Frenoloji: Zeka ve Karakterimiz Kafatası Şeklimizde Gizli Olduğu Fikri
‘Koca kafalı, kalın kafalı, kafadan çatlak, onda kafa olsa, kafalı çocuk, kafanı kullan’. Aslında günlük hayatta insanlar birbirini ‘kafa’ üzerinden ne kadar çok yeriyor veya övüyor farkında mıyız? Bu sıfatları kullanırken kafatası şekli ve zeka/karakter ilişkisini ele alan frenolojiyi bir hikaye ile açıklamaya başlayalım. 

Mizah yazarı Mark Twain (Ölüm 1910) kim olduğunu söylemeden frenolog Lorenzo Fowler'in Londra şubesine başvurdu. Fowler, Mark Twain'i tanımadan onu muayene etti. Kafatasındaki yumruları ve çukurları analiz ettikten sonra bir çukurdan dolayı Twain'e mizah duygusunun eksik olduğunu söyledi! Mark Twain hiçbir şey demeden oradan ayrıldı. 3 ay sonra kendisini tanıtarak Fowler'a tekrar muayene oldu. Bu sefer Fowler, Twain'e inanılmaz bir mizah tümseğinden bahsetti ve mizah yeteneğini bu tümseğe bağladı.

Elbette Fowler, frenolojinin ekmeğini yiyenlerdendi. Peki ama bu frenoloji neydi?
18. yüzyılda hakkında yetersiz bilgiye sahip olunan beyin, bilimsel olmayan spekülasyonlara oldukça açık bir organdi. Frenoloji bu spekülasyonlardan biriydi. Frenoloji, Yunanca 'phrenos' yani zihin ve 'logos' yani bilgi kelimelerinden oluşmakta. Alman Franz Joseph Gall (1758-1828) tarafından oluşturulmuş bir teoriydi. Gall, Viyana'da tıp okumuştu ve nöroanatomist ve fizyolog olarak tanınmıştı. Zihinsel işlevleri kafatasının şekliyle ilişkilendirmeye çalışıyordu. Diğer bir ifadeyle; her zihinsel işlevi beynin belirli bir bölgesi gerçekleştiriyordu. Gall'e göre beyin bir organlar demetiydi. Yani bağımsız parçalardan oluşmaktaydı. Gall, insanların kafataslarını inceleyerek hangi bölgede çıkıntı varsa o bölgeye ait işlevin daha iyi gerçekleştiğini ve hangi bölgede çukur varsa o bölgeye ait işlevlerin daha zayıf bir şekilde gerçekleştiğini ileri sürmüştü. Daha sonra teoriyi oluşturma sürecinde bir anısının kendisine yardımcı olduğundan bahsetmişti. 9 yaşında iken çok iyi kelime ezberleyen bir arkadaşının pörtlek gözlü olduğunu gözlemlemişti. Başka bireylerde de bu durumu gözlemlemiş ve pörtlek göz ile mükemmel kelime hafızası arasında ilişki olduğunu düşünmüştür. Sonunda frontal lobun fazla gelişmesinin gözleri pörtlek hale getirdiğine kanaat getirmiştir. Kariyeri boyunca kafa yaralanması geçiren klinik olguları incelemiş ve frenolojiyi geliştirmiştir. Böylece beyin korteksine yerleşmiş 27 farklı akli yeti keşfettiğini ileri sürmüştür.

Bunlardan 19 tanesi hayvanlarla ortak, 8 tanesi ise insanlara özgüdür. Hayvanlarla ortak olanlar arasında cinsel içgüdü, arkadaşlık, öldürme içgüdüsü, kurnazlık gibi özellikler bulunuyordu. İnsanlara özgü özelliklerin bazıları ise bilgelik, zekâ, şiirsel yetenek, mizah, vicdan ve dini içgüdüdür.

