MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Anayasa Mahkemesi’nin Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine göre yapılandırılması, yerine Divan-ı Âli kurulması önerisi üzerine Divan-ı Ali'nin ne demek olduğu ve tarihi merak edildi.
DİVAN-I ALİ NEDİR?
1876 Kanun-ı Esasisi’nde bu kurum Divanı Ali adını taşımaktaydı. Kanunu Esasisi’nin 31. maddesine göre, gerek duyulduğu zamanlarda ve padişah iradesiyle toplanırdı. “İtham dairesi” ve ‘hüküm divanı” adlı iki ayrı organdan ve 30 üyeden oluşmaktaydı (madde 92). 10 üyesi Ayan’dan, 10 üyesi Şürayı Devlet'ten, 10 üyesi de temyiz ve istinat mahkemelerinden kurayla seçilirdi. Her 10 üyeden üçü bir araya gelerek 9 kişilik itham dairesini oluşturur, bu daire dava edilen yüksek düzeyli görevlinin yargılanmasına gerek olup olmadığına karar verirdi. Öteki üyelerden oluşan hüküm divanı ise, yargılama işini yürütürdü.
DİVAN-I ÂLİ'DEN ANAYASA MAHKEMESİ'NE
1924 Teşkilatı Esasiye Kanunu’nda da yer alan Divanı Ali, 61. madde ile icra vekillerini (bakanlar), danıştay ve yargıtay başkanlarıyla üyelerini, cumhuriyet başsavcısını yargılayacak biçimde yeniden düzenlendi; divanı oluşturma yetkisi, 67. madde ile TBMM’ye verildi. Divanı Ali için Temyiz Mahkemesi'nden (Yargıtay) 11, Şüra-yı Devlet’ten (Danıştay) de 10 olmak üzere 21 üye seçilir, bunlardan 15'i asil üye, 6'sı yedek üye görevi görürdü.
Divanı Ali, 1924 Anayasası'nda 1945 yılında yapılan düzenleme ile "Yüce Divan" adını aldı.
Ardından bu yapının görevleri, 1961 (madde 147) ve 1982 (madde 148) anayasalarında Yüce Divan sıfatı Anayasa Mahkemesi olarak anılmaya başlandı.
FARK NE?
Divan-ı Ali ya da Divan-ı Saltanat, Anadolu Selçuklularında bütün memeleket işlerini yönetildiği Büyük Divan'a deniyordu. Osmanlı'da ise üst düzey yetkilileri yargılamak amacıyla Sultan'ın emriyle kurulan Yüce Divan'ın adıydı.
1924 Teşkilat-ı Esasiye Kanunu ile bu yetki TBMM'ye verildi. 1945'te Divan-ı Ali adı değiştirilerek Yüce Divan oldu.