Ekonomi

Rayiç Bedelde Yeni Düzenleme Yolda

Gayrimenkul sektöründe son dönemde en çok tartışılan konulardan biri, artan arsa rayiç bedelleri ve buna bağlı olarak yükselen emlak vergileri oldu. Önümüzdeki yıl ödenecek vergilerin doğrudan bu bedellere bağlı olması, hem yatırımcıları hem de mülk sahiplerini endişelendiriyor.

Abone Ol

Uzmanlar, çözümün yalnızca vergi oranlarının düşürülmesinde değil, değerleme sisteminin temelinde aranması gerektiğini vurguluyor. Değerleme alanında faaliyet gösteren uzman isimler, Türkiye’nin adil ve sürdürülebilir bir gayrimenkul vergilendirme sistemine kavuşması için öncelikle değer tespit süreçlerinin güncel, şeffaf ve veri temelli bir yapıya kavuşturulması gerektiğini belirtiyor.

“Değer Bir Veri Olarak Görülmeli”

Uzmanlara göre, taşınmazların belediye rayiç bedeli yalnızca emlak vergisini değil, aynı zamanda alım-satım işlemlerinde ödenen tapu harçlarını da doğrudan etkiliyor. Bu nedenle, vergi oranlarının tartışılması tek başına yeterli değil. Asıl önemli olan, değerin bir veri olarak ele alınması ve bu verinin güvenilir biçimde yönetilmesi.

Türkiye’de veriye dayalı bir değer yönetim sistemi kurulmadığı sürece, adil ve sürdürülebilir bir vergilendirme modelinin mümkün olmayacağı ifade ediliyor.

“Değer Bilgi Merkezi” Şeffaflık İçin Önemli Adım

Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü tarafından hayata geçirilen “Değer Bilgi Merkezi” uygulaması, bu alanda atılmış önemli bir adım olarak görülüyor. Bu sistemin, Türkiye’nin gayrimenkul değerleme alanında uzun süredir ihtiyaç duyduğu erişilebilir, şeffaf ve veri tabanlı bir altyapıyı oluşturması bekleniyor.

Uzmanlara göre, bu merkez sayesinde Türkiye artık gerçek piyasa koşullarını yansıtan bir taşınmaz değerleme sistemine kavuşacak. Böylece hem kamu kurumları hem de yatırımcılar için daha güvenilir bir veri tabanı oluşturulacak.

Vergi Politikaları ile Değerleme Süreçleri Karıştırılmamalı

Değerleme süreçleri ve vergi politikalarının sık sık birbirine karıştırıldığını belirten uzmanlar, bu iki kavramın birbiriyle bağlantılı ancak temelde farklı olduğunu vurguluyor.
Vergi politikaları ortaya çıkan değerin sonuçlarıyla ilgilenirken, gayrimenkulün değerinin oluşum süreci çok daha teknik ve ölçülebilir kriterlere dayanıyor. Bu nedenle, adil bir vergi sistemi için değerin nasıl belirlendiği, hangi kriterlerle ölçüldüğü ve ne sıklıkla güncellendiği kritik önem taşıyor.

“Nitelikli Veri Olmadan Adalet Sağlanamaz”

Uzmanlara göre, gayrimenkule ilişkin vergi uygulamalarının sürdürülebilir hale gelmesi için değerleme sektörünün etkin bir yapıya kavuşturulması gerekiyor.
Bugün dünyada gayrimenkul değerlemeleri; coğrafi bilgi sistemleri, uydu verileri, piyasa analizleri ve yapay zekâ gibi teknolojilerle destekleniyor. Türkiye’nin de bu dönüşümü hızla benimsemesi gerektiği belirtiliyor.

Nitelikli veri üretimi, adil vergi politikalarının temelini oluşturuyor. Uzmanlara göre, “Şeffaflık ve doğruluk olmadan adalet sağlanamaz.

“Sistemli Değer Yönetimi Ekonomik Güven Sağlar”

Değerin sistemli biçimde yönetilmesi yalnızca vergi adaleti açısından değil, ülke ekonomisi açısından da güven ve istikrar sağlıyor.
Doğru biçimde belirlenen değer, hem yatırımcıların hem de kamunun hakkını koruyarak sürdürülebilir bir piyasa yapısının temelini oluşturuyor.

{ "vars": { "account": "G-3HWH7J6WBF" }, "triggers": { "trackPageview": { "on": "visible", "request": "pageview" } } }