahkemelerimizde iş insanlarının haklarını korumak, birinci öncelik. Yüksek mahkeme yanında yabancı yatırımcıların yatırım anlaşmazlıklarına bakan mahkeme faaliyet gösteriyor. Ülkemiz iç hukuk tükendiğinde iş insanlarının uluslararası tahkimlere başvurabilmesi için ilgili uluslararası anlaşmalara imza attı. Ülkenin yatırım ortamını daha da iyileştirmek için bir diğer önemli adım, çalışmaları İngiliz hukukunun norm ve ilkelerine göre yürüten Astana Uluslararası Finans Merkezi’nin oluşturulması oldu. Astana Uluslararası Finans Merkezi, BDT coğrafyasındaki İngiliz hukuk sistemine göre çalışan ilk finans merkezi. Kurulalı iki yıl oldu, ama dünyanın en iyi 60 finans merkezlerinden biri olarak seçildi. Hâlihazırda Rusya, Çin, ABD, İngiltere ve Hindistan dâhil 36 ülkeden 380’den fazla şirket merkeze kayıtlı. Finans Merkezi’nde Uluslarası Tahkim Merkezi ve Uluslarası Mahkeme çalışıyor. Mahkeme üyeleri, kendi alanında tanınan ve yüksek itibarı olan uluslararası hâkimlerden oluşuyor. Mahkeme tarafından alınan karar nihai karar ve yerli mahkemelerin kararları tarafından bozulamıyor.

CUMHURBAŞKANI TOKAYEV’İN ULUSA SESLENİŞİNDEKİ HUSUSLAR

Cumhurbaşkanı Kassym - Jomart TOKAYEV’in ülkeye yatırım çekme konusunda özel önem verdiğini belirtmemiz gerekiyor. 1 Eylül 2020 tarihinde Ulusa Seslenişinde Tokayev, bu konu üzerine de önemli açıklamalar yaptı. Bu bağlamda yabancı yatırımcılar için en olumlu haber, tüm proje süresi boyunca istikrarlı bir yasal ortamın sağlanması oldu. Buna ek olarak, devlet ile yatırımcılar arasındaki anlaşmaları pekiştirmek için “stratejik yatırım anlaşması” adında yeni bir araç kullanılacak olması. Nisan 2021 itibariyle, Kazakistan Hükümeti stratejik anlaşmaların yapılacağı bir yatırım projeleri havuzu belirleyecektir. Stratejik anlaşmalara dâhil edilecek proje havuzu, 2021 Nisan ayına kadar Hükümet tarafından oluşturulacak. Cumhurbaşkanının Ulusa Seslenişi, ülkenin iş ortamının daha da iyileştirilmesine büyük önem veriyor. Bu bağlamda devlet organlarının girişimcilik faaliyetlerine yasadışı müdahalesi yasaklanıyor, işadamlarının çalışmalarına engel olunmasının devlete karşı en ağır suç olarak belirleniyor ve iş ortamının kolluk kuvvetlerinin aşırı müdahalesine karşı yasal olarak korunması öngörülüyor. Savcılığın denetimi, vatandaşların ve işletmelerin karşılaştığı sorunların etkin bir şekilde ele alınması için yeniden yapılandırılıyor. Yargı sistemine vergilendirme, toprak altı kullanımı, fikri mülkiyet, şirketler hukuku alanlarında uzmanların dâhil edilmesi planlanıyor. Tokayev’in açıklamaları üzerine, vergi yükümlülüklerinin yerine getirilmesini radikal bir şekilde basitleştirmek ve vergi ve ödemelerin sayısını en aza indirmek için Vergi Kanunu ve yönetmeliklerinde bir revizyon yapılıyor. Ayrıca Kazakistan’da yabancı yatırımın teşvikini en üst düzeye çıkarmak için uluslararası vergilendirme kuralları getiriliyor.

