Sosyal fobi üniversite öğrencilerinde daha sık görülüyor
Abone Ol
Ailenin davranışları oldukça önemli
Araştırmacılar ve uzmanlar sosyal fobiye neden olan birçok neden üzerinde durmuştur. Kalıtımsal araştırmalarda genetik faktörün etkili olabileceği bulunmuş ayrıca bireyin sosyal olayları tehdit edici olarak algılamasına sebep olduğu görülmüştür. Seratonin (mutluluk) hormonunun düşük olduğu tespit edilmiştir. Ebeveyn davranışları sosyal fobi gelişmesinde önemli rol oynamaktadır. Ebeveynlerden en az birinin sosyal fobiye sahip olması, aşırı korumacı olması, anksiyete düzeyinin yüksek olması, mükemmeliyetçi tutum sergilemesi sosyal fobi olma riskini arttırmaktadır.
Kendilerini yalnız hissedebilirler
Sosyal fobi olan kişilerde rahatsız olduğu yerde ya da durumda fizyolojik olarak yüzde kızarma, korku, anksiyete, sinirlilik, çarpıntı, taşikardi, baş dönmesi, aşırı terleme, nefes darlığı, ağızda kuruluk, mide bulantısı, karın ağrısı, baş dönmesi, tuvalete sık çıkma ihtiyacı, titreme belirtileri görülebilir. Kendilerine dair düşünceleri hep olumsuzdur. Kendilerini güçsüz, yalnız hissederler, zaman içinde toplumdan kendini soyutlarlar. Sosyal ortamlarda ve romantik ilişkilerde ilişki kurmakta zorlanır, ya kısıtlı iletişim kurar ya da ortama hiç girmez ve kaçar.
Kadınlarda daha sık görülüyor
Kişiler bir durum ya da nesneden bu denli korkulmayacağını bilir, anlamsız bulur ancak yine de ondan kaçınır. Sosyal fobi ise kişinin başkalarınca değerlendirileceğini düşündüğü toplumsal bir durumda ya da yerde korku veya kaygı duymasıdır. En sık görülen psikiyatrik hastalıklarından biri olan sosyal fobi özelikle pandemiyle birlikte daha da artmıştır. Yaşam boyu görülme oranı yüzde 2-13 arasındayken, yapılan araştırmalara göre üniversite öğrencilerinde yüzde 24 oranında bu hastalığın olduğu tespit edilmiştir. Kadınlarda ve ergenlerde görülme sıklığı erkeklere ve yetişkinlere oranla 2 kat fazladır.
Hayat kalitesini düşürebilir
Sosyal fobisi olan kişinin tanımadığı kişilerle aynı ortamda bulunmak, karşılıklı konuşma içeren ya da başkalarının önünde sunum yapması gereken yerde bulunmaya dair korkuları olabilir. Olumsuz olarak değerlendirileceğini, küçük düşeceğini, başkalarınca dışlanacağını ya da başkasını kıracağını düşündüğü için davranışlarını ve korku duygularını kontrol etmeye, gizlemeye çalışırken kendi gibi olamaz. Korku duygularından genellikle kaçınarak ya da yoğun korku duymaya katlanarak sorunlarını çözmeye çalışır. Bu durum hayatının birçok alanında işlevselliğini bozar ve hayat kalitesini düşürür.
Fobilerin genel anlamıyla korkulmayacak belli bir durum ya da nesne karşısında ortaya çıkan korkudur. Sosyal fobi de en sık görülen psikiyatrik hastalıklarından biridir. Sosyal fobi kişinin başkalarınca değerlendirileceğini düşündüğü toplumsal bir durumda ya da yerde korku veya kaygı duymasıdır. Yaşam boyu görülme oranı yüzde 2-13 arasındayken, yapılan araştırmalara göre üniversite öğrencilerinde yüzde 24 oranında bu hastalığın olduğu tespit edilmiştir.
Medical Park Ordu Hastanesi Psikoloji Bölümü’nden Psk. İrem Naz Kırım, sosyal fobi hakkında bilgilendirmelerde bulundu.
Utandırılma durumlarında sosyal fobi gelişebilir
Kişinin belli bir durumda yaşadığı travmatik deneyim de sosyal fobi geliştirmesinde etkendir. Çocukluk çağında utanma, utandırılma durumlarında da fobi gelişebilir. Son zamanlarda pandemi dönemiyle birlikte içe çekilme görülen çocuk ve ergenlerde klinik tabloda en çok rastladığımız hastalıklardan biri de sosyal fobidir. Akran zorbalığının da eşlik ettiği depresyonla birlikte sosyal fobik gençler, kalabalık ortamlardan uzaklaşmaya, sanal ortamlara sıcak bakmaya, telefonla konuşarak bir şey isteyememeye, toplu taşıma kullanırken inmek istediği yeri söyleyememeye, bildiği bir soruyu cevaplayamamaya ya da kalabalık önünde konuşamamaya başlamıştır.
Sosyal fobiyi tetikleyen durumlar
Kalabalık bir ortama girmek ya da sonradan dâhil olmak
Kalabalık bir ortamda diğerleriyle tanıştırılmak
Kalabalık içerisinde kendinden bahsedilmesi ya da eleştirilmek
Kalabalık önünde konuşmak, sunum yapmak ya da seminer vermek
Toplum içinde telefon görüşmesi yapmak
Toplum içinde yemek yemek
Resmi bir ortamda bir şeyler söylemek durumunda kalmak
Bir şeyler yaparken izlenmek
İnsanlarla göz teması kurmak
Umumi tuvaletleri kullanmak
Sosyal fobi nasıl teşhis edilir?
Sosyal fobinin teşhisi için öncelikle kişide kaygı yaratan durumun belirlenmesi gerekir. Başka koşulların sosyal fobiye neden olup olmadığı araştırılır. Bu duruma eşlik eden fiziksel ve zihinsel sağlık problemleri olup olmadığı belirlenir. İlaç ya da tıbbi bir durumun etkisi yok ise muayenesi yapılır. Belirtilerin ne sıklıkla, hangi durumlarda olduğu araştırılır. Fobinin derecesi saptanmak için Liebowitz’in Sosyal Kaygı Ölçeği kullanılabilir. 24 sorudan oluşan bu ölçek, kişinin hayatının hangi alanlarında ne sıklıkla ve şiddetle bu fobiye sahip olduğunu saptamak için önemli bir araçtır. Sonrasında DSM-5 kriterlerini karşılıyorsa ön tanı konularak tedaviye başlanması için yönlendirilir.(kadınvekadın)
Gelişmelerden haberdar olmak istiyor musunuz?
Google News’te ekovitrin sitemize
abone olun.