Kıraç Alanlarda Verim Yarı Yarıya Düştü
Konya’nın yüzölçümünün yüzde 47’sinin tarım arazisi olduğunu hatırlatan Kırkgöz, özellikle kıraç arazilerde yaşanan verim kayıplarına dikkat çekerek, "Kıraç alanlarda 100 kilolar, dağ altlarında ise 75 kilolara kadar düşen verimler söz konusu. Hatta hiç biçerdöver girmeyen, tamamen boş kalan tarlalarımız da mevcut. Uzun yıllar ortalaması 2 milyon 200 bin ton olan Konya buğdayı, bu yıl 1 milyon 700 ila 1 milyon 800 bin ton civarında kalabilir. Arpa rekoltemizin de 1 milyon 200 bin tondan 800 bin tona gerileyeceğini öngörüyoruz” dedi.
Kuraklık Sadece Hasadı Değil, Su Kaynaklarını da Vurdu
Bu yıl kış yağışlarının beklenen seviyeye ulaşmaması ve ilkbahar yağışlarının dengesiz olması, hem verimi hem de su kaynaklarını olumsuz etkiledi. Kırkgöz, “Çiftçilerimiz ürünlerini sulamak için yoğun çaba harcıyor ancak yerüstü ve yeraltı su kaynaklarımızda ciddi azalmalar yaşanıyor. Bazı bölgelerde kuyularda 15 ila 20 metreye kadar su çekilmeleri görüldü” ifadelerini kullandı.
Ürün Kalitesinde Düşüş, Borsa Fiyatlarına Yansıyor
ZMO Konya Şube Başkanı Burak Kırkgöz, ürün kalitesindeki düşüşün ticarete de doğrudan etki ettiğini belirtti. “Yağışların yetersizliği, buğdayın başaklarının yeterince dolmasını engelledi. Özellikle çiçeklenme döneminde yaşanan sıcak rüzgarlar, yani samyeli, döllemeyi sekteye uğrattı. Bu da buğday tanelerinin özellikle başağın üst ve alt bölgelerinde zayıf kalmasına neden oldu. Kalite düşüklüğü, haliyle ürünün borsa değerini de aşağıya çekiyor" diye konuştu.
Konya Ovası, Gıda Arzı İçin Umutla Direniyor
Tüm olumsuzluklara rağmen çiftçilerin üretimden vazgeçmediğini vurgulayan Kırkgöz, “Konya Ovası, ülkemizin gıda arzını sağlamak için yoğun bir mesai harcıyor. Çiftçilerimiz, azalan suya ve düşen verimlere rağmen daha kaliteli ve sürdürülebilir üretim için mücadele veriyor” dedi.
Kuraklığın etkisini her geçen yıl daha sert şekilde gösterdiği Konya Ovası’nda, sürdürülebilir tarım ve su yönetimi politikalarının hayata geçirilmesi, bölgenin ve ülkenin gıda güvenliği açısından hayati önem taşıyor.