Gastronomi ve marka geliştirme alanındaki çalışmalarıyla tanınan Kerem Ecer tarafından hayata geçirilen mekan, şık dekorasyonu, ferah atmosferi ve özgün menüsüyle kısa sürede dikkatleri üzerine çekti.
Geleneksel ocakbaşı kültürünü çağdaş bir anlayışla yeniden yorumlayan restoranın menüsünde özenle seçilmiş et çeşitleri, taş fırından çıkan sıcak mezeler ve şefin özel reçeteleri yer alıyor.
Ekovitrin Yayın Koordinatörü Ali Karabaş, Gastronomi ve İş Geliştirme Uzmanı Kerem Ecer'den İstanbul Eyüppark'ta hizmete açtığı Messelem Ocakbaşı hakkında bilgi aldı. Kerem Ecer Yatırımların süreceği mesajını verdi.
Açılışta davetliler hem lezzetleri hem de sunumlarıyla göz dolduran menüyü deneyimleme fırsatı buldu. Geceye özel sahne alan ünlü isimler renkli anlar yaşatırken, davetliler uzun süre mekândan ayrılmak istemedi.
Açılışa iş, sanat, gastronomi ve sosyal yaşam dünyasından çok sayıda seçkin davetli katıldı. Açılışta konuşan Kerem Ecer, “Messelem Ocakbaşı’nı kurarken amacımız, Türk mutfağının özünü bozmadan onu günümüz hizmet anlayışıyla bir araya getirmekti. Bizim için esas olan; kaliteli ürün, profesyonel hizmet ve yüzde yüz müşteri memnuniyetidir. Bugün burada sadece bir restoran açmıyoruz; aynı zamanda güvenilir, sürdürülebilir ve fark yaratan bir marka inşa ediyoruz,” dedi.
Kerem Ecer: “Ocakbaşı kültürü sadece yemek değil, muhabbet ve insan kazanmak demektir. Bu markayı Türkiye’nin farklı şehirlerinde yaygınlaştırmayı planlıyoruz ve yurtdışına açılmayı da hedefliyoruz. Müslüm Gürses’in dediği gibi, ‘Bu Messele hepimizin meselesi’. Mesele ülkemizin gastronomisi, sanatı ve kültürü ise her yerde olmalıyız.” şeklinde konuştu.
“Messelem” bizim için çok kıymetli bir marka
“Tabii ki ben burada yalnız değilim. Başta ortaklarım Gürhan Püsküllü, Anıl Aktaş ve Ömer Karakurt olmak üzere birlikte bu markayı oluşturduk. Hep birlikte emek verdik, her sürecini paylaştık ve bu markayı oluşturduk. Mekânın her metrekaresini, bu topraklara ve ülkemizin sanatına kazandırmak, mutfağını yaşatmak için büyük bir gayret gösterdik.”
“Messelem ismi bizim için çok kıymetli ve değerli. Başta bu ülkenin değerlerine mal olmuş Müslüm Gürses’in seslendirdiği ‘Bu Messele Benim Messelem’ şarkısından esinlenerek kurduğumuz bir marka. İstanbul’umuza ve gastronomi dünyasına hayırlı olsun. Bu markayla hem lezzeti hem de kültürü yaşatmayı hedefliyoruz.”
Anadolu Mutfağı ve Ocakbaşı Kültürü
Kerem Ecer, menüdeki çeşitliliğin temel kaynağını şöyle açıkladı: “Dünya mutfağına yön veren mutfak aslında Anadolu mutfağıdır. Biz burada ocakbaşı kültürünü, meze kültürünü, ara sıcak ve kebap çeşitlerini ön plana çıkardık. Etlerimiz Balıkesir’den özel çiftliklerden geliyor ve şeflerimiz tarafından reçetelendirilerek servis ediliyor. Mekânımızda amacımız performans gösterisi yapmak değil, bu kültürü yaşatmak ve damak tadıyla sanatı birleştirmek.”
Ecer, Mekânın sadece akşam servisiyle sınırlı kalmayacağını belirtti: “Anadolu’da ‘kahvaltının mutlulukla ilgisi vardır’ derler. Biz de önümüzdeki günlerde kahvaltı kültürünü menümüze ekleyerek, güne keyifli bir başlangıç yapmayı planlıyoruz.”
Messelem Ocakbaşı, sunduğu yöresel tatlar ve modern konseptiyle gastronomi dünyasında şimdiden adından söz ettirmeye başladı.