Güncel

Basın Toplantılarında Gazetecilere Hediye Verme Uygulaması Durdurulmalı!

Son yıllarda halkla ilişkiler (PR) şirketleri, düzenledikleri basın toplantılarında davet ettikleri basın mensuplarına çeşitli hediyeler veriyor. Bu hediyeler kimi zaman küçük bir hatıra, kimi zaman da oldukça değerli ürünler olabiliyor. Ancak iyi niyetle başlayan bu uygulama, zamanla etik açıdan tartışmalı bir hale geldi.

Abone Ol

BEKİR YILMAZ

Birçok basın çalışanı, bu hediyelerin toplantıya katılımı teşvik etme amacıyla verildiğini, ancak bunun mesleki etikle bağdaşmadığını savunuyor. Çünkü bu durum, bazı gazetecilerin toplantılara haber yapmak için değil, hediye almak için katılmasına yol açabiliyor. Katıldığım toplantılardaki izlenimlerim bu yönde...

Katılım Amaç Değil, Araç Olmalı

Gazeteciliğin temelinde kamu yararı ve haber değeri olmalı. Ancak hediye dağıtımı, bu değeri gölgeliyor.
Toplantıya katılımın, "haber üretme" amacıyla değil, "menfaat sağlama" amacıyla gerçekleşmesi, hem basın etiğini hem de sektöre duyulan güveni zedeliyor.

"Otel Faresi" ifadesi sektörde yerini aldı

Özellikle İstanbul'da, medya çalışanları arasındaki iletişim ağları oldukça güçlü. Nerede bir lansman, etkinlik veya basın toplantısı varsa, davetli olmasalar bile bu bilgileri aralarında paylaşarak toplantılara çat kapı katılan kişiler var. Son dönemde bu kişilere "Otel Faresi" ismi verilmeye başlandı. Çünkü bazı etkinliklerde yemek servisleri veya hediyeler dağıtılıyor. Bu durum, hem davetli basın mensuplarının hem de toplantıyı düzenleyen kurumun ciddiyetini sarsıyor.

Bir diğer önemli nokta ise, aynı medya kurumundan birden fazla kişinin toplantıya katıldığı durumlar. Örneğin bir muhabir haberi takip ederken, görüntü almak için yanında bir kameraman bulunabiliyor. Ancak PR şirketi, “aynı kurumdan sadece bir kişiye hediye veriyoruz” diyerek diğer çalışana hediye vermiyor.

Bu durum, hediye alamayan basın mensubunun onurunu zedeleyebiliyor.
PR şirketleri bu detayı çoğu zaman göz ardı ediyor. Oysa amaç gerçekten basın mensuplarını onore etmekse, bu tür ayrımcı yaklaşımlar tamamen amacın dışına çıkıyor. Aynı kurumdan iki kişinin katılımını onaylıyorsanız hediye verme konusunda da adaletli olmak zorundasınız!

Peki o zaman şu soruyu sormak gerekiyor:
PR şirketleri bu hediyeleri gerçekten onurlandırmak için mi veriyor, yoksa farkında olmadan onur mu kırıyor?

Bu konuda geçmişte Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) de önemli bir hatırlatma yapmıştı:

“Etik, işin olmazsa olmazı. Bu işi yapıyorsunuz diye size kimsenin hediye vermesini lütfen beklemeyin. Prensipleriniz ve dürüstlüğe bağlılığınız sizi ve mesleğimizi koruyacaktır.”

Bu sözler, aslında tartışmayı özetliyor.
Gazetecilik bir onur mesleği.
Mesleki itibarı zedeleyecek, dışarıdan bakıldığında tarafsızlığı sorgulatacak her türlü uygulamadan uzak durulmalı.

Basın toplantılarında hediye verme uygulaması kaldırılmalı!

Bu tür uygulamalar hem etik ilkelere zarar veriyor, hem de basın mensuplarının mesleki duruşunu gölgeliyor.

Artık bu hediye verme alışkanlığı tamamen kaldırılmalı.

Hediye dağıtımı sona erdiğinde, kim gerçek gazeteci kim değil, o zaman net bir şekilde ortaya çıkar diye düşünüyorum...

Gerçekten haber için gelenle, hediye için gelen arasındaki farkı belki bu şekilde anlayabiliriz...

{ "vars": { "account": "G-3HWH7J6WBF" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }