İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, seçim kampanyasının direktörü Necati Özkan ve TELE 1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ hakkında “casusluk” suçlamasıyla yeni bir soruşturma başlattı.
Operasyon sabah erken saatlerde başladı; Yanardağ gözaltına alındı, TELE 1’de arama yapıldı, İmamoğlu ve Özkan’ın cezaevinden ifadeleri alınmak üzere savcıya çıkarılması için müzekkere yazıldı.
Savcılığın İddiaları: Casusluk ve Yabancı Bağlantılar
Soruşturmanın odağında, 4 Temmuz’da casusluk suçlamasıyla tutuklanan şüpheli Hüseyin Gün bulunuyor. Savcılık iddialarına göre:
-
Gün’ün dijital materyallerinde, sivil şahısların temin edemeyeceği askeri mühimmat ve silahlara ilişkin fotoğraflar, İsrail vatandaşlarına ait pasaportlar ile yabancı ülkelerdeki siyasi/askeri faaliyetlere dair belgeler tespit edildi.
-
Gün’ün kriptolu haberleşme yazılımları üzerinden yürüttüğü görüşmelerde, Türkiye’ye ilişkin istihbari bilgilerin yabancı ülkelere aktarılması yönünde taleplerde bulunduğu öne sürülüyor.
-
Savcılığın iddiasına göre Gün ile Özkan arasında “dijital istihbarat toplama”, “kampanya süreci strateji çalışmaları” gibi yönergeler paylaşıldı; Özkan’ın, İmamoğlu’nun liderliğindeki bir suç örgütü yapısı içinde yönetici pozisyonunda hareket ettiği ileri sürülüyor.
-
Yanardağ’ın ise Gün ile yoğun yazışma trafiği kurduğu, kampanya sürecinde basın yürütücülüğü yaptığı ve bu doğrultuda menfaat temin ettiği iddiaları soruşturmaya dahil edildi.
Savcılık ayrıca, bu soruşturmanın İstanbul Emniyet Müdürlüğü ile MİT iş birliğiyle yürütüldüğünü açıkladı.
TELE1’e Operasyon ve Arama Süreci
Sabah saatlerinde TEM (Terörle Mücadele) ekipleri TELE1 yayın merkezine geldi ve arama başlattı. Polisin girişte 11. Asliye Ceza Mahkemesi’nin arama kararını gösterdiği, program odalarında ve Yanardağ’ın özel alanlarında arama yaptığı bildirildi. Yanardağ’ın evi de eş zamanlı olarak arandı.
“İstanbul Senin” Uygulaması: Veri Sızdırma İddiası
İddialar sadece “casusluk”la sınırlı kalmıyor; dosyada önemli bir yer tutan diğer suçlama, “İstanbul Senin” mobil uygulaması üzerinden milyonlarca kullanıcının kişisel verilerinin sızdırıldığı, bazı verilerin yabancı ülkelere aktarıldığı ve dark web’de satışa çıkarıldığı yönünde:
-
Savcılık iddiasına göre, 4,7 milyon kullanıcının kişisel ve konum bilgileri iki yabancı ülkeye sızdırıldı.
-
Ayrıca, 3,7 milyon kişinin verileri ve konum bilgilerinin dark web ortamında satışa çıkarıldığı ileri sürülüyor.
-
Uygulamada yer alan “İBB HANEM” alt uygulaması kapsamında 11 milyon seçmen verisinin sistem dışına çıkarıldığı iddiası da soruşturma kapsamında.
-
Soruşturma kapsamında, 13 kişi ile firari bazı suç şüphelilerine toplamda 15 kişi hakkında gözaltı kararı verildi.
-
Suçlamalar arasında “kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmek” ve “Vergi Usul Kanunu’na muhalefet” de yer alıyor.
“İstanbul Senin” Uygulamasına Dair Teknik ve Hukuki Tartışmalar
Uygulamanın gizlilik politikası, kullanıcıların ad-soyad, doğum tarihi, T.C. kimlik numarası, iletişim bilgileri gibi hassas verilerinin toplanabileceğini belirtirken, coğrafi konum bilgisi isteğe bağlı olarak alınabileceğini ifade ediyor. Ayrıca, Sıkça Sorulan Sorular bölümünde uygulamanın KVKK’ya uygun çalıştığı ve kullanıcı verilerinin izinsiz paylaşılmayacağı beyan ediliyor. Google Play Store sayfasında ise uygulamanın sizlerle paylaştığı metaveriler ve veri paylaşımı potansiyeli de yer alıyor.
Buna karşılık, bazı medya ve uzman kaynaklarında AppsFlyer adlı izleme altyapısının uygulama içerisine entegre edildiği, veri paylaşımında 2.000’e yakın iş ortağı bulunduğu ve bu verilerin İsrail merkezli bir şirkete aktarılabileceği iddiası öne çıkarıldı. Bu iddialar, kamuya ait bir uygulamadan kullanıcıların zorunlu veri paylaşımına zorlanmasının etik ve hukuki açıdan sorgulanması gereken bir durum doğurduğu değerlendirmeleriyle birlikte ifade edildi.
Öte yandan, daha önce soruşturma süreçlerinde gizli tanık beyanları doğrultusunda, “İstanbul Senin” üzerinden toplanan verilerin seçim dönemi adaylarına satıldığı da iddia edilmişti. İmamoğlu’nun bu iddialar üzerine savunması, “Bu soruyu muhatap almıyorum, isnatları reddediyorum” yönünde olmuştu.