Piyasalarda birkaç gündür Çin ekonomisinde reel büyümenin düşeceği endişesiyle artan risk algılaması sonucu 'bozulma' başladı. Salı günü Avrupa ve ABD'de borsalarda hisse senedi endeksleri düşüş yaşarken petrol fiyatları da aşağıya doğru harekete başladı. 
Okurlarım hatırlarlar, bu sütunda Arvind Subramanian adlı iktisatçının Eclipse adlı 2011 sonu baskısı kitabındaki Çin konusundaki analizleri sizlere detaylı şekilde aktarmıştım. Bu kıymetli kitabın temel tezi, Çin ekonomisinin ABD'nin dört misli nüfusa sahip olması nedeniyle, ABD'nin dörtte biri kadar kişi başına gelire geldiğinde, toplam üretim olarak ABD'yi geçeceği ve dünyanın yeni hegemonu olacağı ve bu durumun erkenden, 2016 yılında bile gerçekleşebileceği idi. Analizleri son derece sağlam verilere dayanıyordu. Bu nedenle kitabı ve tezini gündemde tutmuştum. 
Ancak şimdi farklı gelişmeler gündeme geliyor. Büyük gelişmiş ülkeler yüzde bir iki oranında reel büyümeyle ilerlerken, Çin büyümesi yüzde 10 düzeyinden yüzde 7 civarına düşecek diye üzülenler var.  
1915-1991 arasında yaşayan ve Karaiblerde S.Lucia Adası'ndan gelen zenci bir genç olan 'Sir' Arthur Lewis, 1940 yılında London School of Economics'ten ekonomi doktorasını almış ve sonra LSE, Manchester, Princeton, West Indies üniversitelerinde  öğretim üyeliği yapmış, bu arada 1957 yılında bağımsızlık kazanan Ghana'nın da ekonomi danışmanı olmuştu. 1970 yılında da Karaibler Kalkınma Bankası Direktörlüğü yapan Sir Lewis 1979 yılında Ekonomi Nobeli'ni 'Sınırsız İşgücü ile Kalkınma Modeli' adlı 1954 tarihli eseriyle kazanmıştı (Nobel kazanan ilk zenci iktisatçı olarak da tarihe geçti). Lewis  modeline göre düşük gelir ve üretim düzeyindeki ülkeler, ucuz ve bol emek mevcudiyeti nedeniyle ve düşük emek ücretinden faydalanarak, uzun süre hızlı büyüme ve gelişme sağlayabilirlerdi. Bu üretim sürecindeki karlar da ücretler artmadan yeniden yatırıma aktarıldığı takdirde, gelişme ve büyüme uzun zaman devam edebilirdi. Ancak sonunda bu ülkeler orta gelir kategorisine sıkışıp, büyümeyi yavaşlatmak durumuna da gelebiliyorlardı. Bu duruma, 'Lewis dönüş noktası' denen konuma gelmek, kaçınılamaz  hale gelebiliyordu. Çünkü hızlı büyüyen bu tür ekonomiler orta gelir düzeyine vardıkları sırada, ucuz emek arzı da kurumaya başladığından, ücretler artmaya başladığında duraklamaya mahkum olmalarına 'Orta gelir ülkesi düzeyi tuzağı' deniyor.

yazının devamı için tıklayınız...