1825 yılında Edward Hull tarafından yapılan çizim. Gall burada genç bir kızın kafatasını inceliyor. Sırada bekleyen 3 adam var. Hepsinin kafatasında bariz bir şekilde yumrular gözükmekte. Gall'ün teorisine bir atıf. Gall'e göre, görme ve duyma gibi yetilerle beraber psikolojik ve ahlaki durumlarımız için de bu durum geçerliydi. Ona göre bebeklik döneminde beyin gelişirken kafatasının şeklini alırdı. Kişinin karakteri ve zihinsel yetileri kafanın şeklinden anlaşılabilirdi. Yani hırs, açgözlülük, tedbirli olma, kindarlık gibi kişilik özelliklerimiz de beynin belirli bir bölgesinin işlevinin sonucuydu. Örneğin yıkıcı olma sol kulağın üstündeki bir bölümle, bencil olma sağ kulağın hemen üstündeki bir şişliğin derecesine bağlıydı.


The Phrenologist

Beyindeki kişilik özelliklerinin yeri gösteriliyor. Benlik saygısı, sır tutma, sertlik gibi pek çok özelliğin yeri gösterilmekte. Günümüzde beynin belirli bölgelerinin belirli işlevleri yerine getirdiği biliniyor ancak Gall sonuç itibariyle haklı olsa bile kullandığı yöntem itibariyle yanlıştı. Şimdilerde bir spekülasyon olarak kabul edilmekte ancak zamanında oldukça ciddi ve etkili bir girişim olarak nitelendirildi.  

kafatasbilim

Avrupa ve Amerika'da pek çok bilim insanı frenoloji kavramını kabul etti. Özellikle İngiltere ve İskoçya'da pek çok takipçi buldu. Tanınmış akıl hastanelerinin doktorları bu teoriyi kabul ettiler. Ancak bu ciddiye alınış 40 yıl sürdü. William Carpenter, François Magendie ve Pierre Flourens gibi fizyologların çalışmalarıyla beynin çalışma sistemi biraz daha aydınlandı ve frenolojinin temellerini sarstı. Daha sonra panayır ve halk eğlencelerinde popüler bir inanç olarak kaldı. Herkesin teoriye mesafeli durup durmama konusunda çekingen davrandığı zamanlarda Avrupa ve Amerika'da frenoloji klinikleri açıldı. İnsanlar kendi kişiliklerini öğrenebilmek adına buralara başvurdular. Üstelik kişilere zayıf oldukları yönleri geliştirmeleri için tavsiyelerde bulunuyorlar ve daha mutlu ve dengeli bir hayat sürmelerine yardımcı olacaklarını iddia ediyorlardı. Örneğin yıkıcılığı olan bir kişiye; hiçbir şeyi öldürme, yıkıcılığını iyilikle bertaraf et, sitem etmen gerektiğinde kaba olmak yerine uysallığı tercih et, hayvanlara iyi davran gibi tavsiyelerde bulunuyorlardı. Mark Twain'i muayene eden Fowler ise frenolojiyi bir pazar haline getiren kişilerin başında geliyordu. Klinikler açmış, dergiler, kitaplar bastırmış ve kafa heykelleri/frenoloji büstleri yapmışlardı.
Fowler'in büstünün bir örneği. Gall'ün teoriyi kurmasındaki niyet kesinlikle bilimseldi ancak daha sonra Fowler gibiler tarafından istismar edildi. Gall'ün teorisini desteklemek amacıyla yaptığı deneyler beyin fizyolojisini anlama konusunda bilim çevrelerindeki heyecanı arttırdı. Ayrıca beyin lokalizasyonu (belirli zihinsel işlevlerin beyinde belirli bölgelerle ilişkili olması) fikri ondan kaldı ve daha sonra 19. yüzyılda yapılan büyük nörolojik keşiflere katkısı oldu. Bilim tarihi üzerine dersler veren Roger Smith, insanların beyne olan ilgisinin artmasında Gall'ün teorisinin oldukça etkisi olduğunu ve insanların zihinsel kapasitelerini tespit etmeye yönelik güçlü bir hareket başlattığını dile getirmektedir.