YATIRIM İÇİN KAZAKİSTAN’DAKİ STRATEJİK VE CAZİP SEKTÖRLER

Cumhurbaşkanı Tokayev Ulusa Seslenişinde öncelikli sektörleri de belirledi. Bu bağlamda bugün işlenmiş hazır ürünlerin yaklaşık üçte ikisinin ithal edildiği göz önünde bulundurularak en önemli hedef, Kazakistan’ın sanayi potansiyelinin tam olarak ortaya çıkartılması şeklinde belirlendi. Ulusal ekonominin stratejik kapasitesini artırmak için metalürji, petrokimya, otomotiv ve makine mühendisliği, inşaat malzemeleri ve gıda üretimi ve diğer endüstrilere öncelik verilecek. Bu amaçla, 2020 yılı sonuna kadar, Türk iş adamları dahil yabancı yatırımcıların Kazakistan’daki faaliyetlerini büyük ölçüde kolaylaştıracak, halihazırda mevcut olan birçok yasal düzenleme yerine birleşik bir “Sanayi Politikası Kanunu”nun geliştirilmesi planlanıyor. Tokayev’e göre, endüstriye verdiğimiz destek geniş bir yelpazede devam edecek. Bunula birlikte, stratejik olarak önemli üretim tesislerini, temel ihracat öncelikleri belirlenecek ve destek önlemleri önemli ölçüde genişletilecek. Belirlenen stratejik projeler için ayni hibelerin paket sağlanması, imtiyazlı finansman, kısmi garantiler ve ihracat destek mekanizmaları tasarlanacak. Yatırımcıların sermaye harcamalarının bir kısmı, vergi yükümlülüklerinden mahsup edilerek geri verilecek. Kazakistan’ın makine mühendisliği ve araba üretimi sektörünün de potansiyeli yüksek. Bu sektörü destekleme amacıyla Cumhurbaşkanı Tokayev’in talimatıyla bu yılın Haziran ayında “Sanayi Geliştirme Fonu” kurulmuştu. Türkiye’nin makine sektörü gelişmişliğini dikkate alarak, Kazakistan ile bu konuda da işbirliği olabilir.

Örneğin, Kazakistan yılda 60 bine yakın binek ve ticari araçlar üretmekte ve 2022 yılına doğru 200 binden fazla adet üretmeyi planlıyoruz. Bununla ilgili Türkiye’deki otomobil yan sanayi sektörü ile ortak projelere hazırız. Bugün ülkede yaklaşık 153 bin adet traktör ve 42 bin adet biçerdöver kayıtlı. Traktörlerin yüzde 65’i ve biçerdöverlerin yüzde 46’sı 17 yıldan uzun bir süredir kullanılıyor. Dolayısıyla, Kazakistan’daki tarım makinelerinin yüzde 80’inden fazlası aşınmış ve güncellenmesi gerekiyor. Tokayev’in Ulusa Seslenişine göre, yabancı yatırımları çekmek için diğer bir öncelikli alan, tarımsal-sanayi sektörü. Burada et, meyve, sebze, şeker, tahıl, yağlı tohumlar, süt ürünleri ve balıkçılık endüstrisinin üretimi ve işlenmesi için 7 büyük ekosistemin oluşturulması planlanıyor. Yeni sulama tekniklerine de ihtiyaç duyuluyor. Ulusa seslenişte zikredilen bu alanların hepsinde Türkiye’nin tecrübesi var. Dolayısıyla Türk işadamları bu olanakları değerlendirebilir diye düşünüyoruz. Bu çerçevede aşağıdaki verileri göz önünde bulundurmakta yarar var.

