2006 yılında AB tarafından hazırlanan rapor, 2001 yılında hazırlanan Taşımacılık Beyaz Kitabı’nın değerlendirilmesiydi. Bu kitapta bütün taşıma modlarının sürdürülebilir olması, optimize edilmesi, modların birbirleri ile entegrasyonu ele alınmıştır. Özellikle 300 km’den uzak mesafelerde trafik sıkışıklığının azaltılması da bu raporun içinde hedeflenmiştir. 300 km’nin ötesinde yapılacak taşımaların en az % 30’unun demiryolu ile yapılması öngörülmüştür. Bu kitapta 2050 yılına ait bir hedef daha belirlenmiş ve 300 km’yi aşan taşımalarda % 50’den fazlasının demiryolu ve ülke içi su taşıması ile yapılması istenmiştir.

Bu hedeflerin istenmesinin nedenleri içinde taşımaların daha az karbon emisyonu yapan modlarla taşınması, daha doğru taşıma modu seçim imkânlarının yaratılması,  taşıma modları arasında lojistik köyler kanalıyla networklar oluşturulması, sonunda da yeşil taşıma koridorları oluşturulması bulunmaktadır. 2012 yılında konuşulmaya başlanan yeşil taşıma koridorları sistemi 2014 yılından itibaren Rotterdam ve Ruhr arasında inşa edilmeye başlanmıştır ve yaygınlaşmaktadır. Yeşil taşıma koridorlarında hedef daha fazla demiryolu taşımasını kullanmaktır.

Demiryolu genellikle taşıma modları arasında en az karbon salınımına yol açan taşıma şeklidir. Demiryolu taşımasının elektrikli lokomotiflerle yapılması karbon salınımını büyük oranda azaltacaktır. Şehir dışından hareket eden katarların da gürültü konusunda meskûn mahalden hareket eden kara taşıma araçlarına göre büyük bir avantaj yarattığı da belirlenmiştir.

Demiryolları intermodal taşımanın vazgeçilmez unsurudur. Özellikle dünyada hızla büyüyen konteyner taşımasının yeşil taşıma koridorlarından taşınması konusunda yeni uygulamalara başlanmıştır.

· AB içinde demiryolu taşımasının uluslararası standartlara kavuşturulması ve ülkeler arasında hareket ve geçişin serbestleştirilmesi

· Demiryolu yük transferlerinin yapılacağı intermodal yük aktarma merkezlerinin yani lojistik köylerin inşa edilmesi

· Daha hızlı, daha verimli çalışacak aerodinamik demiryolu vagonlarının geliştirilmesi

  • Katar boylarının uzatılması ve taşıma yüklerinin büyütülmesi
  • Sinyalizasyon sistemlerinin geliştirilmesi ve yaygın kullanımının standardizasyonu

· Vagonlara konteyner yükleyecek ekipmanların ortak hale getirilmesi

AB bu çalışmaları yaparken Türkiye’de biraz geriden gelmekle beraber benzer çalışmaları yürütmektedir.

· Mevcut demiryolu hatlarımıza ilave hatların inşa edilmesi planlanmaktadır.

· Katar hızlarımızın arttırılması için rayların yenilenmesi, radiusların genişletilmesi, eğimlerin azaltılması.

· Elektrifikasyonlu hatlarımızın boylarının arttırılması

· Sinyalizasyonsuz hatların elden geçirilmesi

· TCDD tarafından inşa edilmesi başlanan planlanana İntermodal Yük Terminallerinin tamamlanması

· Vagonların yüksekliklerinin arttırılması, taşıma kapasitelerinin büyütülmesi

· Demiryolu terminallerinin işletmesinin konteyner taşıması yapan özel sektöre işletme izni ile devir edilmesi

· Vagon kullanımının serbest bırakılması gibi lokomotif kullanımının da serbest bırakılması.

Bu projeler TCDD tarafından yürütülmektedir. Hedeflenen sonuçlara yaklaştıkça bu günler için % 8-10 olan ton-km olarak demiryolu taşımacılığımızın payı daha da artacak ve çevreye duyarlı intermodal taşımacılık yaygınlaşacaktır.