İnsanlık, dünyanın varoluşundan günümüze kadar olan zaman diliminin, dar bir kronolojisinde yer aldı. Esasen, 5 milyar yaşındaki dünyanın içinde, 12 bin yıldır varlık gösteren insan, bu binlerce yıl içinde, başta yazının bulunması olmak üzere, pek çok buluş gerçekleştirdi.

Devrimsel evinimler geçirdi. Yazıyı bulan insan, ateşi de buldu. Tarımı öğrendi, bazı hayvanları evcilleştirdi. Mağaralardan çıkıp, nehir kenarlarında kavimler halinde yaşamaya başladı. Madeni şekillendirdi, parayı icat etti, silah yaptı, günlük kullanım araç gereçleri üretti. Küçük site devletleri büyüdü, şehirlere dönüştü. İmparatorluklar kuruldu. Medeniyetler doğdu, medeniyetler yıkıldı. İnsan düşündü.

Düşündükçe, gelişti, öğrendi. Öğrendikçe de daha fazla gelişti. Din, ahlak, bilim, felsefe, sanat, kültür, hukuk, ekonomi, demokrasi, politika gibi beşeri bilimleri yarattı. Aklın özgürlüğü, pozitivizmi ve rasyonalizmi ortaya çıkardı. İlk Çağ’dan, Orta Çağ’a, oradan da Yakın Çağ’a evrilen insan, uzayı keşfetti. Bilgi/Teknoloji Çağı’na girdi. İnsan modern şehirler, yüksek teknolojiler yaratırken, doğayla bütünleşik bir yaşamı seçmek yerine, doğaya hükmeden, kirleten ve yok eden oldu.

Düşünsel, bilimsel ve teknolojik gelişmeler, insanı dünyaya hakim kılsa da yok olan kaynaklar, artan nüfus ve savaşlar, insanlığı bambaşka bir kaosun içine itmiştir. İnsan, kendini yok etmektedir. Yok olan kaynakların insanlığı tehdit ettiği böyle bir ortamda, pragmatik yönden bakıldığında, dijitalleşmenin, yapay zekaların, nesnelerin internetinin, inovasyonun çoklu ortamında, yeni bir dünya düzenine ihtiyaç vardır. Bu düzenin kurulması içinse, “büyük sıfırlamaya” kaçınılmazdır, denmektedir.

Büyük Sıfırlama veya Great Reset/ Global Reset kavramı ilk defa, 2020 Dünya Ekonomik Forumu’nda dile getirildi. Covid-19 sonrasında, dünya genelinde ortaya çıkan sonuçların, küresel ekonomiye ve insanlığa getirdiği ağır yüke, yeni bir bakış açısı getirmek üzere kurgulanan, Büyük Sıfırlama; sosyo-ekonomik değişimleri ve çevresel iyileşmeleri öngörmektedir. Son derece masum bir savmış gibi ortaya atılan bu teori, esasen, emperyalizm ve kapitalizmin hegamonik alanını korumak, başta ABD olmak üzere, zengin ülkelerin varlığını sürdürmesini sağlamayı amaçlamaktadır.

Globalizm içinde büyüyüp, serpilen yenidünya düzeni, endüstri 4.0/5.0’ı da içine alacak şekilde, büyük sıfırlama ile kapitalizmin yıkıcı etkisiyle, ulus devletleri, tek dünya düzeni içine alarak, disipline edecektir. Büyük mücadele örneği olarak sunulan bu tezin başarısı için, artırılmış gerçeklik algısı oluşturarak, tüm yaşamsal alanımızı, insan ırkını kontrol altına alarak devam ettirecektir. Kısaca, Büyük Sıfırlama, ahlaksızlığın, ahlaka dönüştüğü, insanı yok sayan bir düzende, Tanrıyı oynamak üzere planlanmış, yeni bir artırılmış gerçeklik kurgusudur.