Kazakistanlı üreticiler nüfusun beyaz et (tavuk eti) ihtiyacını sadece yüzde 55 oranında karşılıyor, toplam hacminin geri kalan yüzde 45’i dışarıdan ithal ediliyor. Bu da yılda yaklaşık 150 bin ton beyaz et ithaline tekabül ediyor. Balık ve balık ürünlerine gelince, Kazakistan’ın iç pazarı hâlihazırda 66 bin ton. Bu rakam orta vadede 120 tona kadar çıkartılabilir. Ayrıca Çin, Rusya ve Avrupa’ya 30 bin ton balık ihracatı yapılmakta ve bu rakam her yıl artıyor. Türkiye’nin tecrübesinden istifade edilerek ülkede tatlı su ve deniz suyu balıkçılığı çiftlikleri kurulabilir. Kırmızı et konusunda, ülkemiz elverişli doğal ortamından dolayı Çin’e 1 milyon ton sığır eti ve 350 bin ton kuzu eti ihracatı yapma imkânına sahip. Kazakistan’daki üretilen etin maliyeti Çin’e göre iki kat, Rusya’ya göre yüzde 20 daha ucuz. Kırmızı et ihracatımız her yıl yüzde 7 artıyor. Bu arada Çin pazarı özellikle Kazakistan’ın doğal gıda ürünlerine büyük ilgi duyuyor. Uzmanların görüşlerine göre, ülkedeki hayvancılık ve tarım potansiyeli doğru kullanılırsa, Kazakistan 10-15 yıl içinde et ihracatı konusunda dünyada önde gelen ülkelerin biri haline gelir. Örneğin, Kazakistan’da üretilen birçok tarım ve gıda ürünleri günümüzde Çin mağazalarının raflarında satılmakta ve müşterilerin beğeni ve güvenini kazandı. Bu anlamda, Yıldız grubunun (Ülker) Kazakistan’daki ürettiği ürünlerinin yüzde 40 Çin’e ihracat edilmesi bir örnek.

Dolayısıyla, burada Türk yatırımcılar için tarihi fırsatlar bulunuyor. Ayrıca, Türk yatırımcılar Kazakistan’ın hayvancılığına yatırım yaptıkları durumda, onlar sadece Rusya ve Çin pazarına açılmakla kalmaz, aynı zamanda Türkiye’nin de et ihtiyacını karşılamaya katkıda bulunabilir. Örneğin, 2017’den itibaren Kazakistan coğrafik olarak nispeten uzak Birleşik Arap Emirlikleri’ne de et ihracatı yapıyor. Kazakistan’da tüketilen şekerin yaklaşık yüzde 50’si ithal ediliyor. Rusya’ya 578 bin ton domates ve 123 bin ton salatalık ihracatı potansiyeli var. Kazakistan’dan 2018 yılında Rusya, Çin ve Özbekistan’a ihraç edilen toplam patates nişastası yaklaşık 74 bin tonu buldu ve artış eğilimi devam ediyor. Örneğin, son 5 yılda Çin’in patates nişastası ithalatının yıllık ortalama büyüme oranı yüzde 12,7.

Bu arada küresel pandemi ile bağlantılı olarak tarım alanında büyük değişiklikler bekleniyor. Salgın nedeniyle tüketicilerin bağışıklık sistemlerini kuvvetlendirmek amacıyla sağlıklı beslenmeye yönelmesi, 100 milyar dolarlık küresel organik gıda pazarını bu yıl yüzde 25 büyütecek. Örneğin, salgından sonra sağlıklı beslenme Çinli tüketicilerin önceliklerinden biri haline gelmesiyle ülkenin organik gıda pazarını 2022 yılında 31 milyar dolarlık bir büyüklüğe çıkarması bekleniyor. Bu da Çin’e komşu olan Kazakistan tarımına büyük fırsatlar sunuyor. Görüldüğü gibi, yatırım fırsatları bağlamında Kazakistan’ın özellikle ziraat potansiyeli oldukça yüksektir. 210 milyon hektar tarım arazisi ve otlaklar için tahsis edilen 180 milyon hektar bulunuyor. Sektörde önemli vasıflı işgücü söz konusu. İstihdam edilen nüfusun yüzde 20’si tarım ve gıda üretimi sektöründe. Mandıra, meyve ve sebzeler, yağlı tohumlar, et, tahıl işleme gibi alt sektörlerde büyük fırsatlar bulunuyor. Bu kapsamda Kazakistan yönetimi özellikle seracılık konusuna öncelik veriyor.

