Danıştay 10. Dairesi’nin 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararını iptal etmesi ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla yayımlanan kararname sonrası Diyanet İşleri Başkanlığı’na devredilen Ayasofya-i Kebir Camii Şerifi, 24 Temmuz 2020’de kılınan ilk cuma namazıyla ibadete açılmıştı. Bu tarihi ana Cumhurbaşkanı Erdoğan da katılmış, binlerce kişi cami çevresinde saf tutarak bu anı yaşamıştı.
Restorasyon ve güçlendirme çalışmaları sürüyor
Ayasofya-i Kebir Camii Şerifi’nin 1488 yıllık tarihine yakışır şekilde korunması için 2020 yılından bu yana kapsamlı restorasyon çalışmaları yürütülüyor. Özellikle depreme karşı dayanıklılığı artırmak amacıyla oluşturulan bilim kurulu önerileri doğrultusunda ana kubbe ve yarım kubbelerde statik müdahale hazırlıkları başlatıldı. Ayasofya’nın bahçesindeki türbelerin restorasyonu tamamlanırken, muvakkithane bölümü de yeniden açılışa hazır hale getirildi. 2. Beyazıt Minaresi’nde ise çalışmalar halen devam ediyor.
Ana kubbede yürütülen güçlendirme işlemleri çerçevesinde, mozaiklerin zarar görmemesi için dış yüzeyden müdahale ediliyor. Kubbe geçici olarak çelik konstrüksiyon ve özel branda ile kapatılırken, ibadetlerin kesintiye uğramaması için içeride 43,5 metre yüksekliğinde çelik platform kurulması planlanıyor.
Ziyaretçi yönetimi ile nitelikli ibadet ve ziyaret ortamı
15 Ocak 2024 itibarıyla devreye alınan “ziyaretçi yönetim planı” kapsamında, Galeri Katı ziyarete açılarak ibadet alanı olan Harim bölümündeki yoğunluk azaltıldı. Bu sayede hem turistler tarihi mekanı daha rahat gezebiliyor, hem de ibadet eden vatandaşlar huzurlu bir ortamda ibadetlerini sürdürebiliyor. Sultanahmet Meydanı girişindeki yoğunluk da kontrol altına alınmış durumda.
Yapay zekâ destekli güvenlik sistemi devrede
Ayasofya Camii'nin güvenliği de modern teknolojilerle sağlanıyor. Yaklaşık bir yıl önce devreye alınan yapay zekâ destekli kamera sistemiyle caminin her noktası 300 kişilik güvenlik ekibi tarafından anlık olarak izlenebiliyor. Bu sistem, ziyaretçi yoğunluğu, olağanüstü durumlar ve güvenlik risklerine karşı daha etkin müdahale imkânı sunuyor.
Dijital ikiziyle gelecek kuşaklara miras bırakılıyor
Kültür ve Turizm Bakanlığı Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından 2022 yılında başlatılan “Ayasofya Bütüncül Projesi” kapsamında yapının her detayı dijital olarak tarandı ve Ayasofya’nın dijital ikizi oluşturuldu. Olası bir doğal afette yapının tamamen zarar görmesi halinde bile birebir yeniden inşa edilebilecek dijital bir arşiv oluştu. Ayrıca literatürdeki tüm basılı ve görsel kaynaklar bir veri tabanında birleştirilerek Ayasofya’nın bütüncül envanteri çıkarıldı.
“Ayasofya’da her detay titizlikle korunuyor”
Vakıflar Genel Müdürlüğü İstanbul 1. Bölge Müdür Yardımcısı Levent Çetin, Ayasofya’nın sadece bir ibadethane değil, aynı zamanda dünya mirası olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:
“24 Temmuz 2020’de ilk cuma namazıyla ibadete açılan camimiz, 5. yılında da tüm misafirlerine nitelikli bir ibadet ve ziyaret ortamı sunuyor. 300 kişilik bir ekiple temizlikten güvenliğe, restorasyondan idari işleyişe kadar her detayla ilgileniyoruz. Bilim Kurulu kararları doğrultusunda restorasyonlarımız devam ediyor. Ayasofya’nın dijital ikizi hazırlandı, tüm kaynaklar arşivlendi. İbadet ve ziyareti kesintisiz sürdürebilmek için çalışmalarımız aynı hassasiyetle sürecek.”
Tarihin ve maneviyatın buluştuğu Ayasofya-i Kebir Camii Şerifi, fethin sembolü olarak hem ibadet hem de kültürel miras yönüyle önemini korumaya devam ediyor.