İptal edilen düzenleme, teknik bilirkişilerin somut olaylarda asli veya tali kusur değerlendirmesi yapmalarını engelliyor, bu durum ise mahkemelere sunulan uzman görüşlerinin kapsamını daraltıyordu. Yüksek mahkeme, bu kısıtlamanın bilirkişilik kurumunun temel görev alanını sınırlandırdığına ve kanunlarla verilen yetkiyle çeliştiğine hükmetti.
Danıştay kararında, bilirkişilerin hukuki değil teknik değerlendirme yaptığı vurgulandı. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ve 6754 sayılı Bilirkişilik Kanunu’na atıfta bulunulan kararda, teknik bilginin somut olaya uygulanarak yapılan kusur oranı değerlendirmesinin bilirkişinin görev tanımı içinde yer aldığı belirtildi. Bu nedenle ilgili sınırlamanın kanunlara aykırı olduğu ifade edilerek iptali gerektiği bildirildi.
Kararın yürürlüğe girmesiyle birlikte bilirkişiler, görüşlerini artık sansürlemeden ve teknik bulgulara dayalı şekilde sunabilecek. Özellikle trafik kazaları, iş kazaları ve sigorta uyuşmazlıkları gibi teknik boyutu yüksek davalarda, bu gelişmenin yargı süreçlerine daha objektif, teknik açıdan güçlü ve adil kararlar olarak yansıması bekleniyor.