Hacıalioğlu, yaptığı yazılı açıklamada, İstanbul dışından genel kurula katılacak delegelerin ulaşım, konaklama ve transfer giderleri konusunda TÜRSAB yönetimi tarafından herhangi bir bilgilendirme yapılmadığını vurguladı.
“Geçmiş genel kurullarda alınan kararlar doğrultusunda, İstanbul dışından gelen delegelerin ulaşım ve konaklama giderlerinin TÜRSAB tarafından karşılanması, tüzük hükmü gibi bağlayıcı bir uygulamadır. Ancak bu kez çağrıda bu konuda hiçbir açıklama yer almamıştır,” ifadelerini kullandı.
“Katılımı azaltmaya yönelik bir izlenim oluştu”
Açıklamasında, seçim tarihine bir ay kalmasına rağmen delegelerin seyahat planlamalarına ilişkin net bir bilgilendirme yapılmamasının, katılımı engelleyici bir tutum olarak değerlendirildiğini belirten Hacıalioğlu, mevcut yönetimin bu konuda “iyi niyetli davranmadığı yönünde güçlü bir kanaat” oluştuğunu ifade etti.
Bilgi karmaşası ve eşitsizlik iddiası
Hacıalioğlu, TÜRSAB Marmaris Bölge Temsil Kurulu tarafından yapılan bir duyuruda “tüm üyelerin ulaşım, konaklama ve transfer masraflarının TÜRSAB tarafından karşılanacağı” yönünde açıklama yapıldığını, ancak hemen ardından TÜRSAB’ın avukatının “ön talepler toplanacak ve mevcut bütçeye göre dağıtım yapılacak” şeklinde farklı bir ifade kullandığını hatırlattı.
Ayrıca mevcut TÜRSAB Başkanının kendi inisiyatifiyle uçak ve otel rezervasyonları yaptırdığı, belirli kişilerden ön talepler topladığı yönündeki iddialara da değinen Hacıalioğlu, bu durumun üyeler arasında “bilgi kirliliği, belirsizlik ve eşitsizlik algısı” yarattığını söyledi.
“Gerekirse hukuki yollara başvuracağız”
Hacıalioğlu, TÜRSAB üyelerinin iradesinin sandığa eşit, adil ve şeffaf şekilde yansıyabilmesi için mücadele ettiklerini belirterek, mevcut durumun düzeltilmemesi halinde Genel Kurul çağrısının iptali için yasal süreç başlatacaklarını duyurdu.
“Bu süreci, bütün üyeler adına bir sorumluluk ve mesleki görev olarak görüyoruz. TÜRSAB üyelerinin haklarını sonuna kadar savunacağız,” dedi.
“Adil bir seçim süreci talep ediyoruz”
Hacıalioğlu, TÜRSAB üyelerine ve kamuoyuna yaptığı çağrıda, genel kurul sürecinin adil, eşit ve şeffaf şekilde yürütülmesi gerektiğini vurgulayarak, birlik içi demokrasinin korunmasının tüm üyelerin ortak sorumluluğu olduğunu dile getirdi.