İstihdamda Türkiye genelinin yüzde 6’sını ve imalat sanayinin yüzde 25’ini oluşturan tekstil ve hazır giyim sanayii aynı zamanda yüzde 40 kadın istihdamı oranıyla da ülkemizin en demokratik sektörlerinden birisi.

Tekstil (diğer bir ifadeyle dokumacılık), çeşitli lif türlerinin önce iplik haline getirilmesi, ardından da belirli desenlerde ve renklerde birleştirilmesi sayesinde kumaş ve daha sonra da nihai ürün elde edilmesi aşamalarından oluşan dünyadaki en eski üretim faaliyetidir. Tekstil, hazır giyim, deri ve deri ürünleri sektörü moda kavramıyla tüketiciye ulaşan ürünlerden oluşarak birbiriyle yakın ilişkiler içindedir. Özellikle tekstil sektörü hazır giyim sektörünün tedarik zincirinde yer alarak bu sektörün bir parçası halini almıştır. Her iki sektör çoğu zaman tekstil sektörü olarak tek bir isim altında değerlendirilmektedir.

Bir sanayi kolu olarak tekstilin ortaya çıkması sanayi devrimi ile İngiltere’de başlamıştır. 1733'de dokuma sektöründeki küçük bir zanaatkar olan John Kay, 'Uçan Mekik' adlı bir alet icat etti ve 7 kol gücünün yapabildiğini hızlıca yapabilir hale geldi.  1750'lerden itibaren iplik talebi hem Britanya hem dünya tarihinin en yüksek noktasına çıktı.

Tekstil sektörü sanayi devriminden sonra gelişmiş ülkelerin ekonomik kalkınmalarında öncü bir rol oynamıştır. Daha sonra Türkiye ve Çin gibi gelişmekte olan ülke ekonomisi açısından öncü bir sektör olmuştur. Günümüzde dünyanın en büyük tekstil konfeksiyon ihracatçısı olan Çin aynı zamanda en fazla iplik ihracatı gerçekleştiren ülke konumunda iken Türkiye de öncü rol oynamaktadır.

ÖNEMLİ SEVİYEDE İHRACAT YAPIYOR

Türkiye’de pamuk tarımına dayalı olarak gelişmeye başlayan tekstil sektörü, 1980’li yıllarda benimsenen liberal ekonomi politikalarının da yardımı ile önemli seviyede ihracat yapan bir sektör haline gelmiştir. Ayrıca, sektörün uzun yıllara dayanan tecrübe ve bilgi birikimi, son teknoloji ile donanımlı modern makina ve ekipmanlar ile yaratıcı tasarım kapasitesi,  üretim ve ihracat performansını yükselten faktörler olmuşlardır. Yıllar içerisinde artan kapasite ve yakalanan ihracat başarısı, Türkiye’yi dünyanın önde gelen tekstil tedarikçilerinden biri haline getirmiştir. Türkiye hazır giyim sektörü günümüzde dünyanın 7'inci, Avrupa’nın ise 3'üncü en büyük üreticisi konumundadır. Ev tekstilinde broderi ve gipür üretimi için kurulan makine parkı, dünyanın en büyük makine parkıdır. Üstelik Türkiye'nin 2018’de 168 milyar USD’lık ihracatında ortalama ihraç fiyatı 1.4 USD seviyesinde iken bu rakam konfeksiyon sektöründe 18 USD’lara ulaştı. Yani konfeksiyon sektörü "tasarım satar" hale geldi.

2018 yılı itibariyle 27 milyar USD olarak gerçekleşen hazır giyim+tekstil ihracatımız, 2018’de Türkiye’nin 168 milyar USD olan toplam ihracatı içinde yüzde 16.3’lük bir paya sahiptir. Bu oran 2010’da yüzde 18.9’a kadar çıkmıştı.

2018 yılı itibariyle 27 milyar USD olarak gerçekleşen hazır giyim+tekstil ihracatımız, 2018’de Türkiye’nin 168 milyar USD olan toplam ihracatı içinde yüzde 16.3’lük bir paya sahiptir. Bu oran 2010’da yüzde 18.9’a kadar çıkmıştı.

TEKSTİL ve KONFEKSİYON SON 10 YIL İHRACATININ TOPLAMDA PAYI

1000 $

Konfeksiyon

Tekstil

İkisi Toplam

Toplam İhracat

Konfeksiyon

Tekstil

Toplam

2018

  12 660 708

  14 733 655

  27 394 363

  168 023 391

7.5%

8.8%

16.3%

2017

  12 273 832

  14 200 277

  26 474 109

  156 992 940

7.8%

9.0%

16.9%

2016

  12 416 456

  13 543 584

  25 960 040

  142 529 584

8.7%

9.5%

18.2%

2015

  12 525 940

  13 591 481

  26 117 421

  143 838 871

8.7%

9.4%

18.2%

2014

  13 773 510

  15 413 632

  29 187 142

  157 610 158

8.7%

9.8%

18.5%

2013

   12 703 715

   14 740 647

  27 444 362

   151 802 637

8.4%

9.7%

18.1%

2012

   11 955 404

   13 259 405

  25 214 809

   152 461 737

7.8%

8.7%

16.5%

2011

  11 633 424

  12 920 412

  24 553 836

  134 906 869

8.6%

9.6%

18.2%

2010

  10 617 877

  10 932 274

  21 550 152

  113 883 219

9.3%

9.6%

18.9%

2009

  9 603 289

  9 559 339

  19 162 627

  102 142 613

9.4%

9.4%

18.8%

2008

   11 503 751

   11 323 038

  22 826 789

   132 027 196

8.7%

8.6%

17.3%

Cari açık açısından baktığımızda hemen tüm girdilerin ülkemizde üretilmiş olması nedeniyle tamamı ülke ekonomisine katma değer olan bir sektörden bahsediyoruz. Diğer yandan iç pazar tüketimini çok küçük bir yüzde dışında neredeyse tamamen karşılayarak ithalatın da önüne geçen sektör, Türkiye ekonomisi açısından vazgeçilmez bir değerdir.