Türkiye’nin bu alandaki tecrübesini dikkate aldığımızda, Türk yatırımcıları bu bağlamda Kazakistan’a etkin olarak yatırım yapabilirler. Yatırım çekmek için bir diğer öncelikli alan ise ilaç ve tıp endüstrisi. Ulusa seslenişte Cumhurbaşkanı, temel ilaçların ve tıbbi cihazların üretiminin tam olarak sağlanmasının bir ulusal güvenlik sorunu olduğunu belirtti. Bu Türk ilaç şirketlerine Kazakistan’a yatırım yapmalarına destek verileceği anlamına geliyor. 2025 yılına kadar Kazakistan’da 20 hastanenin inşası planlanıyor. Bu Türk inşaat firmaları ve sağlık sektörü şirketleri için fırsat. Nitekim Türkiye’nin devlet hastaneleri bölgemizde model teşkil ediyor. Kazakistan ilaç sektöründe uluslararası şirketlerle 180 milyon $ yatırım müzakerelerini başladı. Bu vesileyle Türk yatırımcıları yatırım yapmaya davet ediyoruz. Sadece 2019’da yurtdisindan ilaç ithalatı 1 milyar 136 milyon $ olarak gerçekleşti. Burada bahsedilen diğer teşvikleri ilaveten Hükümet gelen yatırımcılar için 10 yıllık bir süreyle ilaç ürünlerin satın alınması için uzun vadeli sözleşmeler yapmakta. Ayrıca, BT, mühendislik ve diğer yüksek teknoloji hizmetleri gibi alanlarda yatırımcılar için yeni fırsatlar sunuluyor. Kazakistan yönetimi, bilişim sektöründeki yabancı yatırımcıların ulusal iş dünyası ve sanayi ile işbirliğini teşvik ediyor.

Bu, her sektörün dijital ekosistemini yönlendirebilecek dijital teknoloji platformları yaratacak. Kazakistan, “verileri” işlemeyen ve depolayan uluslararası merkezlerden biri olmayı hedeflemekte ve 2025 yılına kadar 1 milyar doların üzerinde yatırım hacmi ile küresel dijital devleri çekmeyi planlıyor. Bunlara ek olarak taşımacılık konusunda da Tokayev yeni projeleri açıkladı. “Nurlu Jol” projesinin birinci aşamasında Kazakistan doğu-batı ve güney-kuzey istikametlerindeki hatları birbirine bağlayan önemli bir merkez haline gelmişti. “Nurlu Jol”un ikinci aşamasında ise Kazakistan’ın ulaşım ve transit sektöründeki bu öncü rolünü pekiştirilmesi hedefleniyor. Tokayev’e göre, Kazakistan’ın rekabet gücü; çığır açan altyapı projeleri, yeni ülke ve şirketleri cezbetmesi, hizmet seviyesinin ve geçiş yollarının hızının artırılması üzerinden artmalı. Hükümetin hedefi, 2025 yılına kadar 24 bin kilometrelik yolu, yani tüm cumhuriyet yollarını yeniden inşa etmek ve hizmete sunmak. Bu bağlamda da Türk yatırımcılarına büyük fırsatlar sunuluyor. Diğer alanlardaki fırsatlara da değinecek olursak, Kazakistan’a yıllık kablo ithalatı yaklaşık 300 milyon dolar, mobilya ithalatı 250 ile 300 milyon dolar.

Bu arada küresel pandemi ile bağlantılı olarak tarım alanında büyük değişiklikler bekleniyor. Salgın nedeniyle tüketicilerin bağışıklık sistemlerini kuvvetlendirmek amacıyla sağlıklı beslenmeye yönelmesi, 100 milyar dolarlık küresel organik gıda pazarını bu yıl yüzde 25 büyütecek. Örneğin, salgından sonra sağlıklı beslenme Çinli tüketicilerin önceliklerinden biri haline gelmesiyle ülkenin organik gıda pazarını 2022 yılında 31 milyar dolarlık bir büyüklüğe çıkarması bekleniyor. Bu da Çin’e komşu olan Kazakistan tarımına büyük fırsatlar sunuyor. Görüldüğü gibi, yatırım fırsatları bağlamında Kazakistan’ın özellikle ziraat potansiyeli oldukça yüksektir.

