Ekonomide 2026 Büyüme Beklentisi: %3,5
HSBC’nin değerlendirmesine göre Türk ekonomisi, 2025 yılında iç ve dış şoklara rağmen beklentileri aşan bir dayanıklılık gösterdi. Raporda, 2026 için yüzde 3,5 civarında bir büyüme oranı öngörülürken, ekonomik dengeleri korumak adına büyümenin %3–4 aralığında tutulmasının politika yapıcılar için öncelik olacağı aktarıldı.
Banka, bu büyüme hedefinin fiyat baskılarını bir miktar yavaşlatabileceğini ancak makro ekonomideki genel görünümün güçlü kalmaya devam ettiğini belirtti.
Enflasyonda Kademeli Gerileme: Hedef %20
Raporda öne çıkan diğer önemli başlık enflasyon oldu. HSBC, 2025 yıl sonunda %32 seviyesinde gerçekleşen enflasyonun, 2026’nın sonunda %20’ye kadar gerilemesini bekliyor.
Bununla birlikte;
-
Güçlü iç talep,
-
Yüksek enflasyon beklentileri,
-
Reel efektif döviz kurunda sınırlı değerlenme
gibi unsurların, fiyat artışlarının yavaşlamasını geciktirebileceği vurgulandı.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın 2026 sonu için açıkladığı %13–19 aralığındaki enflasyon tahminine de raporda yer verildi.
Faiz İndirimi Beklentisi: 2026 Sonunda %25,5
HSBC, Para Politikası Kurulu’nun mevcut gevşeme adımlarını sürdürmesini bekliyor. Raporda:
-
Aralık ayında 150 baz puanlık faiz indirimi öngörüldü.
-
2026 sonunda politika faizinin %25,5’e kadar inmesinin tahmin edildiği belirtildi.
Döviz politikası tarafında ise belirsizliklerin sürdüğü ifade edildi. TÜFE bazlı reel efektif döviz kurunun 2023 Haziran–2024 Aralık döneminde %31 arttığı, 2025 yılının ise yatay geçtiği hatırlatıldı.
2026’nın Ana Riski: Siyasi Belirsizlik
HSBC, 2026 yılı için ekonomik görünümün pozitif olmasına rağmen siyasi belirsizliklerin temel risk unsuru olmaya devam ettiğini vurguladı. Üçüncü yılına giren ekonomik istikrar programının yerinden oynamamasının piyasalar tarafından olumlu karşılandığı belirtilerek, finansal risklerin azaltıldığına dikkat çekildi.
Bütçe Açığında İyileşme
Banka, mali disiplindeki gelişmeleri de değerlendirdi. Türkiye’nin 12 aylık kümülatif bütçe açığı:
-
2024’te GSYH’nin %4,7’siyken,
-
2025 Ekim itibarıyla %3,9’a geriledi.
Orta Vadeli Programın 2026 yılı için belirgin bir mali sıkılaşma içermediği; uzun vadede güvenilir bir mali konsolidasyon ve arz yönlü reformların ideal olduğu, ancak kısa vadede geri planda kalmasının beklendiği ifade edildi.