Türkiye’nin ithalatında tekstil sektörünün payı yüzde 2.9 ile son yılların en düşük payına inmiştir.

TEKSTİL ve KONFEKSİYON SON 10 YIL İTHALATININ TOPLAMDA PAYI

1000 $

Konfeksiyon

Tekstil

Toplam

Toplam İthalat

Konfeksiyon

Tekstil

Toplam

2018

  1 589 847

  4 841 396

  6 431 243

  223 039 038

0.7%

2.2%

2.9%

2017

  1 976 703

  5 394 035

  7 370 738

  233 799 651

0.8%

2.3%

3.2%

2016

  2 395 779

  4 810 086

  7 205 865

  198 618 235

1.2%

2.4%

3.6%

2015

  2 574 829

  5 118 280

  7 693 109

  207 234 359

1.2%

2.5%

3.7%

2014

  2 754 693

  5 999 660

  8 754 353

  242 177 117

1.1%

2.5%

3.6%

2013

  2 702 065

  5 877 205

  8 579 270

  251 661 250

1.1%

2.3%

3.4%

2012

   2 281 720

   5 454 259

  7 735 979

   236 545 141

1.0%

2.3%

3.3%

2011

  2 748 161

  6 880 909

  9 629 069

  240 841 676

1.1%

2.9%

4.0%

2010

  2 337 562

  6 058 596

  8 396 158

  185 544 332

1.3%

3.3%

4.5%

2009

  1 764 452

  4 345 440

  6 109 892

  140 928 421

1.3%

3.1%

4.3%

2008

  1 902 149

  5 093 383

  6 995 533

  201 963 574

0.9%

2.5%

3.5%


Türkiye’nin uluslararası ticarette (GTIP kodlarına göre) tekstil altında listelenen başlıklarını incelediğimizde ilginç bir durumla karşılaşıyoruz. Türkiye tekstil ve hazır giyim sektörü bir bütün olarak bugün en fazla dış ticaret fazlası veren birinci sektördür. Üstelik bu fazla tutarı son 6 yılda 14-15 milyar USD seviyesinde sabitlenmişti. 2018’de ise ekonomide yavaşlama meydana gelince dış alımlar azalınca tekstilin net fazlası 17.5 milyar USD’a yükseldi. Bu rakam, tekstilin yıllık bazda en büyük fazlası olarak kayıtlara geçti. Bu fazla sayesinde Türkiye, diğer ticaretlerden meydana gelen açığını kapatmaktadır.

2002 yılında diğer ticaretteki açığın yüzde 34’ünü kapatan sektör 2011’de açığın yüzde 10’unu kapatabilmiştir. 2017 yılında bu oran yüzde 16 iken 2018’de yüzde 24’e yükselmiştir. Yani Türkiye’nin dış ticaret açığının dörtte birini geniş anlamda ülkenin tekstil sektörü kapatmaktadır.

Tekstil ve hazır giyim sanayiinin ülke ekonomisine önemli katkılarından biri de istihdam alanında görülüyor. Eylül 2018 SGK verilerine göre, istihdamda Türkiye genelinin yüzde 6’sını ve imalat sanayinin yüzde 25’ini oluşturan tekstil ve hazır giyim sanayii aynı zamanda yüzde 40 kadın istihdamı oranıyla da ülkemizin en demokratik sektörlerinden biridir.

Tekstil sektörünün bir avantajı ve aynı zamanda dezavantajı olabilecek bir unsur da dünyaca ünlü markaların üretim merkezi haline gelen Türkiye’nin kurun değer kaybıyla beraber ucuz işçi pazarına da dönüşmesidir. Asgari ücretin 2019’da yüzde 26 artırılması şirketleri bu konuda biraz daha zorlamıştır. Bu durum kayıt dışılığı artırmaktadır. Ayrıca Türkiye’de 2011’de sıfır olan Suriyeli mülteci sayısının 2016’da 3 milyona yaklaşması Suriyelilerin ucuz işgücü olarak istihdamını artırmıştır. Türkiye’de 2018 krizi neticesinde işsizlikte artış trendi gözlenmiş ve Kasım 2018 itibariyle Türkiye’de işsizlik oranı yüzde 12.3 ile son yılların en yüksek seviyesine çıkmıştır. Bunda tekstil sektörünün de katkısı vardır. 25 Şubat 2019 tarihinde "İstihdam Seferberliği 2019 Tanıtım Toplantısı'nda Hazine ve Maliye Bakanı Albayrak 2019 yılında 2.5 milyon istihdam sağlanacağını açıklamıştır. Burada tekstil sektörü de önem arz etmektedir.