210 milyon hektar tarım arazisi ve otlaklar için tahsis edilen 180 milyon hektar bulunuyor. Sektörde önemli vasıflı işgücü söz konusu. İstihdam edilen nüfusun yüzde 20’si tarım ve gıda üretimi sektöründe. Mandıra, meyve ve sebzeler, yağlı tohumlar, et, tahıl işleme gibi alt sektörlerde büyük fırsatlar bulunuyor. Bu kapsamda Kazakistan yönetimi özellikle seracılık konusuna öncelik veriyor. Türkiye’nin bu alandaki tecrübesini dikkate aldığımızda, Türk yatırımcıları bu bağlamda Kazakistan’a etkin olarak yatırım yapabilirler. Yatırım çekmek için bir diğer öncelikli alan ise ilaç ve tıp endüstrisi. Ulusa seslenişte Cumhurbaşkanı, temel ilaçların ve tıbbi cihazların üretiminin tam olarak sağlanmasının bir ulusal güvenlik sorunu olduğunu belirtti. Bu Türk ilaç şirketlerine Kazakistan’a yatırım yapmalarına destek verileceği anlamına geliyor. 2025 yılına kadar Kazakistan’da 20 hastanenin inşası planlanıyor. Bu Türk inşaat firmaları ve sağlık sektörü şirketleri için fırsat. Nitekim Türkiye’nin devlet hastaneleri bölgemizde model teşkil ediyor. Kazakistan ilaç sektöründe uluslararası şirketlerle 180 milyon $ yatırım müzakerelerini başladı. Bu vesileyle Türk yatırımcıları yatırım yapmaya davet ediyoruz. Sadece 2019’da yurtdisindan ilaç ithalatı 1 milyar 136 milyon $ olarak gerçekleşti. Burada bahsedilen diğer teşvikleri ilaveten Hükümet gelen yatıKazakistan da yaklaşık 10-11 milyon metrekare halı ithalat yapılıyor. Vitrifiyenin yüzde 100’ü ithal. Ambalaj sektörü ile ilgili yatırımcı arayışımız var. Örneğin, sadece karton kâğıt ambalajında ülkenin ithalatı 21 bin ton ve ihtiyaç her yıl yüzde 10,5 artıyor. Kazakistan’daki temizlik malzemeleri piyasası da (deterjanlar, toz, sabun) yüzde 80- 90 ithalata bağımlı.

Tüm iç pazarın değeri 800 milyon dolar olarak tahmin ediliyor. Ayakkabı üretimi sektörü de yatırım için elverişli. Kazakistan ayakkabı ihtiyacının yüzde 97’ni yani yaklaşık olarak 200 milyon dolar ithal ediyor. Hâlbuki ülkede ayakkabı fabrikası kurulursa, hem iç piyasaya satılır hem komşu ülkelere ihraç edilebilirdi. Buna benzer durum tekstilde de sözkonusu. Kazakistan’da ithal giyim pazarı kendi üretimini neredeyse üç kat aşıyor. Toplam 300 milyon dolar giyim ithal ediyoruz. Dolayısıyla burada da büyük açık var. Bu sektörlerde de Türk iş insanlarının tecrübeli olduğu biliniyor. Maden sektörü son zamanlarda en çok yatırım çeken alanlardan birisi. Geçen yıl toplam yatırımın yüzde 60 maden sektörüne yapıldı. Dünya Bankası’nın verilerinde Kazakistan’da 5 binden fazla mineral depozitler ile 46 trilyon dolar tutarında değer bulunuyor. Bu arada önemli bir husus şudur ki, maden konusunda ülkede Avustralya kanunu işlev görüyor. Kazakistan’da yenilenebilir enerjide 2050 hedefi, yüzde 50’ye ulaştı. Bu anlamda yüzde 30 döviz, yüzde 70 enflasyon endeksli ve 15 yıllık satın alma garantisi veriyoruz. Son olarak, inşaat sektöründe kamu-özel ortaklık mekanizmasına göre, devletin yatırımcıların masraflarını karşılamaya hazır olduğu Kazakistan’ın tüm bölgelerindeki okullar ve öğrenci yurtları inşa edilmesi gerekiyor. Örneğin şuanda mevcut öğrenci yurdu ihtiyacı 100 bin yatak, okul ihtiyacı ise en az 200 bin öğrenci ve bu sayı her yıl artıyor. 500 öğrencilik ve toplam 5 bin metrekare bir yurt projesinin inşaat maliyeti, metrekaresi 400-500 dolar arasında değişiyor. Devlet de size her bir yurt öğrencisi için 800 dolar 8 yıllığına garanti ödeme veriyor. Okullarda 16 yıllığına öğrenci başı garanti veriyor.

