Tedarik zincirinin amaçlarından birisi de satışa sunulan ürünlerin maliyetlerinin düşürülmesi ve böylece satış fiyatlarının indirilmesi ile birlikte pazar payının artırılması veya fiyatları düşürmeden kar marjlarının yükseltilmesidir. Tüm tedarik zinciri yöneticileri bunu hedeflemektedir. Ürün maliyetine etki eden birinci faktör üretim maliyetlerinin düşürülmesi diğeri de üretim dışında kalan ve adına lojistik maliyetler dediğimiz hizmet maliyetlerinin indirilmesidir.

Lojistik maliyetler iki temel operasyondan oluşmaktadır. Birincisi taşıma diğeri ise depolama hizmetleridir. Taşıma maliyetleri rota planlama ve optimizasyonlarla azaltırken depo maliyetleri ancak depoların doğru işletilmesi ve yüksek doluluk oranları ile çalışmasıyla sağlanabilir. İthalat sürecinde, bu maliyetlerin içine gümrükleme maliyetleri de girmektedir. Gümrük vergilerini değiştirme şansımız yoktur ancak antrepolara aldığımız daha sonra gümrükleyip milli depolara aktardığımız ürünleri, antrepo maliyetleri oldukça yüksektir.

Antrepolarımızda indirme bindirme ve depolama maliyetlerimiz milli depoların üzerindedir. Hacimlerin her zaman dolu olmaması, verilen yüksek teminatlar, gümrük memur maliyetleri bu fiyat artışına neden olmaktadır. Bir de bu ürünlerin gümrükleme işlemlerinin yapılmasının ardından depolama için milli depolara taşınması da bir maliyet unsuru olarak karşımıza çıkmaktadır.

Antrepo hizmetlerinin bir yandan verilmesi ancak maliyetlerinin azaltılması konusunda yapılacak çalışmalar sözkonusudur. İthalatçı şirketlerin veya lojistik şirketlerin belli teminatlar karşılığında milli depolarını antrepo olarak kullanması sözkonusu olmalıdır. Burada bir depo yönetimi yazılımı kullanılması ve raflarda gümrüklü ve milli ürünlerin farklı adreslerde yan yana muhafaza edilmesi düşünülmelidir. Gümrük idarelerine de bağlanacak olan yazılım modülleri ile hangi rafta hangi gümrüklenmemiş ürün olduğu online görülebilecektir. Denetimler uzaktan bile yapılabilecektir. Gümrük idareleri denetimlerinde hangi rafta gümrüklü malzeme bulunduğunu el terminallerinden izleyebilecektir.

Gümrükleme işlemi raf bazında yapılacak ve gümrüğü biten ürünler hiç raf değiştirmeden kaydı olarak milli depoya aktarılacaktır. Bu sayede ithalatın azaldığı dönemlerde veya mevsimsel ürünlerde antrepoların boşalması önlenecek, elleçleme giderleri düşecek, lojistik maliyetler azalacaktır. Raflar hem milli hem gümrüklü mallar için kullanılacak ve doluluk oranları yükselecektir. Depo maliyetleri de düşecektir.

İthalatımız sürekli olarak artmaktadır. Artan ithalatın engellenmesi için çeşitli gümrük vergiler artırılmakta, KDV’ler belirlenmekte, özel tüketim vergileri yükselmektedir. Bu sayede ithalat engellenmeye çalışılmaktadır. Bu uygulamalar da antrepo kullanımını artırmaktadır. Artan ithalat maliyetleri enflasyonu artırmakta ve olumsuz etki yaratmaktadır.

Yapılması gereken tüketimin artırılması ve tüketimden alınan vergilerle ekonomiye destek verilmesi olmalıdır. Tüketimin artması için ürün fiyatlarının düşürülmesi gerekmektedir. Pahalı ürünün az satılması yerine ucuz ürünün çok satılması tercih edilmelidir. Halkın refahının sağlanmasının gelir arttırılmasının yanı sıra ikinci faktöründe tüketimin artırılması olmalıdır.