İlk 8 yıl bin 600 dolar, kalan 8 yıl 800 dolar. Ayrıca okul ve yurtlar için bazı durumlarda bedava arazi tahsis ediliyor. Yüzde 6 faiz oranı ile kredi veriliyor. Ayrıca faaliyet eğitim alanına girdiği için vergiden muafiyet var. Bununla birlikte bu tesislerde ek gelir olarak ticari faaliyetler yapabilir. Örneğin, yurtlarda restoran gibi hizmetler. Okullarda ilave eğitim dersleri gibi. Türk yatırımcıların etkin olarak katılabileceği bunun gibi pek çok örnek var.

KAZAKİSTAN’IN TÜRK YATIRIMCILARA SUNDUĞU AVANTAJLAR

Kazakistan’ın kardeş Türk yatırımcılarımıza sunabileceği en önemli şey, yatırımların güvenliği ve sınırsız büyüme fırsatları. Dünya Bankası’nın yüzde 3,5’lik büyüme öngörmesine rağmen 2019 yılında Kazakistan’da GSYİH büyümesi yüzde 4,5 olarak gerçekleşti. Kazakistan’ın ulusal rezervleri 90 milyar doları aştı. Dış ticaret hacmi, 97 milyar dolar. İnşaat sektörü yüzde 12,9, ticaret yüzde 7,6, iletişim yüzde 5,2, ulaşım yüzde 5,1, imalat yüzde 4,4 ve madencilik yüzde 3,7 olarak büyüdü. Son dönemlerde tıp ve sağlık alanlarına da çok yatırım geliyor. Bu yılın beş ayında Kazakistan Cumhuriyeti sağlık ve sosyal hizmet yatırımları yüzde 89,7 artarak rekor 47,7 milyar tenge seviyesine ulaştı. Kazakistan bugün yatırımcılar için benzeri görülmemiş hükümet destekli fırsatlar sunuyor. Her şeyden önce biz yatırımcılara altyapısı hazır proje büyüklüğüne göre bedava arsa sunuyoruz. Kurumsal gelir, arazi ve emlak vergilerden 10 yıllığına muafiyet sağlıyoruz. Ekipman, yedek parça ve hammadde ithalatına ilişkin gümrük vergilerinden de muafiyet veriyoruz. Buna ek olarak, devlet, faiz oranlarını sübvanse eder ve uzun vadede yumuşak krediler sağlar ve aynı zamanda projeleri birlikte finanse edebilir ve çeşitli kalkınma kurumları aracılığıyla ortak olarak hareket edebilir. Başka bir deyişle, sadece özel ortaklar sunmuyoruz, aynı zamanda devletin kendisi yatırımcı ile ortak olarak da hareket edebiliyor. Ayrıca, Kazakistan ucuz üretim faktörlerine sahip. Örneğin, bir çalışanın ortalama maaşı 300-350 dolar (tüm vergiler ve kesintiler dâhil), elektrik maliyeti 3 sent, gaz 3-4 sent, benzin 35 sent civarında. Kazakistan’ın ihracat potansiyelinden de bahsetmemiz gerekiyor. Yukarıda da gördüğümüz üzere, ülkenin dış ticaret rakamları, ihracat potansiyelinin çok büyük olduğunu gösteriyor.

Kazakistan üzerinden Türk yatırımcılar, 185 milyon nüfusa sahip Avrasya Ekonomi Birliği ülkelerinin pazarına, 50 milyon kişiden oluşan Orta Asya’ya, 1 milyar kişilik Çin pazarına ve 100 milyondan fazla nüfusa sahip Hazar ülkelerine erişebilirler. Ayrıca, Avrasya Ekonomi Birliği ülkeleri ile ortak gümrük rejimimiz ve Orta Asya ülkeleri ile de düşük oranlı gümrük anlaşmamız bulunuyor. Kazakistan yönetimi, ihracatımızı desteklemek için gerekli araçlara sahip. Bu, öncelikle ihracatçıların maliyetlerinin geri ödenmesini kapsamaktadır. Küçük işletmelerin ihracat maliyetlerinin yüzde 60’ı, diğer işletmelerin de yüzde 40’a kadarı devlet tarafından karşılanıyor. Genel olarak ürünlerin nakliyesi için masrafların geri ödenmesi, yurtdışında malların reklamı, yabancı sergilere, fuarlara ve festivallere katılım, yurtdışında dağıtım için bir katalog yayınlanması, yurtdışında depo tutulması, ticari markaların yurtdışında tescili ve sertifikasyon gibi ihracat desteği veriliyor. Kazakistan ayrıca işletmenin yetkinliğini artırma, teknolojik süreçleri iyileştirme, üretim organizasyonunun verimliliğini artırma maliyetlerini geri ödüyor. Kurum örneğinde anlatacak olursak, ‘Damu Fonu’ faiz oranlarını destekliyor, Ticaret Bakanlığı ihracatçılara uluslararası sergilere seyahat sağlıyor, Kazakistan Sanayi Geliştirme Merkezi ihracat maliyetlerini karşılıyor, KazakhExport ihracat kredi sigortasını sağlıyor ve Kazakistan Kalkınma Bankası büyük ihracatçılara kredi veriyor, Atameken ihracatçı firma personeli ve uzmanlara eğitim veriyor, QazTrade ise şirketlerin dış pazarlara girmesine yardımcı oluyor.

GELECEK İŞBİRLİĞİ PLANLARIMIZ

COVID-19 kesinlikle Türk yatırımcılarla işbirliği olumsuz etkilediği aşikârdır. Sınırların kapatılması ve ülkeler arasındaki hava trafiğinin askıya alınması karşılıklı birçok ziyareti ertelemek zorunda kaldık. Ancak, bu koşullara rağmen, çalışmalarımızı hızlı bir şekilde yeniden biçimlendirebildik ve çevrimiçi moda geçtik. Müzakerelerimizi askıya almadık ve Türk yatırımcılarımızla işbirliğini durdurmadık. Örneğin, Mayıs ve Haziran 2020’de, video konferans yoluyla Türk yatırımcılarla çevrimiçi olarak yaklaşık 100 görüşme yaptık. Bazı önemli sorunları çözmeyi ve gerekli önlemleri almayı başardık. Kısa ve orta vadeli görevlere gelince, yılın en önemli olayının zaten gerçekleşmiş bulunuyor. TAV Havalimanları Holding Almatı Uluslararası Havalimanı’nı satın aldı. TAV önümüzdeki iki yıl içinde yeni bir uluslararası terminal kurmak için yaklaşık 200 milyon dolar yatırım yapmayı planlıyor. Genel olarak, 2020’nin sonuna kadar, sıhhi ürünler, lamine kontrplak, gazelektrikli fırınlar ve şekerleme üretimi ile ilgili imalat sanayiinde en az beş endüstriyel projeyi gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Ayrıca, ilk proje 11 Eylül 2020’de hayata geçti. Kamu - özel sektör ortaklık mekanizmasına göre inşa edilen YDA Holding’in Türkistan’daki uluslararası havalimanı tamamlandı. Özet olarak, COVID-19’un salgının yayılmasından kaynaklanan önemli engellere rağmen 2020’de beş projenin devreye alınması planlanıyor. Bu da işbirliğimizde tamamen yeni bir dönümüdür. Daha önce sadece 2016 yılında, yıl boyunca 5 proje gerçekleştirildi. Orta vadede, imalat sanayinde ve kamuözel sektör ortaklık mekanizması yoluyla en az 20 projeyi hayata geçirmeyi planlıyoruz. Bunun sonucunda Türkiye, Kazakistan ekonomisinin doğal kaynaklar dışı sektörlerinde önde gelen yatırımcı""lardan biri olmaya devam edecek. Türk yatırımını çekmek için Dışişleri Bakanlığı ve Kazakistan’ın Ankara Büyükelçiliği tarafından yürütülen yoğun çalışmalar, Kazakistan Cumhurbaşkanı Kassym - Jomart TOKAYEV’in doğrudan yabancı yatırımları çekme yönündeki talimatıyla uyumlu. Kazakistan kardeş Türk yatırımcıları bekliyor. Şahsen güçlü bir Türkiye ve Kazakistan’ın özel sektörün ülke dışındaki küresel vizyonu ile gerçekleşebileceğine inanıyorum. Türk girişimcilerini Avrasya’nın merkezi Kazakistan’daki yatırım fırsatlarını değerlendirmeye davet ediyorum.

HABERİ PDF FORMATINDA İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN...